Galataport, İstanbul Karaköy'de yer alan ve kruvaziyer limanı ve karma kullanımlı tesis niteliği taşıyan yapıdır. İnşaatı kısmi miktarda tamamlanmış olmakla birlikte çalışmalar 2022 yılı itibarıyla devam eder. Konum olarak İstanbul Boğazı'nın Avrupa yakasında, Haliç ile birleştiği noktada yer almaktadır.[2] Proje, Doğuş Grubu ve Bilgili Holding ortak girişimidir.[3] Her iki grup da projeye 1,8 milyar ABD dolarının üzerinde yatırım yapmıştır.[4] Tesis, Boğaz kenarında 1.2 km'ye sahip sahil şeridinde yer alır.[5] Otel, kafe, restoran, butik mağazaları, ofisleri ve iki sanat müzesini bünyesinde barındırır.[6]
Tarihçe
1900'lu yıllardan itibaren İstanbul'un en önemli endüstriyel ulaşım ve taşıma alanı olan bu bölgede 1958 yılında Sedat Hakkı Eldem tarafından tasarlanan antrepolar inşa edildi. 1982 yılında bölge turizm merkezi ilan edildi. 1987 yılında yük gemisi girişlerine ve 1988 yılında tırların girişlerine kapatılması nedeniyle antrepolar ve gümrük limanı işlevlerini yitirmeye başladı. 1993 yılında Koruma Kurulu bu bölgeyi Kentsel Sit Alanı yaptı. 2000'li yıllardan itibaren antrepolar kiralanmaya başlandı. 2004 yılında İstanbul Modern açıldı. İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu Antrepo 4'ün İstanbul Modern ve Antrepo 5'in M.S.G.S.Ü. İstanbul Resim Heykel Müzesi olarak korunmasına karar verdi.[7] İnşaatın başladığı Şubat 2015'e kadar bu alandan gemilerden yükleme, depolama ve boşaltma işlemleri devam etti. Dört antrepodan oluşan, 30.175 metrekare açık alan ve 78.810 metrekare kapalı alana sahip olan limanın uzunluğu ise 1750 metreydi. Burası İstanbul'da kruvaziyer yolcu gemilerinin demirlediği tek nokta idi.[8] İnşaat başladığından beri İstanbul'da kruvaziyer yolcu gemilerinin demirleyebileceği herhangi bir liman yoktur.
Galataport İstanbul projesinin ilk ihalesini Türkiye Denizcilik İşletmeleri Eylül 2005'te gerçekleştirdi. Bu ihaleyi Sami Ofer'in ortak olduğu Royal Caribbean Cruises konsorsiyum kazandı. İhale bedeli olarak 3 milyar 538 milyon avro önerildi. İstanbul Şehir Plancıları Odası Galataport projesinin inşa edilmesine imkân verecek imar değişikliğinin iptali için dava açtı. Danıştay 6. Dairesi bu imar değişikliğini onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kararının yürürlüğünü oybirliğiyle durdurdu.[1]
İkinci ihale Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirildi. 16 Mayıs 2013 tarihinde yapılan ihaleyi Doğuş Holding 702 milyon dolarlık teklif ile kazandı.
Ocak 2014'te Doğuş Grubu ile Bilgili Holding'e bağlı BLG Capital ile ortaklıkla Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları kuruldu. Şubat 2014'ten beri bu şirket Galaport projesi kapsamında faaliyetlerine başladı.[9] Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili projenin Şubat 2015'te başlayacağını duyurdu.[1]
İhale
Özelleştirme İdaresi tarafından, 16 Mayıs 2013'te gerçekleştirilen Salıpazarı Limanı İhalesi'ni 702 milyon USD teklifle kazanan Doğuş Grubu, 2014 yılının ocak ayında Bilgili Holding'e bağlı BLG Capital ile ortaklık gerçekleştirdi. Bu ortaklıkla alanın geliştirme ve işletmesinden sorumlu Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. kuruldu. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. ile yapılan devir sözleşmesini takiben, 2014 yılının Şubat ayında liman sahası bu şirket tarafından devralındı ve faaliyetlere başlandı. 14 Şubat 2018 tarihi itibarıyla şirketin unvanı Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. olarak değiştirildi.[10]
İnşaa
Şubat 2015'te başlayan projenin[1] 2018 yılının son çeyreğinde tamamlanması hedeflendiği yetkililer tarafından açıklandı.[11] Temmuz 2016'da Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu izni çıktı.[12] Ağustos 2016'da projenin finansmanı için 6 Türkiye kökenli banka ile toplam 3.3 milyar TL kredi anlaşmaları yapıldı. Bu anlaşmalara göre Yapı Kredi Bankası 275 milyon avro, Garanti Bankası 255 milyon avro, Türkiye İş Bankası 150 milyon avro, Ziraat Bankası 130 milyon avro, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası 110 milyon avro ve Finansbank 100 milyon avro kredi sağlamayı taahhüt etti.[13][14]
16 Şubat 2017 tarihinde Karaköy Yolcu Salonu yıkıldı.[15] 1 Mart 2017 tarihinde tarihi Paket Postanesi'nin denize bakan ön cephe duvarı ile kısa yan duvarları ayakta bırakılarak, kalan kısmı yıkıldı.[16]
Projenin özellikleri
Projenin ana fonksiyonu kruvaziyer terminali veya ona hizmet eden bekleme alanları ve biletleme kontuarlarıdır. Bu fonksiyonlara yardım amacıyla devlet otoriteleri için kullanım alanları, duty free dükkânları, teknik alanlar, otel, restoran ve diğer ticari işletmeler de bulunmaktadır.[11] Projenin dünyada ilk kez uygulanacak bir sistemle dev cruise gemileri ile varan yolcular limana yapılacak körükle ulaşacaklar. Terminal alanına inşa edilecek rıhtım ile ulaşacak yolcuların pasaport kontrol ve gümrük işlemleri zemin altında yer alacak mekanlarda yapılacak. Yeni terminal ve ek fonksiyonların dünyanın en büyük cruise gemilerin ağırlayacak kapasiteye sahip olması hedefleniyor.[11] Projenin senede 3 milyonu kruvaziyer yolcuları olmak üzere yaklaşık 7 milyon yabancı turiste hizmet vermesi hedefleniyor.[13] Proje kapsamında Karaköy ile Tophane arasındaki 1.2 kilometrelik sahil şeridi halka açık olacak.[11] Tophane Saat Kulesi ve Nusretiye Camii'nin yer aldığı alan bu proje bağlamında yeninden inşa edilecek. Geçici olarak Paket Postanesi'ne taşınacak İstanbul Modern ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne bağlı olacak bir çağdaş sanatlar müzesi de yeniden inşa edilecek fonksiyonlar arasında yer alıyor.[17] 1.2 kilometrelik sahil şeridinde Türkiye'de ilk Dünya'da da sayılı örneklerinden birisi olan; Hidrolik Rotary Aktüatör sistemleri kullanılarak yapılmış gümrüklü / gümrüksüz alan oluşturulacaktır. Bu alan cruise gemileri yanaşmadan önce açık olacak ve halk sahil şeridini kullanabilecektir. Cruise gemilerinin yanaşması esnasında yerli üretim Hidrolik Rotary Aktüatörler uzaktan kumanda ile çalıştırılarak gümrüksüz alan oluşturulacaktır. Türk mühendislerinin başarısı olan bu ürün, bir Gebze Organize Sanayi'de yer alan ve uzmanlık alanı mekanik otomasyon ve robotik, hidromekanik sistemler olan bir firma tarafından hayata geçirilmiştir.
Proje kapsamı ve yapılar
Galataport İstanbul, Boğaz kenarında 1.2 km'ye sahip sahil şeridinde yer alan eşsiz kruvaziyer limanı, seçkin bir otel markası, kafeleri, restoranları, butik mağazaları, ofisleri ve iki önemli sanat müzesiyle dünyanın en önemli destinasyon projeleri arasında yer alıyor.[18] Galataport İstanbul ile şehrin tarihi limanını bir yandan dünya standartlarında bir kruvaziyer limanına ve yeni bir destinasyona dönüştürürken bir yandan da yaklaşık 200 yıldır halkın erişimine kapalı olan bu çok değerli sahil şeridini erişime açılacak. Dünyada ilk kez hayata geçirilen özel bir kapak sistemi ile yerin altında 29.000m²'de kurgulanan terminale ev sahipliği yapacak tarihi liman ise, İstanbul'un dünyaya denizden açılan kapısı olmaya devam edecek. Proje sahasında yer alan tarihi binalar restore edilecek ve burada dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının bir halkası olarak, 177 odalı Peninsula İstanbul oteli açılacak. Merkezi Hong Kong'da bulunan HSH (The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited) sadece işletmeci olarak değil aynı zamanda %50 oranında yatırımcı olarak girdiği İstanbul projesiyle Galataport İstanbul'a ve ülke turizmine büyük katkı sağlayacak. Projenin yeme içme ve perakende alanları, Karaköy tarafında restore edilecek Paket Postanesi binasında ve yeniden Karaköy dokusuna uygun olarak inşa edilecek Salıpazarı tarafında bulunuyor. Proje kapsamında planlanan perakende ve yeme-içme noktası toplamı yaklaşık 250 adet. Alışveriş ve yeme-içme birimleri için ayrılan kiralanabilir alan toplamı yaklaşık 52.000 m² Ofis alanları ise, tarih boyunca finans, sigorta ve bankacılık merkezi olmuş Salıpazarı bölümünde yer alıyor ve yaklaşık 43.000 m²'lik kiralanabilir alana sahip. LEED sertifika adaylı binalarda yer alan ofislere Amerikan ASHRAE standartlarına uygun olarak %100 taze hava verilmesi; tamamı camdan dış cephelere sahip binalarda, doğal gün ışığından faydalanma imkanının yanı sıra LED donanımlı aydınlatmalar kullanılması planlandı. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanıldığı ofislerde, ayrıca deniz suyu ile çalışan özel iklimlendirme sistemleri kullanılacak. Proje kapsamındaki peyzaj düzenlemesiyle hayata geçirilen tarihi Tophane Meydanı da yeniden İstanbul'un en önemli meydanlarından birine dönüştürülüyor. Galataport İstanbul sahasında yer alan, Türkiye'nin en önemli kültür-sanat kurumlarından İstanbul Modern Müzesi ve Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi‘nin ortasında kalan bu alan, İstanbul'un ilk müze meydanı olacak. Çok özel bir teknikle mevcut yerinde Galataport tarafından restore edilen tarihi Tophane Saat Kulesi'ni tam ortasında barındıran bu meydan; yıl boyunca kültür-sanat, tasarım ve moda gibi pek çok alanı içeren bir etkinlik programı ile canlı tutulacak ve gerek İstanbullular gerekse turistler için bir çekim noktası haline gelecek. Proje tamamlandıktan sonra da yılda mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun İstanbul'u ziyaret edeceği öngörülüyor. Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak.[19] Projenin parçalarından olan Liman Terminal binası, kendine has mimarisi nedeniyle, tasarım alanının uluslararası olarak en ünlü ödüllerinden olan Red Dot'u kazandı.[20]
Tarihi yapılar
Paket Postanesi (1907-1911)
Karaköy rıhtımı üzerinde yolcu salonu olarak inşa edilen ilk bina, bir dönem Türkiye Denizcilik Bankası A.Ş. Hastanesi ve Paket Postanesi olarak kullanılan binadır. Günümüzde halen Paket Postanesi olarak anılan ve Galata Rüsumat (Gümrük) Binası olarak da bilinen bu yapının mimarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. İlk inşa edildiği dönemde, binanın alt katı yolcu salonları olarak hizmet vermiş, üst katlarda ise Fransızlara ait İstanbul Rıhtım, Dok ve Antrepo Şirketi İdare Merkezi, Gümrük Binası gibi idari bölümler yer aldı.
Galataport İstanbul projesi kapsamında başta özel arduvaz çatıları olmak üzere titiz bir restorasyon sürecinden geçen ve yeniden işlevlendirilmeye hazırlanan Paket Postanesi Binası, 6.200m² kiralanabilir alana sahiptir.
Çinili Han (1910-1911)
Denizin toprakla doldurulmasıyla yapılan rıhtım üzerine 1910-1911 yılları arasında inşa edilen ve günümüze kadar gelen Çinili Han, önceleri yolcu salonu olarak, 1940 yılından sonra ise yeni yolcu salonunun inşasını takiben PTT tarafından Posta Merkezi olarak; özelleştirme İdaresi tarafından 2013'te düzenlenen ihale kapsamındaki liman sahasının devri sırasında ise, Gümrük Bölge Müdürlüğü tarafından kullanıldı.
Merkez Han (1912-1914)
Rıhtım Şirketi, 1910-14 yılları arasında Karaköy'de, Rıhtım üzerinde iki büyük bina birden inşa etmiştir. Bu yapılardan büyük olanı, bugünkü Karaköy Yolcu Salonu'nun hemen yanında yer alan Merkez Han'dır. Rıhtım Caddesi üzerinde 1912-1914 yılları arasında inşa edilen Merkez Han, T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi tarafından Mayıs 2013'te gerçekleştirilen Salıpazarı Liman İhalesi'ne kadar Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'nin Genel Müdürlük binası olarak kullanıldı.
Karaköy Yolcu Salonu (1937-1940)
1930'lu yılların başında İstanbul limanına gelen gemi sayısı çoğalması, beraberinde yolcu ve yük sayısında önemli ölçüde artış getirmiş; rıhtımlar ve mevcut salonların kapasiteleri, bu artışa cevap veremez duruma gelmiştir. Bu sıkışıklığın giderilmesi amacıyla, Tophane rıhtımı üzerinde yeni düzenlemelere gidildi. Limanın yolcu salonu inşası için, Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Liman İşleri Umum Müdürlüğü tarafından 1936 yılında mimari bir yarışma düzenlendi; jüri, Mimar Rebii Gorbon'un eserini birinci seçildi. Çinili Han ile Merkez Han arasında bulunan Küçük Rıhtım Han, Panorama Han, Orta Han ve Maritime Han'ın yıkılması ile elde edilen arsa üzerine inşa edilen Yolcu Salonu, 1 Temmuz 1940 tarihinde hizmete açılmıştır. Yapının kulesindeki saat, II. Abdülhamid'in saatçisi Mustafa Şem'i tarafından yapıldı. Karaköy Yolcu Salonu, Mayıs 2014 tarihine kadar hizmet vermiştir. Galataport İstanbul projesi kapsamında yer alan Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han ile birlikte eski bir antrepo alanı, dünyanın önde gelen seçkin otel zinciri Peninsula Hotels tarafından Peninsula İstanbul olarak işletilmek üzere kiralandı.
Tophane Saat Kulesi
Tophane Saat Kulesi, diğer bilinen adıyla Nusretiye Saat Kulesi, İstanbul'un Tophane semtinde Nusretiye Cami'nin yanında yer alır. 19. yy ikinci yarısında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan saat kulesi, yukarı doğru kademeli olarak daralan, saatli bölümüyle beraber dört katlı bir yapıdır. Dört cephesi birbirine eş olarak tasarlanan kulenin denize bakan cephedeki kapısının üstünde, Abdülmecid'e ait tuğra yer alır.
Çevre tarihi yapılar
Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi
Tophane'de bulunan Kaptanı-derya Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi, 16. yüzyıl sonlarında Mimar Sinan tarafından yapılır. Kılıç Ali Paşa, Barbaros Hayrettin Paşa'nın maiyetindendir. Denizciliği ondan öğrenir. Kılıç Ali Paşa, Kıbrıs'ın Fethi savaşına katılır, bilahare Kaptan-ı Derya olur. Kaptan Paşa'yken Akdeniz'e açılarak birçok sefer yapar ve pek çok başarı gösterir. İşte Kılıç Ali Paşa, Tophane'de bir cami yaptırmak ister ve inşaatı da Mimar Sinan gerçekleştirir. Cami ve Külliye, yapıldığı dönemde deniz kıyısında ve limandaki gemilerden Beyoğlu tarafına çıkışı sağlayan en önemli iskelenin başında bulunur. 1745 yılında ve sonrasında çeşitli dönemlerde denizin doldurulmasıyla içeride kalır. Kılıç Ali Paşa Külliyesi, dış avlu duvarıyla çevrili bir cami ile yanındaki büyük bir medrese ve tek hamamdan oluşur. Kılıç Ali Paşa külliyesi içinde, caminin güney dış duvarı önündeki hazirede Kılıç Ali Paşa Türbesi yer alır. Türbenin, caminin inşa edildiği 1580-1581'de yapıldığı anlaşılır. Kılıç Ali Paşa külliyesinin bir parçası olarak Kılıç Ali Paşa Medresesi'nin girişi, kuzey yönündedir.
Nusretiye Camii
Nusretiye Camii, 1826 yılında II. Mahmud tarafından yaptırılır. Cami, Meclis-i Mebusan Caddesi üzerindedir ve Tophane Camii olarak da bilinir. Caminin bulunduğu yerde daha önce III. Selim tarafından yaptırılmış Tophane-i Amire Arabacılar Kışlası Camii vardı. Bu yapının 1823 Firuzağa yangınında diğer kırk sekiz bina ile yanması sonrasında, Nusretiye Camii, II. Mahmud tarafından aynı yere Mimar Kirkor Balyan'a yaptırılır.
Tophane Kasrı
16. yüzyıldan itibaren başlayan bir gelenek uyarınca zaman zaman padişahlar, sadrazamlar veya üst düzey devlet görevlileri top dökümünü izlemek üzere Tophane'ye gelirler. Bu gibi durumlarda padişahlar ve diğerlerinin dinlenmeleri ve yemek yemeleri için özel bir mekân ihtiyacı oluşması sebebiyle Tophane Kasrı yaptırılır. Günümüzde mevcudiyetini sürdüren Tophane Kasrı, Sultan Abdülmecid döneminde İngiliz Mimar William James Smith tarafından 1852 yılında yapılır. Kasr, Nusretiye Camii ile Tophane Çeşmesi arasında yer alır. Denize paralel olan kasr, 10 metre en ve 22 metre boyutlarında olup kâgir ve iki katlıdır. Tophane Kasrı, önemli tarihi olaylara da ev sahipliği yapar. Sultan Abdülmecid, 1858 yılında Rus Çarı'nın kardeşi Grandük Konstantin Nikoloviç'i burada kabul eder. 1897 yılında meydana gelen Osmanlı-Yunan savaşı neticesi yapılan barış anlaşması da, büyük devletlerin sefirlerinin de katılımıyla, Tophane Kasrı'nda imzalanır.
Tophane-i Âmire
Kanuni Sultan Süleyman, Fatih'in kurup II. Beyazıt'ın büyüttüğü dökümhane tesislerini yıktırıp yerine yenisini ve daha büyüğünü inşa ettirir. Tophane-i Amire, deniz kenarından yüz adım kadar içeride, Cihangir tepesinin hemen altında yer alır. Sultan Süleyman tarafından, top dökümhanesinden ayrı olarak, top dökücüleri için deniz kenarında bir Topçular Kışlası yaptırılır. Tophane-i Amire ve Tophane semti, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genişler ve bir askeri merkez olmasının yanında, özellikle sahilde saray ve yalı tarzında sivil yapılaşmalar meydana gelir. Kanuni'nin yaptırdığı Tophane binası 1720 yılında yanar, 1730-1740 yılları arasında bugünkü haliyle beş büyük kubbeden oluşan şekliyle yeniden yaptırılır. Yeni dökümhane ile birlikte Sultan için bir köşk ve büyük bir sarnıç da yaptırılır. Sarnıç için su, Sultan I. Mahmud zamanında, 1730'da inşa edilen Taksim su boru hattı sayesinde temin edilir. 1732 yılında, Tophane (I. Mahmud) Çeşmesi yaptırılır. Tophane Meydanı'nda yer alan çeşme, dört cepheli abideyi andıran bir eserdir. Cephesindeki mermer işleme ve süslemeleriyle, Türk rokoko sanatının en önemli örneklerindendir. Çeşmenin dört cephesini dolaşan bir yazı şeklinde üç ayrı kitabesi vardır. Sonraki senelerde, 1745 yılında, tüm Tophane yapıları, topçubaşı ve aynı zamanda mimar olan Mustafa Ağa'nın yaptığı proje ile, onun nezaretinde olarak binalar tamir edilir. Bu sırada, Tophane Meydanı denize doğru elli metre kadar doldurulur. III. Mustafa (1757-1774) döneminde, topçuluğun modernleştirilmesi amacıyla Baron dö Tot getirtilerek hizmetinden faydalanılır. Sultan III. Selim zamanında, 1793'te, civardaki birçok arsanın satın alınmasıyla yeni top imalathaneleri kurulur. III. Selim, Fransa'dan subaylar ve top dökümcüleri getirtir ve yeni hareketli toplar imal edilir. Topçuluk eğitimine de ayrı bir önem verildiğinden talim alanına gerek duyulur ve Tophane Meydanı'nda dizili toplar kaldırılıp, meydandaki ağaçlar da kesilerek bir talimgâh yaptırılır. III. Selim ayrıca, Ahırkapı'daki top arabacılarının kışlalarını Tophane'ye taşır ve deniz kenarında üç ayrı binadan oluşan büyük bir topçu kışlası yaptırır. 1823 yılında çıkan Firuzağa yangını, III. Selim'in yaptırdığı binalardan birçoğunun zarar görmesine yol açar. II. Mahmud, Topçubaşı'na mahsus olmak üzere yeni ve süslü bir bina yaptırır. Topçu Kışlası olarak inşa edilen bina, 1823-1825 arası yaptırılır ve bu bina daha sonra Topçu Ocağı yerine kurulan ve topçu askerinin komutanlığı görevini yürüten Tophane Müşirliği'nin binası olarak kullanılır. Kışla, sevkiyat kolaylığı açısından denize yakın inşa edilir. Günümüzde bu alanda hala varlığını sürdüren Tophane Saat Kulesi ise 1847-1848 tarihlerinde inşa edilir.
Ulaşım
T1 Galataport istasyonuyla ekspres hatla sadece kruvaziyer yolcularını Tarihi Yarımada'ya ulaştırmak için bir istasyona sahiptir.[21] Bu istasyon haricinde Fındıklı-Mimar Sinan Üniversitesi ve Tophane tramvay istasyonlarından erişime açıktır. Kabataş Aktarma Merkezi'ne de 700 m'lik yürüme mesafesindedir.
Kabataş ve Karaköy füniküler istasyonlarıyla da Taksim ve Beyoğlu'na erişim sağlanabilmektedir.
Kabataş İskelesi ve Karaköy İskeleleriyle kenti içi deniz ulaşımına erişim sağlayabilmektedir. Bebek ve Kadıköy İskeleleri'nden deniz dolmuşlarıyla özel olarak erişim sağlanabilmektedir.[22]
Meclis-i Mebusan Caddesi üzerindeki İETT duraklarıyla da otobüs erişimine sahiptir.
Eleştiriler
Galataport projesi hem olumlu, hem de olumsuz birçok eleştiri aldı.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi bölgenin ulaşım altyapısı ve yerleşim dokusunun olumsuz etkileneceğini, yeşil alan olması gereken yerler otoparka çevrildiğini, sahilin kamuya kapatılacağı yönünde projeye olumsuz eleştirilerde bulundu.[8]
Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubelerinin Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait 2012 yılına ait Nazım planı kararına karşı Danıştay 6. Dairesi'nde açtığı davanın bilirkişi raporunda Nazım İmar ve Uygulama Planları'nın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na uygun hazırlanmadığı, kıyının tümüyle kamuya kapalı hale getirilmiş olduğu, İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun kararında tanımlanan 'tarihi Tophane Meydanı' düzenlemesi için yasal zemin oluşmadığı gibi olumsuz eleştiriler yer aldı.[23]
Salıpazarı Limanı İhalesi'ni kazanan Doğuş Grubu web sitelerinde yaptığı açıklamada bu projenin bir şehir projesi olduğunu ve bölgenin mahalle dokusuna uyumlu bir yerleşim planına sahip olduğu belirtti. Tophane Meydanı, yanındaki park ve İstanbul Boğazı'na inen kollarıyla birlikte 30 dönüme yakın alanın bir meydan olarak kazandırılacağını; ek olarak bu proje alanında yer alan tescilli binaların restorasyonu ile bu tarihi binaların halka geri kazandırılması gibi olumlu unsurların bulunduğunu da ekledi. Diğer bir olumlu gelişme olarak İstanbul Modern'in yeniden restore edilmesi ve yeni bir çağdaş sanatlar müzesinin açılmasını belirtilerek; bu vesileyle burasının İstanbul'un yeni bir kültür ve sanat merkezi olacağı öngörüsünde bulunuldu.[9]
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
Kaynakça