Fenerbahçe (futbol takımı) 1907-08 sezonu,Fenerbahçe'nin tarihindeki ikinci sezonudur. Bu sezonda Fenerbahçe, yerel takımlarla (özel) dostluk müsabakalarında mücadele etmiş, İstanbul Futbol Ligi'ne katılmamıştır.[1][2][3]
Fenerbahçe, faaliyete geçtiği ilk iki sezonunda İstanbul Futbol Ligi'ne katılmadığından dolayı, bu ligde mücadele eden takımlarla özel müsabakalar oynamıştır. Ayrıca 1908’de Fenerbahçe çatısı altında ilk idmanlarını icra eden Üsküdar Anadolu Futbol Takımı ile 5 Mayıs 1908 tarihinde yapılan müsabaka, 2 Türk futbol takımı arasında oynanan ilk maçtır.[4]
^St. Joseph Koleji Türkçe öğretmeni Enver Kemal Bey, Fenerbahçe’nin tarihteki ilk teknik direktörüdür. II. Meşrutiyet’e yakın bir tarihe kadar da Fenerbahçe’nin teknik direktörü olarak takımın başında bulunmuştur.
Kaynakça
^Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihçesi (1907-1957). Dr. Rüştü Dağlaroğlu. Ofset Yayıncılık. 14 Haziran 2016. s. 271.|erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
^abTercümân-ı Hakîkat Mecmuası, 3 Mayıs 1908 (1324) Pazartesi tarihli yayını. İçerik: “Evvelki gün Kadıköyü’ndeki Kalamış Çayırı’nda Üsküdar futbol association oyuncuları ile Fenerbahçe futbol oyuncuları arasında saat sekiz buçukta egzersiz nev’inden bir maç yapılmıştır. Üsküdar futbolcuları bir, Fenerbahçe futbolcuları beş gol yapmışlardır”
^The Levant Herald and Eastern Express mecmuası, 7 Mart 1908 Cumartesi tarihli yayını. İçerik: “Geçen Pazar (1 Mart 1908) en dikkat çekici maç Makriköy’de, Fenerbahçe ile Kumkapı Futbol Kulüpleri arasında oynandı ve Fenerbahçe, maçı 4-0 kazandı.
Orijinal Metin:“A most interesting match was played on Sunday last at Makrikeui between the Fener-Bagtche and Coum-Capou Football Clubs. Fener-Bagtche scored 4 goals to Coum-Capou’s 0“
^Tercümân-ı Ahvâl Mecmuası 20 Mayıs 1908 (1324) Çarşamba tarihli yayını.
İçerik: “Geçen Pazar günü Kadıköyü’nde Kalamış Çayırı’nda Cadi-Keuy FC adına Kadıköy ve Elpis FC oyuncuları ile Fenerbahçe futbolcuları arasında saat onda bir futbol oyunu oynanarak iki tarafın üçer gol yapmasıyla galibiyet hiçbir tarafta kalmamış, pata (berabere) gelmişlerdir.”