Ketboğa Noyan (ölümü 1260), Moğol İmparatorluğu'nun noyanlarındandır. Nayman kabilesinden ve Nestûrî olan Ketboğa,[1] Moğol İlhanı Hülâgû'nun generali ve sırdaşıydı. 1258'de Bağdat'ın yağmalanması da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki fetihlerinde ona yardımcı olmuştur. Hülâgû, Moğolistan'daki bir törene katılmak üzere kuvvetlerinin büyük bir kısmını yanına aldığında Ketboğa, Suriye'nin kontrolüne bırakıldı ve güneye, Kahire merkezli Memlûk Devleti'ne doğru devam eden Moğol baskınlarından sorumlu oldu. 1260 yılında Ayn Calut Muharebesi'nde öldürüldü.
Orta Çağ tarihçisi Sur Tapınakçısı'nın yazılarından alıntı yapan tarihi kayıtlar, genellikle üç Hristiyan hükümdarın (I. Hethum, VI. Boemondo ve Ketboğa) Şam şehrine zaferle birlikte girdiğini anlatırken,[4][5] modern tarihçiler bu hikâyeyi uydurma olarak nitelendirdiler.[6][7][8]
Hülâgû Han, Moğol İmparatorluğu'ndaki iç olaylara (Hülâgû'nun kardeşi Büyük Möngke Han'ın ölümü) yanıt olarak güçlerini geri çektiğinde, Ketboğa, Orta Doğu'da kalan Moğol ordusunun sorumluluğuna bırakıldı:
Hülâgû'nun Suriye ve Filistin'de bıraktığı Ketboğa, toprakları barış ve huzur içinde tuttu. Ve o, Hıristiyanları çok seviyor ve onurlandırıyordu çünkü o, Rabbimiz'in doğuşuna tapınmak için Beytüllahim'e gelen Doğu'nun Üç Kralının soyundan geliyordu. Ketboğa, Kutsal Toprakları kurtarmak için çalıştı.
100.000 Moğol askerinden oluşan bir gücün komutasındaki Ketboğa, Moğolların Mısır'a doğru ilerleyişini sürdürmeye çalıştı. Ancak Memlükler, Haçlılarla pasif bir ateşkes müzakere ederek Memlüklerin Haçlı topraklarından kuzeye doğru ilerlemesine ve Haçlıların kalesi Akka yakınında ikmal için kamp kurmasına izin vermişti. Bu şekilde Memlükler, Celile yakınlarında, önemli Ayn Calut Muharebesi'nde (Câlût baharı) tükenmiş Moğol ordusuyla çatışmaya girebildiler. Moğollar yenildi ve Ketboğa yakalandı. Memluk sultanının huzuruna bağlanıp getirildiğinde meydan okurcasına galiplerin başına gelecek Moğol intikamını anlatıyordu. Memluk emirleriyle alay etti ve onların efendilerine ihanet ederken kendisinin her zaman efendisine sadık kaldığını söyledi.[10] Ketboğa, kıdemli Memlûk Cemal el-Din Akuş el-Şemsi tarafından idam edildi.
Memlük tarihleri Ketboğa'dan saygıyla bahseder; onu, Moğollar Ayn Calut'ta açıkça yenilgiye uğratıldığında geri çekilmeyi reddeden ve geri çekilme ve utanç yerine savaşta ölümü tercih eden büyük bir savaşçı olarak tasvir eder. Ketboğa'nın ölümünün intikamının Hülâgû tarafından alınması bekleniyordu, ancak Hülâgû ile Moğol Altın Orda'dan kuzeni Berke arasındaki iç çatışma bunun olmasını engelledi. Ketboğa'nın ölümü ve Moğolların Ayn Calut'taki yenilgisi, Moğol İmparatorluğu'nun Batıya doğru genişlemesi için sonun başlangıcı oldu. Moğollar önümüzdeki birkaç on yıl boyunca Suriye'yi, Japonya'yı, Macaristan'ı, Polonya'yı ve Güneydoğu Asya'yı işgal etmeye devam etse de, bu, kararlı bir şekilde mağlup edildikleri ve böyle bir kaybın intikamını alamadıkları ilk olaydı.[11]
Notlar
^"1 Mart'ta Ketboğa, Moğol ordusunun başında Şam'a girdi. Yanında Ermenistan Kralı ve Antakya Prensi de vardı. Halifeliğin eski başkentinin vatandaşları, altı yüzyıldır ilk kez üç Hıristiyan hükümdarın sokaklarında zaferle at koşturduğunu gördü".[4]
^Peter Jackson, "Crisis in the Holy Land in 1260," English Historical Review 376 (1980) 486
^"While this report cannot be taken literally, it may contain a grain of truth. Armenian troops were part of Ketbuqa's force, while some time during the Mongol occupation Bohemond visited Baalbek and even intended to ask Hulegu for possession of the town. (...) If this prince reached as far as Baalbek, it is most probable that he also passed through Damascus." De Reuven Amitai-Preiss, "Mongols and Mamluks", p.31