Francisco Solano López (24 Temmuz 1827 - 1 Mart 1870), Carlos Antonio Lopez'in büyük oğluydu.
Babasının ölümü (10 Eylül 1862) üzerine yönetimi eline geçirdi ve ordunun yardımıyla kısa bir sürede iktidarını sağlamlaştırdı. 19. yüzyılda Paraguay, kıtanın güneyinde kendi silahlarını üreten tek ülkeydi ve ülkede hemen hemen herkes okuma yazma biliyordu. Francisco Solano Lopez, daha önce de babası, ülkeyi dışarı açmaya çalışmışlardı. Yeni yollar yapılmış, önemli bir ticaret filosu oluşturulmuş, ticaret desteklenmişti. Londra ithalat-ihracatçıları duruma ilgisiz kalmadılar. İngiltere'nin kışkırtmasıyla, Brezilya, Uruguay ve Arjantin hükûmetleri bu kötü örneği ortadan kaldırmaya karar verdiler. Üçlü ittifak adı verilen savaş korkunç bir soykırım niteliği taşıyordu. Solano Lopez, 1870'te, Cerro Corá'da elinde silahla can verdi. Çocuklardan oluşan birlikler ülkelerini savunmaya çalıştılar, kadınlar cephede yaralılarla ilgilendiler. İttifak orduları yaylayı ateşe verdi, amaç ise geriye hiçbir şey bırakmamaktı. Savaştan önce 525.000 olan Paraguay nüfusu savaşın sonunda 221.000'e düşmüştü, bunların ancak 28.000'i erkekti. Nüfusu yeniden artırabilmek için tek yol poligamiydi. Sekiz yıl boyunca işgal altında kalan ülke tamamıyla yıkıldı ve toprakların büyük kısmı elden gitti. Paraguay, yüz yıldan beri bu felaketin izlerini silmeye çalışıyor. Bu çaba, 1930'da bir kez daha Bolivya'yla yapılan kanlı savaşta kırıldı. Avrupa basınının bir gösteri gibi izlediği bu uzun savaş aslında iki uluslararası petrol şirketinin savaşıydı. Bu kez Paraguay galip ilan edildi. Temelde tarıma dayalı bir ülke olan Paraguay çok küçük bir askerler ve toprak sahipleri sınıfınca yönetilmektedir. Bunların çoğu, 1870 felaketinden sonra ülkeye yerleşen Orta Avrupalı göçmenlerin torunları. Paraguay 1954'ten 1990 dönemine kadar, General Stroessner'in koyu dikta yönetiminde kaldı.