Kolon veya sütun, taşıyıcı sistemde düşey yapı elemanlarına verilen isimdir. Yapıda dış ve iç etkilerden oluşan kuvvetleri (moment, kesme kuvveti vb.) temellere, dolayısı ile zemine aktarırlar. Boyutlandırılmaları gelen kuvvetlere göre yapılan hesaplamaların dışında; yönetmeliklerde malzeme cinsine göre belirtilen minimum boyutlardan küçük olamaz. Taş veya tuğla örülerek yapılan taşıyıcı ayaklara ise paye denmektedir.
Yapı tarihinin en başından beri yapıları ayakta tutmak için kullanılagelmiştir. İlk zamanlarda taş, ağaç gibi doğal malzemeler kolon yapımında kullanılmışsa da modern teknolojinin gelişmesi ile birlikte bir tür yapay bağlayıcı olan çimento ve iskeleti oluşturan çelikten imal edilmiş betonarme veya yalnızca çelikten kolonlar kullanılmaya başlanmıştır.
Kolonlar yapı sistemlerinde, genellikle kirişlerden gelen yükleri temele, dolayısı ile zemine aktarırlar. Kolonlarda oluşabilecek bir hasar, yapının göçmesine varabilecek kadar ağır hasarlara neden olabilmektedir.
Kolon tanımı genellikle yapısal elemanın, geometrik yerleşimiyle ilgili bir özelliğini çağrıştırsa da, betonarme davranışı açısından irdelendiğinde diğer tür elemanlardan (kiriş, döşeme, perde vb.) farklı bir mekanik davranışı ortaya koyar. Betonarme Yapıların Tasarım ve Kuralları (TS500-2000) isimli Türk Standardı'nda belirtildiği üzere (Bölüm 7.3) hesap eksenel basınç değeri değerini aşmayan elemanlar eğilme elemanı olarak tasarlanırlar. Kirişler ve döşemeler çoğunlukla bu tanıma uyarlar. Bu şartın dışındaki elemanlar ise, eksenel kuvvet seviyesinde bir üst sınır olmakla birlikte, eksenel kuvvet ve eğilmenin birlikte etkimesi durumuna göre tasarlanırlar (TS500-2000 Bölüm 7.4 ve Deprem Yönetmeliği ilgili bölümü). Kolonlar ise çoğunlukla bu davranış tanımına girerler. Ancak eğer bir yatay elemanın (kiriş) eksenel yük seviyesi yanal yüklerden dolayı bu tanıma giriyorsa kolon gibi tasarlanması gerekliliği vardır.
Tarihçe
Mimari anlamda kolonların ilk kullanıldığı yapılar eski Mısır'da MÖ 2600 yıllarında taş kalıplarla yapılan Imotep tapınağında görülmüştür.
Mimari anlamda kolonların kullanıldığı diğer bir uygarlık ise Perslerdir. Perslere ait Apadana Tapınağı'nda 70 x 70 metre ebatlarında olan yapıda birçok kolon kullanılmıştır. Bu kolonların büyük bir kısmı hala ayakta durmaktadır.
Ayrıca kolonlar değişik medeniyetlerce yapısal eleman dışında; vergi taşları ve Sadaka taşı olarak da kullanılmıştır.
Eski zamanlarda kolon üretimi
Kolonlar birçok ebatlarda tasarlanabilir. Bazıları kesme taşların üst üste dizilmesi ile imal edilmişlerdir. Bazıları da bütün olarak, taşların yonutulması ile imal edilmişlerdir.
Eski dönemlerde, yekpare kolonların ağırlıkları yüksek olduğu için taşınmaları ve yerleştirilmeleri zor olmuştur. Diğer kolonlar; kesme taşların üst üste konulması ya da taşların harçlarla birleştirilmesi şeklinde imal edilmiştir.Ayrıca genellikle bu tip kolonlarda; oluşacak gerilmeleri karşılamak için farklı taşlar ya da metal parçaları da kullanılmıştır. Genellikle kolonlar mukavemeti düşük betonlardan, tuğlalardan ya da taş parçalarından imal edilmişlerdir.