Prag'daki Pankrác Cezaevi'nde insan asmanın ilkel bir çeşidi kullanılarak idam edildiği için boğularak öldü 13 dakikadan fazla sürdü.[3] Kalıntıları asla bulunamadı.[3]
Mahkumiyeti 1968'de iptal edildi. 1990'larda tamamen rehabilite edildikten sonra Tomáš Garrigue Masaryk Nişanı (1. Sınıf) ve Beyaz Çifte Haç Nişanı (1. Sınıf) ile onurlandırıldı.[4][5]
Hayatının ilk dönemleri
Prag'da Milada Králová adıyla doğdu. Birinci Dünya Savaşı'nın son yılında 17 yaşındayken savaş karşıtı bir gösteriye katıldığı için okuldan atıldı. Orta öğrenimini yeni kurulan Çekoslovakya'da tamamladıktan sonra Prag Karlova Üniversitesinde hukuk okuyup 1926'da mezun oldu. Siyasi yaşamının ilk döneminde Kadınlar Ulusal Konseyi kurucusu senatör Františka Plamínková'dan etkilendi.
1927'de Bohuslav Horák ile evlendi. 1933'te kızları Jana doğdu.
1927'den 1940'a kadar Prag belediyesinin sosyal yardım dairesinde çalıştı. Sosyal adalet konularına odaklanmanın yanı sıra, kadınların eşit haklara sahip olması konusunda önde gelen bir kampanyacı oldu. Ayrıca Çekoslovak Kızıl Haçında da aktifti.[6] 1929'da, isim benzerliğine rağmen Alman Nasyonal Sosyalizminin (Nazizmin) güçlü bir karşıtı olan Çek Ulusal Sosyal Partisine katıldı.[7]
Savaş zamanı direniş hareketi
1939'da Almanya'nın Çekoslovakya'yı işgal etmesi sonrasında Horáková, yeraltı direniş hareketinde aktif rol oynadı. 1940 yılında savaş öncesi siyasi faaliyetleri nedeniyle kocasıyla birlikte tutuklanıp Gestapo tarafından sorguya çekildi. Terezín'deki gettoya ve ardından Almanya'daki çeşitli hapishanelere gönderildi.
1944 yazında Horáková, Dresden'de mahkemeye çıktı. Savcılığın idam cezası talep etmesine rağmen, mahkeme tarafından 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İkinci Dünya Savaşı'nın son aşamalarında Almanya topraklarında ilerleyen ABD kuvvetleri tarafından Nisan 1945'te Bavyera'da serbest bırakıldı.[8]
Siyasi faaliyetleri
1945'te Çekoslovakya'nın kurtuluşunun ardından Horáková Prag'a döndü ve yeniden oluşturulan Çek Ulusal Sosyal Partisi yönetiminde yer aldı. Geçici Millet Meclisi üyesi oldu. 1946'da Güney Bohemya'daki České Budějovice bölgesini temsil etmek üzere Millet Meclisine seçildi.
Siyasi faaliyetleri yine kadınların toplumdaki rolünü artırmaya ve Çekoslovakya'nın demokratik kurumlarını korumaya odaklandı. Şubat 1948'deki komünist darbeden kısa bir süre sonra protesto amacıyla parlamentodan istifa etti. Horáková birçok siyasi muhalifin aksine Çekoslovakya'yı terk edip Batı'ya gitmeyi tercih etmeyip Prag'da aktif siyasi faaliyette bulunmaya devam etti. 27 Eylül 1949'da tutuklandı ve komünist rejimi devirmeyi amaçladığı iddia edilen bir komplonun lideri olmakla suçlandı.[9]
Yargılanması ve idam edilmesi
Horáková ve diğer sanıklar yargılanmadan önce Çekoslovak devlet güvenlik organı StB tarafından hem fiziksel, hem de psikolojik işkence kullanılarak yoğun bir sorguya tabi tutuldu. Kendisi ABD, Büyük Britanya, Fransa ve Yugoslavya'nın talimatıyla casusluk ve ihanet amaçlı bir komploya liderlik etmekle suçlanıyordu. İddia edilen komplonun kanıtı, Horáková'nın Eylül 1948'de Ulusal Sosyal, Sosyal Demokrat ve Halk partilerinden siyasetçilerin Çekoslovakya'daki yeni siyasi durum karşısında ne yapılması gerektiğini konuşmak için yaptıkları bir toplantıda bulunmasıydı. Ayrıca, Batı'da sürgünde bulunan Çekoslovak siyasetçilerle temaslarını sürdürmekle de suçlanıyordu.
Horáková ve on iki arkadaşının davası 31 Mayıs 1950'de başladı. Bunun 1930'larda Sovyetler Birliği'ndeki Büyük Tasfiyeler gibi göstermelik bir duruşma olması amaçlanmıştı. Dava Sovyet danışmanların gözetiminde ve komünist yetkililer tarafından organize edilen ve sanıklar için ölüm cezası talep edilen bir kampanya eşliğinde yürütülüyordu. Başlarında Dr. Josef Urválek'in olduğu devlet savcılarının arasında Ludmila Brožová-Polednová bulunmaktaydı.[10][11] Duruşmalar sanıklardan alınan suç itirafları ile birlikte dikkatli bir şekilde planlanmıştı.
2005 yılında keşfedilen mahkeme kaydı Horáková'nın siyasi ideallerini cesurca savunduğunu ortaya çıkardı. Çekoslovakya'nın demokrat cumhurbaşkanları Tomáš Garrigue Masaryk ve Edvard Beneš'in temsil ettikleri değerlere atıfta bulunarak "bu ülkede hiç kimsenin inançları nedeniyle idam edilmemesi ve hapse atılmaması gerektiğini" ilan etti.[12]
Milada Horáková 8 Haziran 1950'de üç diğer sanıkla (Jan Buchal, Oldřich Pecl ve Záviš Kalandra) birlikte ölüm cezasına çarptırıldı. Başta bilim insanı Albert Einstein, eski Britanya Başbakanı Winston Churchill, Fransa Cumhurbaşkanı Vincent Auriol ve ABD'nin eski First Lady'si Eleanor Roosevelt olmak üzere, Batı'nın önde gelen birçok ismi onun idam edilmemesi için dilekçe verdilerse de, cezalar onaylandı. Horáková 27 Haziran 1950'de 48 yaşındayken Prag'daki Pankrác Cezaevinde idam edildi. Kayda geçen son sözleri ise şunlar oldu: "Bu mücadeleyi kaybettim fakat onurla ayrılıyorum. Bu ülkeyi seviyorum, bu milleti seviyorum, onların refahı için çabalıyorum. Size kin duymadan ayrılıyorum. Size dilerim ki, size dilerim ki..."[13]
İdam edilmesinin ardından Horáková'nın naaşı Strašnice Krematoryumu'nda yakıldı, fakat külleri ailesine verilmedi. Küllerinin ne olduğu bilinmemektedir.
Diğer sanıklar
Jan Buchal (1913–1950), Devlet Güvenlik görevlisi (idam edildi)
Antonie Kleinerová (1901–1996), Çekoslovak Ulusal Sosyal Partisi eski Parlamento üyesi (ömür boyu hapis)
Dr. Jiří Křížek (1895–1970), avukat (22 yıl)
Dr. Josef Nestával (1900–1976), yönetici (ömür boyu hapis)
Dr. Oldřich Pecl (1903–1950), eski maden sahibi (idam edildi)
Prof. Dr. Zdeněk Peška (1900–1970), üniversite öğretim üyesi (25 yıl)
František Přeučil (1907–1996), yayıncı (ömür boyu hapis)
Fráňa Zemínová (1882–1962), editör ve Çekoslovak Ulusal Sosyal Partisi eski Parlamento üyesi (20 yıl)
Rehabilitasyon
Mahkeme kararı Haziran 1968'deki Prag Baharı sırasında iptal edildi. Daha sonra Çekoslovakya'nın Sovyet işgali ve direnişin bastırılması, rehabilitasyon sürecini sekteye uğrattı. Rehabilitasyonu 1989 Kadife Devrimi sonrasına kadar tamamlanmadı.
1990 yılında Prag 7, Letná'daki önemli bir caddeye onun adı verildi. 1991 yılında Tomáš Garrigue Masaryk Nişanı (1. Sınıf) ile onurlandırıldı.[14] İdam edildiği gün olan 27 Haziran ise, Çek Cumhuriyeti'nde "Komünist Rejim Kurbanlarını Anma Günü" ilan edildi.[15]
11 Eylül 2008'de, Horáková davasındaki iddia makamının hayatta kalan tek üyesi olan 86 yaşındaki Ludmila Brožová-Polednová, Milada Horáková'nın adli cinayetine yardım etmekten altı yıl hapis cezasına çarptırıldı. Brožová-Polednová yaşı ve sağlık durumu nedeniyle Aralık 2010'da gözaltından serbest bırakıldı ve[11] Ocak 2015'te öldü.[16]
Horáková Ocak 2020'de Slovakya cumhurbaşkanı Zuzana Čaputová tarafından Beyaz Çifte Haç Nişanı (1. Sınıf) ile onurlandırıldı. Ödül Milada Horáková Kulübü üyesi Erika Mačáková tarafından alındı.[17]
Ailesi
Milada Horáková'nın kocası Bohuslav Horák 1949'da tutuklanmaktan kurtulup Batı Almanya'ya kaçtı ve daha sonra ABD'ye yerleşti. Annesi idam edildiğinde 16 yaşında olan ve daha sonra teyzesi tarafından büyütülen kızları Jana ABD'deki babasının yanına ancak 1968 yılında gidebildi ve burada ailesiyle birlikte üç torun sahibi oldu.
Horáková'nın, kocasına ve kızına yazdıkları dahil, son mektupları İngilizceye de çevrilip yayımlandı.[18]
Biyografik film
Milada Horáková'nın hayatını konu alan, uzun metrajlı ABD-Çekya filmi Milada Kasım 2017'de gösterime girdi. Horáková rolünü İsrailli-ABD'li sanatçı Ayelet Zurer oynadı. İngilizce yapımın yönetmenliğini, aynı zamanda senaryo yazarlarından biri olan, Çekya doğumlu film yapımcısı David Mrnka üstlendi.[19]