Fra Angelico

Fra Angelico
Fra Angelico'nun Luca Signorelli tarafından yapılmış portresi (y. 1501)
Genel bilgiler
Doğum adıGiovanni da Fiesole
Doğum1395
Vicchio di Mugello
Ölüm18 Şubat 1455 (60 yaşında)
Roma
Uyrukİtalyan
AlanıResim sanatı
Katıldığı akımlarİtalyan Rönesansı
EtkiledikleriFilippo Lippi

Beato Angelico ya da Fra Angelico, asıl adı Giovanni da Fiesole (d. y. 1395,[1] Vicchio di Mugello, Floransa Cumhuriyeti - ö. 18 Şubat 1455, Roma), erken rönesans dönemi İtalyan ressam.

Erken Rönesans dönemi Floransa okulu içinde değerlendirilen yapıtlarında dingin bir dinsel tutum ve güçlü bir klasik etki görülür. İlk ürünlerinin büyük bir bölümü, Floransa'daki San Marco Manastırı'nda kaldığı sırada yaptığı duvar resimleridir. Yaşamının son yıllarında gene Floransa'daki SS. Annunziata Kilisesi'nde bulunan bir gümüş dolabın kapakları için 35 resimlik bir dizi yapmıştır.

San Domenico Dönemi

Genç yaşta ressam olarak ün kazandı. 1417'de, sonraları yardımcısı olan geç gotik minmyatür ustası Battista Sanguigni ile tanıştı. 1420 - 1422 arasındaki bir tarihte Dominiken keşişi oldu ve bir süre Fiesole'deki San Domenico Manastırı'nda kaldı. Bu arada Fra Giovanni (Fra; Peder demektir) de Fiesole adını aldı. Büyük bir olasılıkla, Dominiken tarikatının yeniden düzenlenmesine öncülük eden ve Hümanizmin hızla yaygınlaşmasına karşı, geleneksel ruhani yaşamı savunan Giovanni Dominici'nin öğretilerinin etkisinde kalmıştı.

Angelico'yu etkileyen bir başka kişi de aynı manastırda bulunan keşiş dostu Antonio Pierozzi idi. Fra Angelico Floransa başpsikoposu olmayı kabul etmeyince bu göreve Antonio Pierozzi getirildi. Onun, Angelico'nun inancını pekiştirdiği ve bazı kompozisyonları için ona esin kaynağı olduğu sanılır.

Angelico'nun, gotik geleneğin en büyük ressam ve minyatürcüsü Lorenzo Monaco'nun yanında yetiştiği de söylenir. Onun figürlerine ruhani bir hava kazandıran titrek ışıltı ile temiz, ayrıntılarda özenli ince işçiliği Monaco'nun etkisini yansıtır. Bu özellikler "Yıldızlı Madonna" (1425 - 1430, San Marco Müzesi, Floransa) ve "Beşaret" (1438 - 1445, San Marco Müzesi, Floransa) adlı iki küçük altar panosunda belirgindir.

Lorenzo Monaco yapmaya başlandığı "Çarmıhtan İndiriliş" (y. 1935, Santa Trinita Kilisesi, Floransa) adlı üç kanatlı atlar panosunu bitiremeden 1425'te ölünce yapıtı Angelico tamamladı. Bu nedenle yapıt önceleri Monaco'nun sanıldı. Monaco panoyu üç parça olarak tasarlamış ve yalnızca bu parçaların sivri tepelerini tamamlamıştı. Angelico, uçsuz bucaksız bir manzara ve buna tepeden bakan çok renkli bir dağ kasabası ekleyerek panoya bütünlük kazandırdı. Bu kasaba belki de Fra Angelico'nun bir zamanlar oturduğu ve önemli yapıtlarının bulunduğu Cortona'ya düşsel bir göndermedir. Angelico keskin dış çizgilerle arka plandan ayırdığı figürleri, ön planda iç içe gruplar halinde yerleştirmiştir. Yüzlerde görülen ayrıntılı ve özenli işçilik figürlerle birer portre niterliği kazandırır. Bu düzenlemeler Angelico'nun Erken Rönesans sanatına özgü biçimcilik anlayışıyla derinden ilgili olduğunu gösterir.

Angelico, Fiesole de keşiş yaşamı ile ressamlığı iç içe sürdürdü. Vasari, Angelico'yu hem bir azize benzetmiş hem de "olağanüstü" olarak tanımlamıştır. Nitekim ölümünden kısa bir süre sonra, ahlaki erdemlerinden ötürü angelico (meleksi) diye anılır olmuş, giderek bu tanım adı haline gelmiştir ve genellikle önüne beato (kutsal) sözcüğü eklenerek kullanılmıştır.

Angelico manastırdaki yaşamını yalnızca ibadetle geçirmiyordu. Dönemin yeni sanat akımlarını, özellikle de mekânın belirtilmesinde perspektiflikten yararlanma yöntemlerini yakından izliyordu. Uffizi Galerisi'ndeki "Meryem'in Taç Giymesi" ve büyük boyutlu "Son Yargı" (y. 1430 - 1433, San Marco Müzesi, Floransa) gibi resimlerinde, figürleinin geriye doğru dizilişi, Angelico'nun çağdaşı ünlü Floransalı ressam Masaccio'nun resimlerindekine benzeyen bir mekân duygusu uyandırır. Angelico'nun tarihi kesinlikle bilinen en eski yapıtı (11 Temmuz 1433), keten tüccarları loncasının ısmarladığı ve bu nedenle "Ketenciler Altar Panosu" (San Marco Müzesi, Floransa) adıyla anılan büyük boyutlu resmidir. Floransalı heykelci Lorenzo Ghiberti'nın tasarladığı mermerden küçük bir şapel içinde bulunan bu altar panosunda cepheden betimlediği anıtsal Meryem ve İsa figürleriyle daha küçük boyutlu, sevimli meleklerle "Yıldızlı Madonna" temasını işlemiştir. Bu grup betimlemesi, 14. yüzyıl Floransa'sının Maestá'ları (görkemli Madonna ve İsa resimleri) ile benzerlikler göstermekle birlikte, temelde, ölzellikle de kuruluş açısından Masaccio'nun biçimci tavrını yansıtır. Angelico, bu panonun altındaki predella'da (ince resim şeridi) "müneccim kralların tapınması" ve "Aziz Markos'un Şehit Edilmesi" sahnelerini canlandırmıştır. Bu resimlerde açık ve özlü bir anlatımla çok net bir perspektif uygulamıştır. Bu teknik daha da belirgin biçimde, Vaftizci Yahya'nın kutsanışının betimlendiği küçük resimde de görülür.

Angelica, Santa Maria della Croce al Tempio Cemiyeti'nden 1436'da aldığı altar panosu siparişini aynı yılın aralık ayında tamamladı. Huzur verici bir resim olan " Yakarış"ta, İsa'nın ölüsünün çevresinde sesizzce düşünceye dalmış insanlar görülür. Fra Angelico yapıtta, 14. yüzyıl ustalarından Giottino'nun bugün Uffizi Galerisi'nde bulunan ünlü bir resminden esinlenmiş, ama konuyu daha karmaşık bir düzenleme içide, daha çok figür kullanarak genişletmiştir. Figürler gri bir gökyüzü altında, Kudüs'ün uzun surları boyunca uzanan melankolik bir manzara içine yerleştirmiştir. Angelico'nun bu resimde dinsel figürlerle tarihsel kişileri bir arada kullanmaktaki amacı, "Kurtarıcı"ya olan bağlılığın tarihsel sürekliliğini vurgulamak olabilir.

Fra Angelico'nun Beşaret isimli freski, 1438 - 1445; San Marco Müzesi, Floransa

Fra Angelico, Floransa Rönesansı'nın en önemli yapıtlarından biri olan "Beşaret"te (y. 1438, Diocesano Müzesi, Cortona), bir yanda Âdem ve Havva'nın bir melek tarafından Cennet'ten kovuluşunu, bir yandan da Rönesans üslubundaki bir portik içinde haberci melek ile kutsal bakireyi işlemiştir.

Predella ise Meryem'in yaşamından sahneleri içeren bölümlere ayrılmıştır. Bunlardan bir panorama biçiminde olan "Meryem'in Elizabeth'i Ziyareti", doğalcı bir üslupla betimlenmiştir. Angelico minyatürcü bir tekniği benimsediği dönemlerde bile her zaman gerçeğe bağlı kalmıştır. Sipariş verenlerin isteğine göre bazen yaldızlı fon gibi ortaçağda görülen uygulamalara yer verse de, figürleri her zaman Rönesans'a özgü bir belirginlikle öne çıkar ve onun gittikçe daha belirginleşen uyumlu resim anlayışını vurgular. Rönesans'ta ilk "Kutsal Konuşma" (sacra conversazione) sahnesi, Angelico'nun gene 1430'larda yaptığı "Annalena Altar Panosu"nda (San Marco Müzesi, Floransa) görülür.

San Marco Manastırı'ndaki yılları

1439'a değin Fiesole Manastırı'nda kalan Angelico, o yıl Floransa'daki San Marco Manastırı'na girdi. Duvar ressamı olarak gerçekleştirdiği çalışmaların çoğu bu dönemin ürünüdür. 1436'da Silvester'cı keşişlerden Dominiken keşişlerine devredilen San Marco Kilisesi ile büyük manastır binasının yeniden yapımına 1438 dolayında Floransalı mimar ve heykelci Michelozzo'nun tasarımları doğrultusunda başlandı. Medici ailesi, inşaatın gerçekleştirilmesi için önemli ölçüde maddi destek sağlıyordu. Bu yıllarda altar panosunun yapımı için Cosimo de' Medici'den (yaşlı) bir sipariş alan Angelico, gene bir "Kutsal Konuşma" resmi yaptı. Resmin ortasına, yüksek bir taht üstünde Meryem ve İsa yerleştirmiş, her iki yanında, aralarında Medicilerin koruyucu azizleri Cosmas ve Damianus'un da bulunduğu azizler geriye doğru sıralanmıştır. Arka planda derinlikli ama ton farklılıkları olmayan bir gökyüzü önünde servi, palmiye ve çam ağaçlarının oluşturduğu sık bir koru yer almaktadır. Buradaki figürler, insanlara özgü tutkulardan arınmış, büyük bir ruh huzuruna kavuşmuş gibidir. Yapıtı bütünleyen predella'nın ortasında, Medicilerin iki koruyucu azizinin yaşamından alınmış sekiz küçük öyküyü birbirinden ayıran pietá (İsa'nın bedenini kucaklamış Meryem resmi) bulunur. Bu resimler bugün birçok müzeye dağılmış durumdadır. Fra Angelico'nun bütün bu sahnelerdeki anlatımı, eski resimlerine göre daha düzenli ve yalındır. Burada kullandığı bazı yaratıcı öğeleri daha sonraları duvar resimlerinde geliştirmiştir.

Fra Angelico'nun sanatının doruk noktası olan resimler Floransa'daki San Marco Manastırı'nın duvarlarındadır. Papazlar meclisi için yaptığı büyük boyutlu "Çarmıha Geriliş" tablosu, dünyanın geçici nimetlerinden vazgeçip kurtuluşu yalnızca İsa'da aramak gerektiğini telkin eden 14. yüzyıl "İbret" resimlerini anımsatır. Bu tabloda, gökyüzünün oluşturduğu fon önünde çarmıha gerilmiş üç figürün yanı sıra, ritmik biçimde düzenlenmiş dinsel figürlerle şehitler korosu, tarikat kurucuları, münzevilerle Dominiken tarikatının savunucuları ve Medicilerin iki koruyucu azizi görülür. Fra Angelico bu yapıtının kapsamlılığı içinde, önceki altar panolarında pek az ele aldığı bir kavramı geliştirmiştir.

Fra Angelico'nun "Beşaret" isimli 2. freski, 1437 - 1446; San Marco Müzesi, Floransa

Angelico manastırının ön dehlizi ile keşiş hücrelerinin duvarlarına da İsa'nın vecdini canlandıran resimler yapmıştır. Koridor duvarlarından birindeki "Beşaret" resmindeki düzenlemeyi, daha önce Cortona'da yaptığından daha geniş tutmuş ve geri plana parlak bir ışık altında bir "Kutsal Konuşma" eklemiştir. Hücrelerde yer alan manastır yaşamına ilişkin en az 20 resmi de, çarmıha gerilmiş İsa figürüne olan bağlılığını dile getirir. Bu dar mekânlardaki ayrıntılı freskler büyük olasılıkla, Angelico'nun yönetiminde çalışan yardımcı ressamların ürünüdür. Bunlar arasında en önemlileri öğrencisi Benozzo Gozzoli, daha çok minyatürcü olarak tanınan Zanobi Strozzi ve ilk çalışma arkadaşı Battista Sanguigni'dir. Fra Angelico'nun kendi elinden çıktığı saptanabilen resimler, manastırın doğu yanında bulunan ilk 10 hücrededir. Bunlar arasında en çok dikkate değer olanlar "İsa'nın Dirilişi" ve "Meryem'in Taç Giymesi" ile, yumuşak anlatımı özellikle belirgin olan "Beşaret" sahnesidir. Beyaz renkli bir galeride yer alan bu müjde sahnesinde, Meryem'e ve haberci meleğe dönük olarak olarak ürkekçe dua eden Şehit Aziz Petrus'un renkli giysisi Meryem ile meleğin giyisilerindeki uçuk pembe tonlarla karşıtlık içindedir. İnziva kuralına dayanan manastır yaşamı gereğince halka açık olmayan bu hücrelerdeki resimler, ressam - keşişin öbür keşişleri tefekkür ve dua etmeye yönelten arınmış figürler yaratmaktan duyduğu gizli mutluluğu ortaya koymaktadır.

Roma dönemi

1445'in sonunda Papa IV. Eugenius tarafından Roma'ya çağrılan Fra Angelico y. 1450'ye değin orada kaldı. Bu arada 1447 yazında, Orvieto Katedrali'ndeki San Brizo Kilisesi Şapeli'nin bezenmesi işini üstlendi. Burada, başta Gozzoli olmak üzere, yardımcılarıyla sıkı işbirliği içinde çok figürlü iki resim üzerinde çalıştı. İsa'nın, birinde tüm birinde tüm melekler, öbüründe de tüm peygamberler arasında "Yüce Yargıç" olarak resmedildiği bu iki tuvalin yalnızca bir bölümünü Angelico gerçekleştirdi. Resimleri aradan 50 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra Luca Signorelli tamamladı.

Fra Angelico'nun Roma'da Aziz Petrus Bazilikası'nın bir şapelinde (y. 1446 -1447), Vatikan'daki Ayinler Şapeli'nde (1447'de ya da daha sonra) ve V. Nicolaus'un çalışma odasında (1449) yaptığı fresklerin tümü tahrip edilmiştir ama Vatikan'daki V. Nicolaus Şapeli'ndeki freskleri hâlâ durmaktadır. İncil yazarları ve aziz figürlerinin yanı sıra, Aziz İstefanos ile Aziz Laurentius'un yaşamlarından sahnelerin bulunduğu bu fresklerde Angelico, San Marco'daki altar panosunun predella'sındaki düzenlemelerden bazısını yinelemiştir. Aziz İstefanos ve Aziz Laurentius'un kutsanma sahnelerinin her ikisi de heybetli katedral içlerine yerleştirilmiş, Aziz Laurentius'un bağış verişi ise bir tapınak önünde canlandırılmıştır. Özellikle bu sahnede Fra Angelico, Aziz Laurentius'un çevresindeki yoksul ve sakatlara, onları arındıran ve içten aydınlatan huzurlu bir görünüm vererek, altar panolarındaki azizlerle eşit düzeyde görünmelerini sağlamıştır. Bu resimlerin düzenlenişi ve içerdikleri mimari anlatımlar, bir Rönesans sanatçısı olarak Angelico'nun gelişmesinin doruğa eriştiğini de vurgular.

Fra Angelico'nun "Mısır'a Kaçış" adlı tablosu, 1450 ; San Marco Müzesi, Floransa

Angelico 1450'de Floransa'ya dönerek Fiesole'deki San Domenico Manastırı'nda keşiş oldu (1450 - y. Haziran 1452). SS. Annunziata Kilisesi'ndeki bir gümüş dolabın kapakları için hazırladığı ve İsa'nın yaşamından sahnelerle daha başka konuları işlediği 35 resimlik dizi, bu dönemin en önemli yapıtıdır. Sonraları yeniden boyanan bu resimler büyük bir olasılıkla, Angelico'nun V. Nicolaus Şapeli'nde yaptığı, ama bugüne ulaşmamış resimlerinden de izler taşımaktadır. Bu dizinin Angelico'nun yapıtı olup olmadığı tartışmalıdır; ama "Çocukların Öldürülmesi", "Mısır'a Kaçış" ve "İsa'nın Tapınağa Götürülüşü" gibi resimlerdeki narin figürlerin canlılığı ile çevrede ve manzarada görülen mekân derinliği de onun duvar resmi konusunda engin deneyimi sonucu kazandığı üslup özellikleridir. Bu dizideki resimlerin çoğunda, Fra Angelico'nun benzersiz şiirselliğine uzak düşen ve bunların öğrencilerinin elinden çıktığını düşündüren bir yorgunluk ve içtensizlik göze çarpar. Angelico'nun Mugello'daki Bosco ai Frati Manastırı için yaptığı ve bugün Floransa'daki San Marco Müzesi'nde bulunan altar panosunda hâlâ belli bir anıtsallık egemendir. Bu altar panosu ile öteki birkaç önemsiz yapıtın tamamlanması ile, Angelico'nun resimdeki verimli dönemi de sona ermiştir.

Fra Angelico, 1453'te ya da ertesi yıl gene Roma'ya döndü ve orada, kente ilk gelişinde kaldığı Dominiken manastırında öldü. Mezarı manastırın yakınındaki St. Maria della Minerva Kilisesi'ndedir.

Değerlendirme

Fra Angelico, doğrudan onun yolunu izleyenler üzerindeki etkisi bir yana, özellikle 1440 - 1450 döneminde, Fra Filippo Lippi gibi yetkin ustaların bile uzak duramadığı güçlü bir etki yarattı. Keşiş kimliğiyle Angelico'dan, 15. yüzyıl ve sonrasındaki kaynaklarda övgüyle söz edildi; hatta bazı kaynaklarda efsanevi bir kişiliğe büründürüldü. Ressam olarak değeri ise, daha 1438'de, meslektaşı Domenico Veneziano tarafından onaylanmıştı.

Giorgio Vasari Le Vite de'rici eccelenti architetti, pittori, et scultori italiani (1550; Ünlü İtalyan Mimar, Ressam ve Heykel Sanatçılarının Yaşamları) adlı kitabının Fra Angelico'ya ayırdığı bölümünde; yaşamı konusunda bazı yanlışlara düşmesine karşın, Fra Angelico'yu Rönesans çerçevesi içinde doğru yerine oturtmuştur. 18. yüzyıl sonuna değin bu konumda değerlendirilen Fra Angelico, felsefi ve didaktik değerler kullanan yeni-klasik dönem yazarlarınca yaşadığı zamanın öncesine, hatta 14. yüzyıla yerleştirilerek bir geçiş dönemi sanatçısı gibi yorumlanmıştır. Modern sanat eleştirmenlerinin hemen hemen tümü onu Rönesans dönemine almıştır. Fra Angelico klasik ölçülerle derin bir dinsel yaklaşımı dile getirmiştir.

Diğer yapıtları

Kaynakça

  1. ^ Zuffi, Stefano (2001). La Pittura Italiana. Milano: Electa. s. 62. ISBN 88-435-7822-7. 

Strategi Solo vs Squad di Free Fire: Cara Menang Mudah!