Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki çatışmalar, Aralık 2012'de Afrika ülkesi Orta Afrika Cumhuriyeti hükûmeti ve birçoğu daha önce Orta Afrika Cumhuriyeti İç Savaşı'na katılmış olan isyancılar arasında başlayan çatışmalardır. İsyancılar, Cumhurbaşkanı François Bozizé'nin hükûmetini imzalanan barış anlaşmalarına 2007 yılından bu yana uymamakla suçluyordu.
Çad, Gabon, Kamerun, Angola, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Kongo Cumhuriyeti hükûmetleri, başkent Bangui'ye ilerleyen isyancıları geri tutmak için Bozizé hükûmetine destek vermek amacıyla bölgeye asker gönderdiler. 11 Ocak 2013'te Gabon'un başkenti Libreville'de bir ateşkes anlaşması imzalandı. İsyancılar, 18 Ocak 2013'e kadar muhalefet partisinden yeni bir Başbakan ataması kaydıyla Cumhurbaşkanı François Bozizé'ye yönelik istifa taleplerini geri çektiler. Bozizé, isyancı koalisyon ile olan anlaşmanın bir parçası olarak 13 Ocak 2013'te Başbakan Faustin-Archange Touadéra'yı görevden alan kararnameyi imzaladı.[4] 17 Ocak 2013'te, Nicolas Tiangaye Başbakan olarak atandı.[5]
23 Ocak 2013'te ateşkes bozuldu. Hükûmet Séléka'yı ateşkesi bozmakla suçlarken,[6] Séléka da hükûmeti iktidar paylaşım anlaşmasının koşullarını yerine getirmemekle suçladı. İsyancılar 21 Mart'a kadar başkent Bangui'ye 300 km mesafede olan Bouca kentine ilerlediler.[7] 22 Mart'ta çatışmalar başkente 75 km mesafede olan Damara'ya ulaştı.[8] Kentin kontrolünün hangi tarafta olduğu konusunda çelişkili haberler yayıldı.[9] İsyancılar, Damara'daki denetim noktasını geçip Bangui'ye doğru ilerlediler ama helikopterle hava saldırısına uğrayıp durduruldular.[10] Ertesi gün ise Bangui'ye girmeyi başardılar ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na doğru yol aldılar.[11] İsyancılar sarayı ele geçirince Bozizé 24 Mart'ta ülkeden kaçtı.[12] İsyancı koalisyonun lideri Michel Djotodia, aynı gün kendisini cumhurbaşkanı ilan etti.[13]
Devlet başkanlığı koltuğuna oturan Djotodia her ne kadar Eylül ayında Séléka'yı feshetse de, Kasım ayında ülke içerisindeki şiddet olayları yeniden alevlenmiştir. Özellikle feshedilen eski Séléka asi kuvvetleri ile Bozizé yanlıları arasında başlayan çatışmalar daha sonra hristiyan - müslüman çatışmasına dönüşmüş ve bu çatışmalarda sivil halka karşı da eylemler gerçekleştirilmiştir. Bu gelişmeler neticesinde devlet otoritesi kaybolan ülkede sivil halk ülkenin özellikle kuzeybatı bölgelerini terk etmek zorunda bırakılmıştır. Hem Fransa hükûmeti hem de Afrika Birliği ülkeye askerî güç göndermiştir. 2500 Afrika Birliği askerî gücünün yanı sıra Fransa'dan gönderilen 650 asker ülke içerisinde görev almış, Fransız askerleri ülkenin başkentinde yer alan Bangui havaalanının ve diplomatik öneme sahip binaların ve Fransız şirketlerin güvenliği sağlamıştır.[14] Birleşmiş Milletler'in 5 Aralık 2013 tarihinde Fransa'nın askerî gücünü arttırması kararı sonrası Fransa devlet başkanı Hollande en kısa sürede ülkeye yeni askerî birliklerin gönderiminin sağlanacağını açıklamıştır.[15]
10 Ocak 2014 tarihinde Orta Afrika Ticaret Birliği (CEEAC) temsilcileri ile yaptıkları görüşmeler neticesinde devlet başkanı Djotodia ve başbakan Tiangaye görevlerini bıraktıklarını açıklamışlardır.[16] Bu süreçte BM, ülkeye barış gücü olan MINUSCA'yı sevk etmiş, 13 Aralık 2015 için anayasa referandumunu, 27 Aralık 2015 tarihi için de genel seçimlerin gerçekleştirileceğini açıklamıştır.
Yapılan bu açıklamalara rağmen Séléka, bu yaşananlardan sonra hristiyan ve müslüman toplumumun artık bir arada yaşamasının mümkün olamayacağını ifade etmiş, ileride tam bağımsızlığı hedefleyecek şekilde ülkenin kuzey bölgelerinde özerk Dar El Kuti Cumhuriyeti'ni ilan etmişlerdir. Bu karar uluslararası alanda bir karşılık bulmamasına rağmen, yetkililer bölgenin belli kısımlarında önceden ilan ettikleri yeni bayraklarını göndere çekerek seremoni düzenlemişlerdir. Bu ilana rağmen bölge uluslararası alanda tam anlamıyla OAC bölgesi olarak görülmektedir.[17]