Elena Dzamaşvili (Gürcüce: ელენე ძამაშვილი); (d. 1942–ö. 2020) Profesyonel kariyerini iki ülkede geliştiren Gürcü piyanist. Piyano ve oda müziği profesörüydü.
Annesi Nino Dzamaşvili, Devlet Radyosunda şarkıcılara piyano eşlikçisi olarak çalışıyordu. Bu işin Elena üzerinde çok önemli bir etkisi oldu. Mısırlı haftalık Al-Ahram dergisine verdiği bir röportajda yansıttığına göre çocukken radyo dinler ve melodi ne kadar zorlayıcı olursa olsun en sevdiği şarkıları piyanoya aktarırdı.[1]
Dzamaşvili, İkinci ilkokul müzik okuluna girdi ve Lusia Esayan'ın sınıfında okudu. Okulun tamamlanmasının ardından İkinci müzik okulunda çalışmalarına devam etti. 1961'de ünlü müzisyenler Tatiana Goldfarb ve Tengiz Amirejibi'nin öğretmenlik yaptığı Tiflis Devlet Konservatuarı'na başladı.
Dzamaşvili, on dört yaşındayken Konservatuar'da ilk solo performansını sergiledi.[2] Daha sonra 1971'den 1990'a kadar eşlikçi olarak çalıştı ve vokal topluluğu sınıfının kurucusu oldu. Senfoni Orkestrası ile düzenli olarak konserler verdi. 1978'den 1991'e kadar Gürcistan Radyo ve TV şirketinde çalıştı ve burada 600'ün üzerinde kayıt yaptı.[3]
23 Temmuz 1990'da hükûmetin kararnamesi ile Dzamashvili'ye Gürcistan Onur Sanatçısı ünvanı verildi.[4]
Mısır'da Kariyer
Mısır ve Gürcistan Konservatuarları arasında gelişen işbirliğinin bir sonucu olarak, Dzamaşvili Eylül 1991'de Kahire'ye davet edildi. Ancak kısa bir süre sonra piyanistler, yaylı çalgılar ve vokalistler için piyano ve oda müziği dersleri vermeye de başladı. O günden bu yana her yıl solo resitaller ve yerel müzisyenlerin yanı sıra konuk müzisyenlere de konserler verdi. Dzamaşvili, ünlü kemancı Hassan Sharara ile müzikal bir düet oluşturdu.[5] Mısırlı piyanistler Iman Samy, Dina El Leithy ve Iman Amin ile düzenli olarak piyano dörtlüsü olarak çaldı.[6] Ayrıca Mısır ve ötesinde şöhrete kavuşan Yehya kardeşlerle üçlü bir resitalde yer aldı.[7]
Ayrıca Dzamaşvili, Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nde ve Opera Binası'nda oluşturulan Yetenek Geliştirme Merkezi'nde (TDC) çalıştı. Aralarında uluslararası üne sahip Mohamed Shams ve Wael Farouk'un da bulunduğu birçok önemli müzisyen yetiştirdi.
İskenderiye Operası ile yakın iş birliği içerisindeydi. Opera Yaylı Çalgılar Orkestrası'nın 14. yıl dönümünü kutladığı 2017 yılında düzenlenen konsere ve benzer çeşitli müzikal etkinliklere katıldı.[8]
Frédéric Chopin, ilk yıllarından beri Dzamashvili'nin repertuarında özel bir yere sahipti. Prelüdlerini insan yaşamının tüm duygularını temsil eden müzik olarak gördü ve sanat hayatı boyunca onun tüm eserlerini çaldı. 2010 yılında bestecinin doğumunun 200. yılı dolayısıyla etkinlikler düzenledi.[9] Dört yıl sonra iki TDC öğrencisi Chopin Piyano Yarışması'nın üç kazananı arasında yer aldı.[10] Dzamashvili'nin birincilikle ödüllendirilen öğrencilerinden biri olan Abdel-Rahman Bahieldin, bir röportajda öğretmene saygısını belirterek şunları söyledi: "Onun parlak zekasını... ve piyano öğretme dışındaki kararlılığını ve dürüstlüğünü çok takdir ediyorum."[11]
Dzamaşvili, memleketinden uzaktayken Gürcü ve Mısırlı bestecilerin yer aldığı birçok klasik müzik konseri düzenleyerek bu iki ülke arasındaki kültürel bağların güçlenmesine katkıda bulundu.[12]