Felsefede, hazcılık veya hedonizm, hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş. Hedonizm terimi felsefe, sanat ve psikolojide hem duyusal hazzı hem de daha entelektüel veya kişisel arayışları kapsayan bir dizi teori veya uygulamayı kapsayabilmektedir. Aynı zamanda bu terim günlük dilde başkalarının zararı pahasına kısa vadeli haz peşinde koşan egoist kişiler için de bir aşağılama ifadesi olarak kullanılabilmektedir.[1][2] Felsefede hedonizmin temsilcisi olarak gözüken Kirene Okulu, Sokrates'in öğrencisiAristippos (MÖ 435-355) tarafından kurulmuş, daha sonra Epikür tarafından devam ettirilmiştir.[3]
Haz, hedonizmin her türünde merkezi bir rol oynar. İyi hissettiren ve bir şeyden keyif alınmasını içeren deneyim anlamına gelmektedir.[5][6] Haz, kötü hissetme halleri olan acı veya ıstırap ile zıtlık gösterir.[7] Hedonizm tartışmaları genellikle daha çok hazza odaklanmaktadır, ancak hazzın olumsuz tarafı olarak acı da bu tartışmalarda eşit derecede yer almaktadır. Hem haz hem de acı dereceler halindedir ve pozitif derecelerden nötr bir noktaya ve negatif derecelere doğru giden bir ölçek olarak düşünülmüştür. "Mutluluk" terimi bu gelenekte genellikle hazzın acı üzerindeki etkisini ifade etmek için kullanılır.[1]
"Haz" terimi genellikle günlük hayatta yemekten ya da cinsellikten alınan keyif gibi duyusal zevklerle ilişkilendirilir.[8] Bununla birlikte, en genel anlamıyla, spordan keyif almak, güzel bir gün batımı görmek veya entelektüel açıdan tatmin edici bir faaliyette bulunmak da dahil olmak üzere her türlü olumlu veya hoş deneyimi kapsamaktadır. Zevk üzerine teoriler, tüm bu zevkli deneyimlerin ortak noktalarını ve onlar için neyin gerekli olduğunu belirlemeye çalışır.[5] Bunlar geleneksel olarak nitelik teorileri ve davranış teorileri olarak ikiye ayrılır.[9] Nitelik teorileri, hazzın haz verici deneyimlerin bir niteliği olduğunu savunurken, davranış teorileri hazzın bir anlamda deneyimin dışında olduğunu, çünkü öznenin deneyime karşı tavrına bağlı olduğunu ifade eder.[5][9]
Hedonizmin çeşitli versiyonlarının makul olup olmadığı, hazzın doğasının nasıl algılandığına bağlıdır.[1] Hedonizmin birçok biçiminin önemli bir özelliği, kendi alanlarına dair basit ve bütüncül açıklamalar yapabilmeleridir. Ancak bu, yalnızca hazzın tek bir olgu olması durumunda mümkündür. Bu durum, temelde ortak bir özelliği yokmuş gibi görünen çok çeşitli haz deneyimleri nedeniyle sorgulanmaktadır.[5][8][10] Nitelik teorisyenlerinin bu duruma verdikleri karşılık genellikle haz deneyimlerinin haz verici kısmının sıradan bir nitelik değil, daha üst düzey bir nitelik olduğunu velirtmektir.[5][8] Davranış teorileri bu argümana daha kolay cevap verebilmektedir, çünkü tüm zevkli deneyimler için ortak olanın, genellikle arzu ile özdeşleştirilen benzer bir davranış biçimi olduğunu kabul edebilirler.[11]
Psikolojik hedonizm
Güdüsel hedonizm olarak da bilinen psikolojik hedonizm, bizi neyin motive ettiğine dair deneysel bir teoridir. İnsanların tüm eylemlerinin hazzı artırmayı ve acıdan kaçınmayı amaçladığını ifade eder.[12][13] Bu genellikle egoizm ile birlikte anlaşılmaktadır, yani her insan sadece kendi mutluluğunu hedefler.[14] Örneğin Thomas Hobbes, bir kişinin egosunun davranışlarını belirlemede birincil dürtü olduğunu teorileştirmiştir.[15][16] İnsan eylemleri, hazza neyin sebep olduğuna dair inanışlara dayanır. Yanlış inanışlar yanlış yönlendirebilir ve dolayısıyla her bir kişinin eylemleri haz ile sonuçlanamayabilir, ancak psikolojik hedonizme göre başarısız eylemler bile haz düşünceleri tarafından güdülenir.[17] Hazcılık paradoksu, haz arayışının, diğer güdüleri izlemekten elde edilecek olandan daha az gerçek haz ile sonuçlanması anlamında kendi kendini yenilgiye uğrattığı tezini ele alır.[17][18]
Psikolojik hedonizm, insan davranışını açıklayan basit bir teori sunar. Haz arama davranışı, sıradan bir olgu olduğu için sezgisel olarak akla yatkındır ve zaman zaman insan davranışlarına hakim olabilir. Bununla birlikte, psikolojik hedonizmin tüm davranışları açıklayan bir teori olarak genelleştirilmesi oldukça tartışmalıdır.[14][17][19] Buna karşı çıkanlar, zevkten başka şeyler için egoist güdüler (sağlık, kişisel gelişim, ölüm sonrası şöhret gibi) ve özgeci güdüler (kişinin çocuğunun mutluluğunu gözetmesi, daha büyük bir amaç için hayatını feda etmesi gibi) içeren ve zevk açısından makul bir açıklaması yokmuş gibi görünen eylemleri örnek gösterir.[12][14] Psikolojik hedonistler bu tür durumları haz arama davranışı açısından yeniden yorumlarlar. Örneğin, kişinin çocuklarını mutlu görmesinin veya ölümünün anlamlı olacağını bilmesinin, anlık hazlarından fedakârlık eden kişiye haz getirdiğini ortaya koyarlar.[12][14][17]
Eleştirmenler ayrıca, bir kişinin iç gözlem yoluyla haz arayışının sadece diğerleri arasında bir tür motive edici güç olduğunu fark edebileceğini ve her durumu haz/acı açısından yeniden yorumlamanın bu sonuca aykırı olduğunu iddia ederler.[19] Ayrıca eleştirmenler, psikolojik hedonizmin insanları neyin motive ettiğine dair temel iddiasının felsefeden ziyade psikoloji biliminin alanına girdiğini ve bu nedenle onu doğrulamak veya çürütmek için deneysel kanıtlar gerektirdiğini öne sürmektedir.[14][17]
Aristippos
Aristippos'a göre her davranışın nedeni, mutlu olmak isteğidir. Yaşamın gereği hazdır. Haz insanı insan eden duygudur. Bilgilerimiz duygularımızla alabildiğimiz kadardır, bundan öteye geçmez. Bu yüzden Aristippos duygularımızın getirdiği hazza yönelmeyi, acıdan kaçmayı söyler.[3]
Aristoppos'a göre bedensel hazlar tinsel hazlardan daha önemlidir ve hazzın niteliği önemsizdir. Onun için haz geçmişte ya da gelecekte değil, şimdide aranmalıdır.[4]
Epikür
Epikür de hazcılığı devam ettiren filozoflardandır. Ne var ki Epikür, Aristippos'un bedensel hazzına karşı tinsel hazzı yeğler.[3] Onun için en büyük haz, ruh dinginliğidir. Buna da bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılır. En üstün iyi, hazdır. Ancak gerçek haz sürekli olandır. Sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir.
Epikür'e göre hazzın niteliği önemlidir.[4] Ona göre, şiddetli hazlardan kaçınılmalı ve dingin hazlar tercih edilmelidir. Ayrıca, kişi anlık olarak haz veren şeylerin gelecekteki hazları azaltabileceğini öngörerek hareket etmelidir.[4]
Ünlü bir sporcu arabasına binmek üzereyken yanına bir kadın yaklaşır. Sporcuya küçük bir bebeğinin olduğunu, bebeğin çok hastalandığını ve hastane masraflarını karşılayamadığını, onun her gün biraz daha ölüme yaklaştığını anlatır. Kadının anlattıkları sporcuyu etkiler. Hemen çek defterini çıkarır ve yüklüce bir para meblağı yazarak kadına verir ve Umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın der. Sporcu ertesi gün kulüpte öğle yemeği yerken yanına bir arkadaşı yaklaşarak, Geçen gün çocuklar, bir kadının sizinle konuştuğunu ve o kadına yüklüce bir çek verdiğinizi söylediler der. Ünlü sporcu, 'Evet, ne olmuş' der. Arkadaşı, 'O kadın bir sahtekar, zengin kişilere yaklaşıp hasta bir bebeği olduğunu söyleyerek para koparırmış. Korkarım sizden de koparmış.' der. Sporcu büyük bir sevinçle, 'Öyle mi, yani ölümü beklenen bir bebek yok mu? İşte bu hafta duyduğum en güzel haber bu.' der.
Kaynakça
Vikisözlük'te hedonizm ile ilgili tanım bulabilirsiniz.
^abcWeijers, Dan. "Hedonism". Internet Encyclopedia of Philosophy. 10 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2021.
^"Hedonism". www.merriam-webster.com (İngilizce). Erişim tarihi: 30 Ocak 2021.
^Katz, Leonard D. (2016). "Pleasure". The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 1 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2021.
^abcdeMoore, Andrew (2019). "Hedonism". The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 18 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2021.