Nazım Resmor Öztelli (d. 1867, Erzurum - 4 Temmuz 1935, Ankara), Türk bürokrat ve siyasetçi. TBMM 1. Dönem milletvekili ve Hakkı Behiç Bayiç'in hakkındaki gensorular nedeniyle istifasından sonra 4 Eylül - 6 Eylül 1920 tarihleri arasında 2 gün Dahiliye Vekili (İç İşleri Bakanı) oldu. İç İşleri Bakanlığı kayıtlarına göre, Soyadı Kanunu ile birlikte Öztelli soyadını almıştır.
Hayatı
1867 yılında Erzurum'da doğdu. Mekteb-i Mülkiyeden mezun oldu. Önce Bâb-ı Seraskerî Muhasebe Kalemi Mülâzımlığı, sonra Adana, îşkodra ve Yanya Vilayetleri Mektupçuluk görevlerinde bulundu. Gevgili ve Hama Sancakları Mutasarrıflıkları görevlerinden sonra 1911 yılında Van Vali Vekilliği, 1912 yılında ise Harput Valililiğine terfi etti.
Yanya'da İttihat ve Terakki Cemiyetine girdikten sonra II. Meşrutiyetin ilânında rol oynadı. Bu yüzden 1919'da Damat Ferit Hükûmetince azledilen 19 validen biriydi.
İlk Büyük Millet Meclisinde (1. Dönem) Tokat Milletvekili olarak yer aldı. Ankara'da ilk hükûmetin kurulması üzerine Dahiliye Vekaleti Müsteşarlığına seçildi ve bu görevi bir ay süreyle yürüttü.
1920 yılında Yeşil Ordu Cemiyeti kurucuları arasında yer aldı, bu cemiyetin İslami-Bolşevik çizgideki programının hazırlanmasına katıldı ve Genel Sekreterliğini üstlendi. Bu cemiyete üye olan diğer milletvekilleriyle birlikte Millet Meclisinde 14 kişilik Halk Zümresi adlı grubu oluşturdu.
Büyük Millet Meclisi Hükûmetinin Cami Baykut ardından 2. Dahiliye Vekili olan Hakkı Behiç Bey'in kendisine yöneltilen sert soru önergeleri üzerine istifası üzerine 4 Eylül 1920 tarihli toplantıda Mustafa Kemal, Albay Refet (Bele) Bey'i aday gösterdi. Henüz üç ay önce, 1920 Haziran ayında kurulan Halk Zümresi ise Doktor Nazım Bey'i aday gösterdi. İlk turda kazanan olmadı fakat ikinci turda Refet Bey 187 oyun 65'ini alabilirken, 98 oy alan Nazım Bey Dahiliye Vekili seçildi. Fakat sadece 2 gün Dahiliye Vekilliği yapabildi. Çünkü Mustafa Kemal iç işleri bakanlığı gibi önemli bir makama üçüncü kez Bolşevik eğilimli bir kişinin seçilmiş olmasına büyük tepki göstererek seçimi tanımadığını beyan etti. Dahiliye Vekili sıfatıyla kendisiyle görüşmeye gelen Nazım Bey ile görüşmeyi bile kabul etmedi. Merkez Ordusu Komutanı Nurettin Paşa'nın kendisini ölümle tehdidine kadar varan baskılar ve o sıralarda Ankara Keçiören'de misafir olduğu evde Mustafa Kemal'in ziyaret ettiği Çerkez Ethem'in ricası sonucunda Nazım Bey iki gün sonra görevinden istifa etti. 6 Eylül günü yapılan yeni oylamada 131 oy alan Refet Bey yeni Dahiliye Vekili oldu. Mustafa Kemal yıllar sonra, 1927'de verdiği Büyük Nutuk'ta Meclis iradesine karşı koymasını "Bu zatın yabancı çevrelere casusluk ettiğine de asla şüphe etmiyordum. Nitekim, daha sonra İstiklâl Mahkemeleri birçok gerçeği ortaya koymuştu. ... Böylece Nazım Bey, Hükümet'in bütün iç idare makinesinin başında, memleket ve millete değil, fakat paralı uşağı olduğu kimselerin isteklerinin gerçekleşmesine en büyük hizmeti yapabilecek duruma gelebilmiştir." diyerek açıkladı.
Nazım Bey aynı zamanda Ankara'da gizli olarak kurulan Türkiye Komünist Partisi (TKP) örgütlenmesi ve Aralık 1920'de yasal olarak kurulan ve Komintern (Komünist Enternasyonal) programına bağlılığını ilan eden Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası (THİF) içinde de Salih Hacıoğlu ile birlikte önde gelen bir rol oynadı. Bu arada yayınladıkları Emek adlı gazetede yürütülen Bolşevik propaganda Ankara'da artan bir tepki doğruyordu. Örneğin, burada yer alan yazılardan birinde şöyle deniyordu: "Kemal, Anadolu'nun mutlak buyrukçusudur. Tutalım zaferi kazandı. Köylü sınıfının durumu sanki bu yüzden daha mı iyi olacak? Kemal ne zafer kazanırsa kazansın, Anadolu halkına yararı olmayacaktır... Yunanlı emperyalistlerle süregelen savaş sona erer ermez, Anadolu'da bir iç savaş başlayacaktır." 1920 yılı Aralık ayı sonlarında patlak veren Çerkez Ethem Ayaklanması ardından tutuklamalar THİF'e de sıçrayınca Şubat 1921'de partinin Yeşil Ordu kökenli liderlerinden Nâzım Bey ve Şükrü Bey partinin kapatıldığını ilan ettiler. Fakat bu karar, kendilerinin ve THİF mensuplarının sonraki günlerde İstiklal Mahkemesi tarafından yargılanmasına engel olamadı.
Büyük Millet Meclisinde Nazım Bey ile ilgili olarak önce hassas bilgilerin yabancı devletlere sızdırıldığı kuşkuları hakkında Üçüncü Şube tarafından tahkikat yapılmasına, ardından bu tahkikat sonucunda dokunulmazlığının kaldırılıp mahkemeye sevk edilmesi önerisinin kabul edilmesine uzun tartışmalar sonunda karar verildi. 12 Mayıs 1921 tarihinde Ankara İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılanmaya başladı. Kendisine yöneltilen gizli Yeşil Ordu Cemiyeti ve THİF içinde yer alarak hükûmeti yıkma gayesi gütmek, Mustafa Suphi ve Çerkez Ethem ile irtibatlı olmak, gizli faaliyetleri için Sovyet Rusya'dan para almak gibi suçları reddeden Nazım Bey, Mayıs 1921'de "gizli komünist fırka teşkili suretiyle hükümeti devirme teşebbüsünde" bulunmaktan 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Fakat Eylül 1921'de çıkan af kanunu ile serbest bırakıldı.
4 Temmuz 1935 tarihinde öldü.
Wikimedia Commons'ta Nazım Resmor ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.