Japonya'daki Kürtler (Japonca: 在日クルド人 Zainichi Kurudo-jin, Kürtçe: Kurdên Japonyayê), Japonya'da yaşayan Kürtleri tarif etmektedir.
Tarih
1990'larda JR Warabi istasyonu çevresindeki bölgeye yerleşmeye başladılar. Birçoğu bölgede oturma izinleri olmadan yasadışı bir şekilde yaşamaya devam etti ve yerel yönetim gerçek durumlarından habersizdi.[1]
1980'lerden beri Japonya'da yaşayan İranlı Kürtlerin ardından 1990'larda Türk uyruklu Kürtler de Japonya'ya gelmeye başlamış ve Tokyo'ya yakınlığı nedeniyle kiraların ve diğer yaşam maliyetlerinin nispeten ucuz olduğu Saitama Eyaletindeki Kawaguchi Şehri ve Warabi Şehrine yerleşmişlerdir. Bu bölge Japonya'daki en büyük Kürt yerleşimi haline gelmiştir.[2]
Japonya'daki Kürtlerin büyük bir kısmı Türkiye'nin güneydoğusundan ve bir kısmı da Irak'tan gelmekte olup Tokyo'nun kuzeyindeki Warabi ve Kawaguchi bölgelerinde yaşamaktadırlar ve Warabi bu nedenden dolayı "Warabistan" olarak da anılır, bazı Kürtler tarafından.[3][4]
2024 yılına kadar Japonya'daki toplam Kürt sayısının, basında çıkan haberlere bağlı olarak 2.000 veya 3.000'den fazla olacağı tahmin edilmektedir. Nisan 2024 itibarıyla, Saitama Eyaleti, Kawaguchi Şehrinde, Yasadışı göç durumunda olan yaklaşık 700 "geçici serbest bırakılan" ve "belirtilen faaliyetler" (mülteci statüsü prosedürleri sırasında mülteci vizesi) adı verilen geçici ikamet statüsüne sahip yaklaşık 1.300 geçici serbest bırakılan kişi olduğu tahmin edilmektedir. Saitama Eyaleti, Kawaguchi Şehrinde, Nisan 2024 itibarıyla Japonya'da yasadışı olarak bulunan yaklaşık 700 "geçici serbest bırakılan" ve "belirtilen faaliyetler (mülteci tanıma prosedürleri sırasında mülteci vizesi)" olarak adlandırılan geçici ikamet statüsüne sahip yaklaşık 1.300 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Daha önce, geçici olarak serbest bırakılanlara ilişkin bilgiler yerel yönetimlere bildirilmediğinden bu kişilerin gerçek sayısını tespit etmek zordu, ancak Göç Kontrolü ve Mülteci Tanıma Yasası revize edildi ve gerçek sayı artık biliniyor. Revize edilen yasanın uygulanmasının ardından, mülteci statüsü başvurusu sırasında sınır dışı edilmenin askıya alınmasının ilke olarak iki kezle sınırlandırılacağı ve geçici olarak serbest bırakılanların sayısının azalmasının beklendiği bildirilmektedir.[5]
Ayrıca bakınız
Kaynakça