Fes, tepesi düz, genellikle al, püsküllü, silindirik başlık. İsmini başlıca üretim merkezi olan Fas'ın Fes şehrinden alır. Başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere birçok Müslüman ülkede kullanılagelmiştir.[1] Yaygın olarak kullanılan al rengini kızılcık boyasından alır. Bununla birlikte hemen hemen her renkte ve desende fes üretilmektedir.
Tarihçe
Osmanlı padişahı II. Mahmud döneminde Osmanlı sarayında Avrupalı gibi giyinme modası baş gösterdi. Daha sonra bu moda ilim adamlarına ve halka yayıldı ancak Avrupa usulü şapkaların namaz kılarken zorluk çıkarmaları, sipersiz bir şapka kullanımını gerekli kıldı. Serasker ve Kaptan-ı DeryaKoca Hüsrev Paşa'nın Akdeniz seferinden dönüşünde Fas'tan getirdiği feslerin kalyoncu askerlerine giydirilmesiyle benimsenen fes, Sultan Mahmud'un fermanı üzerine imparatorluğun resmi şapkası oldu. 1840'lardan itibaren süvari ve topçu hariç, Osmanlı askerlerinin üniformasının bir parçası haline geldi. Arnavut askerleri beyaz fes takıyorlardı.
1829'dan 1925'e kadar kullanılan fesi Tanzimat döneminde İstanbul'da sivil ve asker bütün görevliler giymiş, sarık yalnız bilginler ve din adamları tarafından kullanılmıştır. Taşrada, sarık tercih ediliyordu, bu sebeple halk, fesli ve sarıklı olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Fesin yüzyıllar boyu kullanılan sarığın yerini alması önemli bir yenilik olmuştu, bu yüzden imparatorlukta lehte ve aleyhte birçok görüş ileri sürüldü. Fes için ayrı bir bakanlık kuruldu, yayımlanan fes nizamnamesi ile fesin nerelerde giyileceği, kimlerin ne tür fes kullanacağı belirlendi. İstanbul'da Defterdar'da bir fabrika kurularak fes yapımına başlandı. Zamanla fes imparatorluğun her köşesinde yaygınlaştı.
TBMM 25 Kasım 1925'te Şapka Kanunu'nu çıkardı ve fes, sarık ve benzeri başlıklar yasaklandı. 671. Kanunun 1. maddesi şöyledir: (Madde 1) Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idare-i umumiye ve hususiye ve mahalliyeye ve bilümum müessesata mensup memurin ve müstahdemin Türk milletinin iktisâ etmiş olduğu şapkayı giymek mecburiyetindedir. Türkiye halkının da umumi serpuşu şapka olup buna münafi bir itiyadın devamını hükûmet meneder.
Bu yasaya göre TBMM üyeleri ve memurların şapka giymesi zorunlu hale getirilmiş, halkın sarık ve fes giymesi yasaklanmıştır. Sarığın yalnız din görevlileri ve din alimleri tarafından kullanılmasına izin verilmiştir.
Fes, geçmişte Osmanlı İmparatorluğu'nun parçası olan ülkelerde, birçok Müslüman ülkede, bazı Afrika ülkelerinde, Hindistan ve Pakistan'da yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde kullanımı oldukça azalmıştır. Pakistan'da fes, Hilâfet yanlılığının göstergesidir. Pakistanlı politikacı Navabzade Nasrullah Han, 2003'teki ölümüne dek fesini çıkarmamıştır.
Popüler kültürde fes
Fes, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaygın olarak kullanılması nedeniyle Avrupa ve Amerika'da Doğululuk ve geri kalmışlıkla özdeşleştirilmiştir.[2] Günümüzde dahi birçok Batılı, Türkiye'de yaygın olarak fes takıldığı kanısındadır. Bunda fesin; diğer tüm Osmanlı, İslam ve Orta Doğu kültürel elementleri ile birlikte (lale, nargile, semaver, halı, deve, dervişlik vs.) Türkiye'nin yurt dışındaki turistik tanıtım çalışmalarında yer alması etkili olabilir.
Batı'da bazı karikatür ve parodilerde fes tembelliğin ve rahatına düşkünlüğün göstergesi olarak kullanılır. Bunun nedeni 19. yüzyılda fes takılan coğrafyada görev yapan, İngilizaristokrat, asker ve devlet adamlarının, gayriresmî akşam eğlencelerinde ve istirahat zamanlarında yerel halka uyarak fes takmış olmalarıdır.
Galli meşhur komedyen Tommy Cooper, 'püskülü öne gelecek şekilde ters taktığı fesi' ile meşhurdur. Askerliğini Orta Doğu'da yapmış olan Cooper, Mısır'daki bir sihirbazlık gösterisi esnasında şapkasını kaybedince, garsonlardan birinin fesini ödünç almıştır. İzleyicilerin çok hoşuna gittiğini görünce fesini o günden sonra sürekli kullanmıştır.
İngiltere'nin Doctor Who adlı popüler bilimkurgu dizisinde 11. Doktor en az üç defa fes giymiştir. Fes hakkında "Artık bir fes giyiyorum. Fesler havalıdır." demiştir.
Esrarengiz Kasaba çizgi filmindeki Stan Amca üstünde ay resmi bulunan bir fes giyer.