II. Aşot (Ermenice: Աշոտ Բ; h. 914-929) 914'ten 929'a kadar Ermenistan'dakiBagratid krallığının kralıydı. Kral I. Smbat'ın oğlu ve halefidir. Hükümdarlığı, vasallar ve taht iddiacıları tarafından yapılan isyanlarla ve Aşot'un başarıyla mücadele ettiği yabancı istilalarla doluydu ve bu nedenle Yerkat’ (Ermenice: Երկաթ) veya Demir lakabıyla anılır.[1]
Hükümdarlığı
Babası I. Smbat'ın 914'te ölmesi üzerine yerine II. Aşot geçmiştir. Smbat, Atropatene Emiri Yusuf bin Ebü’s-Sâc'ın başlattığı bir işgali püskürtmüştü, ancak teslim olduktan sonra Yusuf tarafından Elince'de öldürülmüştür. Ermenistan'ın merkezi topraklarını ele geçiren Yusuf, II. Aşot'un kuzeni olan Aşot'u, Bagratlı Ermenistan'ın "karşı kralı" olarak Divin'e yerleştirmiştir.[2] Yusuf'un kuvvetleri tarafından rahatsız edilen II. Aşot, İmparatoriçe Zoe Karbonopsina'dan yardım almak için Konstantinopolis'i ziyaret etmiştir[3] II. Aşot iyi karşılanmış ve Ermenistan'ın Arapları yenmesine yardımcı olmak için bir Bizans kuvveti toplanmıştır. II. Aşot'a eşlik eden kuvvet, Domestikos ton sholonYaşlı Leo Fokas önderliğinde ertesi yıl hareket etmiş ve Yukarı Fırat boyunca yürüyerek Arapların çok az direnişiyle Taron'a girmiştir.[4]
Bizans'ın ilerleyişini durdurmak için taht talibi Aşot ve Yusuf'un orduları, kış mevsiminin başlaması nedeniyle Dvin'i ele geçirememişlerdi. Bununla birlikte, kuvvet II. Aşot'u Ermenistan'da güçlü bir konuma getirmiş ve Araplara karşı ağır kayıplar verdirmeyi başarmıştılar.[5] Bu durum, Dvin'in kontrolünün hala kral karşıtı Aşot'ta kalmasına neden oldu ve iç savaş, taht iddiacısı sonunda yenilgiyi kabul edene kadar 918'den 920'ye kadar sürmüştür. Ermenistan'da daha başka birçok isyan da çıkmış, ancak II. Aşot bunların hepsini bastırmayı başarmıştır. 919 yılında Yusuf, halifeye karşı başarısız bir isyan başlatmış ve yerine çok daha iyi niyetli bir Arap valisi olan Subuk getirilmiştir. 922 yılında II. Aşot, Bağdat'taki Abbasi halifesi tarafından Ermenistan'ın hükümdarı olarak tanınmış ve Subuk onu şahinşah veya "kralların kralı" olarak tanımıştır.[6]
Bizanslılar, II. Aşot'un Araplarla olan yakın ilişkilerinden rahatsız olmuşlar ve II. Aşot'un krallık konumunu bozmak ve ona karşı savaşan isyancıları desteklemek için Domestikos ton sholon İoannis Kurkuas komutasında yeni bir kuvvet göndermişlerdir. 922 yılında Kurkuas, hem Araplar hem de II. Aşot tarafından savunulan bir şehri ele geçirmek için başarısız bir girişimde bulunarak Dvin'e ulaşmıştır.[7] 923 yılında, içeride sıkıntılarla karşılaşan Halife, Yusuf'u serbest bırakmış ve Yusuf, II. Aşot'a karşı öfkesini serbest bırakmak üzere Ermenistan'a geri dönmüştür.[8] Ermeni yöneticilerinden haraç talep etmeye başlamış ancak II. Aşot'un büyük direnciyle karşılaşmıştır. II. Aşot, kendisine karşı gönderilen Arap ordularını yıllarca defalarca yenmeyi ve dağıtmayı başarmıştır. Kurkuas'ın 927/8'de Dvin'i ele geçirmek için yaptığı ikinci başarısız girişim, II. Aşot'un Sevan Gölü yakınlarında ve yine Dvin'in kuzeyinde bir Müslüman ordusuna karşı kazandığı zaferle aynı zamana denk gelir.[9] Bizans İmparatoru I. Romanos, Suriye'deki Araplarla savaşmak için kısa sürede dikkatini doğuya çevirmiş ve hükümdarlığının sonunda II. Aşot'u topraklarının efendisi olarak bırakmıştır. II. Aşot, 929 yılında oğlu veya varisi olmadan ölmüş ve yerine kardeşi I. Abas geçmiştir.
Ailesi
II. AşotI, Gardman'ın güçlü hükümdarı Prens Sahak Sevada'nın isimsiz kızıyla evliydi. II. Aşot, başarısız bir isyanın ardından onu kör etmiştir.[10]
Günümüz Ermenistan'ında
2012 yılında, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin 20. yıldönümü dolayısıyla, II. Aşot'un savaşa beraberinde götürdüğü söylenen haç, Katolikos II. Karekin tarafından "Ermeni Ordusunun Koruyucusu" ilan edilmiştir.[11][12] 2016 yılındaki Ermeni Bağımsızlık Günü geçit töreninde, tören kıtaları geçit töreni öncesinde Kral II. Aşot'un bayrağını asmışlardır.[11]
Popüler kültür
II. Ashot, Muratsan'ın on dokuzuncu yüzyıla ait tarihi romanı Gevorg Marzpetuni'de bir karakter olarak öne çıkmaktadır.[13]