Marry Harron (d. 12 Ocak 1953), I Shot Andy Warhol, Amerikan Sapığı ve Seksi Bettie Page (The Notorious Bettie Page) gibi sosyal farkındalık yaratan bağımsız filmleriyle ünlü, Kanadalı bir film yapımcısı ve senarist.
Genel bakış
Kanada'nın Ontario eyaletindeki Bracebridge kasabasında doğan Harron, film ve tiyatro dünyasının içinde kökleşmiş bir aile ile büyümüştür. Mary Harron, Gloria Fisher ve Kanadalı aktör, komedyen, yazar ve yönetmen olan Don Harron' ın kızlarıdır. Harron'ın ilk üvey annesi, Virginia Leith, Stanley Kubrick tarafından keşfedilmiş ve Kubrick'in ilk filmi olan Fear and Desire‘da oynamıştır. Leith’in kısa oyunculuk kariyeri Harron’ın Seksi Bettie Page filmini yapmadaki ilgisine kısmen ilham vermiştir.Harron’ın üvey babası, uluslararası başarılı kitabı “Olgun Kadına Övgü” (In Praise of Older Women) ile tanınan roman yazarı Stephen Vizinczey'dir. Harron'ın ikinci üvey annesi Kanadalı şarkıcı Catherine McKinnon'dur. Harron'ın kız kardeşi Kelley Harron, oyuncu ve yapımcıdır.
Harron, 13 yaşındayken İngiltere’ye taşınmış ve daha sonra Oxford Üniversitesi’nin kolejlerinden biri olan St Anne's Koleji’ne gitmiştir. İngiltere’deyken eski Birleşik Krallık başbakanı olan Tony Blair ile çıkmıştır. Daha sonra New York'a taşınmış ve 1970'lerin punk sahnesinin bir parçası olmuştur. “Punk” dergisine müzik gazetecisi olarak başlamada ve yazmada yardım etmiştir – Amerikan yayımı için Sex Pistols ile röportaj yapan ilk gazetecidir. 1980'ler sırasında, kısa bir süreliğine Londra’daki The Observer’ın drama eleştirmeniydi, aynı zamanda The Guardian ve New Statesman’ ın müzik eleştirmenliğini yapıyordu.
1990'lar sırasında Harron, Amerikan pop kültürünü araştırmaya adamış PBS'nin bir programı “Edge” de yönetmen olarak çalıştığı New York'a geri taşınmıştı. O zamanlar, Harron, Andy Warhol’u öldürmeye çalışmış olan Valerie Solanas’ın hayatına ilgi duymaya başlamıştı. Harron, onun ilk uzun metrajlı filmi olacak bir proje geliştirmesinde cesaretlendiren yapımcılarına Solanas hakkında bir belgesel yapmayı teklif etmişti.
Filmlerine ek olarak, Harron aynı zamanda, 1970'lerin radikal aktivistlerini inceleyen bir belgesel olan The Weather Underground‘ın yetkili bir yapımcısıydı. Dahası Harron, Oz,Six Feet Under, Homicide: Life on the Street, The L Word ve Big Love gibi dizilerin yönetmenliğini yaparak televizyonda da çalışmıştır. Harron, şu zamanlarda önceden dâhil olduğu 1970'lerin punk sahnesinden bilgi veren "Please Kill Me" kitabından esinlenerek bir film geliştiriyor.
Marry Harron, film yapımcı kocası John C. Walsh ve iki kızları ile birlikte New York'da yaşıyor.
Film Detayı
I Shot Andy Warhol
Mary Harron'ın 1996'da yayınlanan ilk filmi I Shot Andy Warhol, Valerie Solanas’ın Andy Warhol’a düzenlediği başarısız suikastının kısmen hayali hikâyesidir. Harron, Solanas’ın hayatına olan ilgisini şu şekilde açıklamıştır:
“
Solanas için, filmde mutsuzluğuna ve hüsranına karşı vahşi, dışlanmış nitelikte bir şey vardı. Hayatımda, işimde kendimi hüsrana uğrattığım bir zamandı. Yönetmek istedim. Kendimin yönetmesi gerektiğiyle ilgili yıllar önceden beri bir düşüncem vardı. Bu yüzden düşündüm ki kendi hüsranımın ve kadınlara yönelik adil olmayan davranışlarla birlikte büyüyen bir şeyin unsurları vardı… ve Valarie bunun en iyi örneğiydi. Aynı zamanda, birisinin nasıl çok akıllı olabileceği ve hayatının nasıl çok yanlış gittiği ve dahası çoktan unutulduğu ve anlaşılmadığı ile ilgili entelektüel bir ilgi vardı. Her iki durumda da, Valarie’nin, bu delice, hakkında neredeyse hiçbir şey yazılmamış gibi tarihe emanet edildiğini hissettim.
„
Solonas, kendi oyununu hiç üretemezken, Harron onun filmini yapabildi ve Solonas’ın hikayesini anlatabildi. I Shot Andy Warhol, Valerie Solanas’ı yüceltmiyor; film, onun, zalimliğin büyük sisteminin üreticisi olduğunu ve deli değil de toplumun hakkı yenmiş bir üyesi olduğunu göstererek onun durumunu savunuyor.
Amerikan Sapığı
Harron’ın 2000’ de yayınlanan ikinci filmi Amerikan Sapığı, cinayet ve işkencenin grafik tasvirleriyle adı çıkmış Bret Easton Ellis'in aynı isimli kitabından uyarlanmıştır. Ana karakter, Patrick Bateman (Christian Bale), Tom Wolfe'nin The Bonfire of the Vanities'de Sherman McCoy'nun çalışanının ismine karşı baş sallayan, Pierce & Pierce şirketinde kurmaca birleşme ve kazançlarında çalışan bir yatırım bankeridir. The New York Times'dan Stephen Holden bu film için şunu yazmıştır:
“
Kan damlalarının, nouvelle cuisine (Fransız mutfağında bir sunum şekli) in zarifçe hazırlanmış tabağına serpiştirilmiş kırmızı dut sosuyla karıştırılabileceği açılış sahnesinden itibaren film, mizah ve estetikleştirilmiş kan pıhtısının sinsi dengesini kuruyor.
„
Film, yönetmede ilgilenen pek çok üst düzey erkek film yapımcılarına sahip olmasına rağmen, yapımcılar, kadına karşı şiddetin tasvirlerini hesaba katıp halkın feryadını önlemeyi umarak kadın yönetmen tercih ettiler. Harron projeyi imzalamasına rağmen, film, kitabın çıkışının mirasına büyük ölçüde borçlu olması nedeniyle yapıma başlamadan tartışmalara dahil olmuştu. Harron yapıma başladığında, medyadaki şiddet sorununu Columbine Lisesi Katliamı ile kristalleşirken film ekibi, protesto tehditleriyle uğraşmak zorundaydı. Feminist Majority Foundation, filmi kadın düşmanı olarak kınayarak ve Canadians Concerned About Violence in Entertainment (C-CAVE), restoran sahiplerini, onların mekanlarında film çekmek için Harron'ın iznini reddetmelerine ikna ederek filme karşı kampanyalar yapım boyunca devam etti.
Filmin çıkışını takip eden yıllarda, birçoğu 1980'lerin çöküşünün şiddetli ve sahte önerisinin eleştirisini sürdürürken, film, tartışmazlık saran, kimine göre, filmin hiciv niteliklerinin takdirini sunan bazı kült statülere ulaştı.
Seksi Bettie Page (The Notorious Bettie Page)
Harron'ın 2005 yılında yayınlanan üçüncü filmi Seksi Bettie Page, pornografinin popülerleşmesine yardım eden ve cinselliğin kült ikonu olmuş 1950'lerin poster modelini anlatıyor. Harron, Page'i dindar ve tutucu bir ailenin kızı ve aynı zamanda pornografinin Senato incelemesinin hedefi olmuş fetiş sembolü olarak gösteriyor. Bu film için Harron, tarihsel karakter araştırması yaptı ve Page'nin ilk kocası da dâhil olmak üzere pek çok arkadaşıyla görüştü. Page, yasal açıdan başka bir projeye bağlıydı ve bu yüzden de röportaj için uygun değildi, ama Page'e bağlı kalmayarak Harron, onun subjektif temsilini yaratmada özgürdü. Harron, Page'i kadınların cinsel özgürlüğünü, ironik olarak benzer, ama Solanas'a benzemeyen bir akımı temsil eden habersiz bir feminist figür olarak görüyordu. Harron, bir röportajında film hakkında şunları söyledi:
“
Açıkça Bettie, genç kadınlara ilham veren bir karakter çünkü o, güçlü bağımsız bir özelliğe sahip. Bettie ne yapmak istiyorsa onu yaptı ve bunu erkekler için yapmadı… Ama bence onu bilinçli bir feminist kadın kahraman olarak görmek büyük bir yanlış olur. Görebildiğim kadar, Bettie’nin bir ajandası bile yoktu. Sadece yolunu bilinçsizce takip etti. Hiçbir şekilde kendini bir isyancı olarak gördüğünü düşünmüyorum. O, bir çeşit kendine özgü, giyinme dünyasının içindeydi.
„
Page gibi, Harron'da katı bir feminist ideolojisini takip etmiyor, ama karşılığında Harron, kendini cinsiyet üzerinde tek bir perspektife bağlamak yerine açıkça keşfedilmiş sorunlara sahip. Harron, politik filmler yaratmayı amaçlamıyor, ancak filmler, bir kadının bakış açısını ifade etme girişiminde bulunmaktan başka bir şekilde sonuçlanmayabiliyor. Bir röportajında şunları söyledi:
“
Feminizm olmadan bunu yapamayacağımı hissediyorum. Bu yüzden minnettarım. O olmadan, tanrı bilir ki hayatım nasıl olurdu. İdeolojik bir şey yapmamak anlamında feminist filmler yapmıyorum. Ama kadınların filmlerimi daha iyi anladığını düşünüyorum. Kadınlar ve eşcinsel erkekler. Belki de ondan daha az tehdit altında oldukları için, ya da onlar ne anlatmaya çalıştığımı daha iyi fark ediyorlar.
„
Güve Günlükleri (The Moth Diaries)
Harron'ın dördüncü filmi Güve Günlükleri, Rachel Klein'ın 2002 yılındaki aynı isimli kitabının adaptasyonudur. Film, bir grup genç kızın yatılı okulda birlikte yaşamalarının hikâyesini anlatıyor. Yeni bir öğrenci gelir ve kızlar bu yeni gelen öğrencinin vampir olabileceğinden şüphelenmeye başlar. Harron, filmi, genç kızların nüanslı dostluklarını yetişkinlik ihtimaliyle tekrar tekrar yüzleştirdiği “gotik bir genç hikayesi” olarak tanımlıyor.
Ödüller
2005 yılında Mary Harron, Provincetown Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Film Yapımcısı ödülüne layık görüldü.
Harron, Mary. "The Risky Territory of 'American Psycho.'" ("Amerikan Sapığı" nın Riskli Bölgesi) The New York Times 9 Nisan 2000 son baskı: bölüm 2. Baskı.
Harron, Mary; "The Notorious Bettie Page" (Seksi Bettie Page)MovieNet. [2]
Hurd, Mary. Women Directors and Their Films. (Kadın Yönetmenler ve Onların Filmleri) Westport: Praeger Publishers (Praeger Yayınları), 2007. Baskı.
King, Randall. "The Notorious Mary Harron." (Adı Çıkmış Marry Harron) Winnipeg Free Press.[3] 23 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1 Mart, 2012. Baskı.
Marcus, Lydia. "The Pent Up and the Pinup." Lesbian News. Nisan 2006: p. 43. Baskı.