Ekonomik yaptırımlar, bir veya daha fazla ülke tarafından hedeflenen bir devlete, gruba veya bireye karşı uygulanan ticari ve finansal cezalardır.[1] Ekonomik yaptırımlar çeşitli siyasi, askeri ve sosyal konular için uygulanabilir. Ekonomik yaptırımlar yerel ve uluslararası amaçlara ulaşmak için kullanılabilir.[2][3][4]
Ekonomik yaptırımlar genellikle yaptırımları uygulayan ülke ile söz konusu yaptırımları alan ülke arasında iyi ilişkiler kurmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, yaptırımların etkinliği tartışmalıdır ve yaptırımların istenmeyen sonuçları olabilir.[5]
Ekonomik yaptırımların kullanımı, 20. yüzyılda, özellikle 1919'da Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıyla çok daha yaygın hale geldi. Habeşistan Krizi, 1935'te Mussolini'nin İtalya'sına, antlaşmanın 16.Maddesi uyarınca yaptırımlarla sonuçlandı.[7] Ancak petrol tedariki durdurulamadı, Süveyş Kanalı İtalya'ya kapanmadı ve işgal devam etti. Yaptırımlar 1936'da kaldırıldı ve İtalya 1937'de birlikten ayrıldı.[8] İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1945'te Cemiyetin yerini daha kapsamlı olan Birleşmiş Milletler aldı.
Yaptırımlar, 21.yüzyılda anlaşmazlıklardan düşmanca çatışmalara kadar sayısız durumda yaygın olarak kullanılan bir dış politika aracı haline gelmiştir.[9]
Örnekler
ABD Yaptırımları
1807 ABD ambargosu
1807 Amerika Birleşik Devletleri ambargosu, Başkan Thomas Jefferson'un ikinci döneminde ABD Kongresi (1806-1808) tarafından kabul edilen bir dizi yasayı içeriyordu.[10] İngiltere ve Fransa dördüncü koalisyon Savaşına katıldılar; ABD tarafsız kalmak ve her iki tarafla da ticaret yapmak istedi, ancak her iki ülke de Amerika'nın diğer tarafla ticaretine itiraz etti.[11] Amerikan politikası, savaştan kaçınmak ve hem Fransa hem de İngiltere'yi Amerikan haklarına saygı duymaya zorlamak için yeni yasaları kullanmayı amaçladı.[12] Ambargo hedeflerine ulaşamadı ve Jefferson Mart 1809'da yasayı yürürlükten kaldırdı.
ABD'nin Küba ambargosu
ABD'nin Küba ambargosu, diktatör Fulgencio Batista'nın yönetimi sırasında 14 Mart 1958'de başladı. İlk başta, ambargo sadece silah satışlarına uygulandı, ancak daha sonra diğer ithalatları da içerecek şekilde genişledi ve sonunda 7 Şubat 1962'de neredeyse tüm ticarete yayıldı.[13] Küba tarafından " el bloqueo'' (abluka) olarak adlandırılan[14] ABD'nin Küba ambargosu 2021 itibarıyla modern tarihin en uzun süredir devam eden ambargolarından biridir.[15] Amerika Birleşik Devletleri'nin müttefiklerinden çok azı ambargoyu benimsedi ve birçoğu bunun Küba hükûmetinin davranışını değiştirmede etkisiz olduğunu savundu.[16] Amerika Başkanı Barack Obama, Küba ile bazı sınırlı ekonomik adımlar atarken, yine de 2011'de politikayı yeniden teyit etti ve Küba'nın mevcut hükûmeti tarafından iyileştirilmiş insan hakları ve özgürlükleri tanınmazsa, ambargonun devam edeceğini belirtti.[17]
2004 yılında seçilen Ukrayna'nın üçüncü cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, NATO ve AB'ye kabul edilmek için görev süresi boyunca lobi yaptı.[19] Yuşçenko göreve geldikten kısa bir süre sonra, Rusya, Batı Avrupa devletlerinden aldığı enerji maliyetinin aynısını Kiev'den istedi. Bu, Ukrayna'nın enerji faturasını bir gecede dört katına çıkardı. Rusya daha sonra 2006 yılında doğal gaz arzını kesti. Bu adım Ukrayna ve Rusya ekonomilerine önemli zarar verdi.[20] Ukrayna ekonomisi zorlanmaya devam ettikçe, Yuşçenko'nun toplum içindeki onayı önemli ölçüde düştü. Bunun sonucu olarak 2010'da Rus yanlısı ViktorYanukoviç Ukrayna'nın dördüncü cumhurbaşkanı oldu. Seçimden sonra, gaz fiyatları önemli ölçüde azaldı.
Rusya'nın Gürcistan'a yaptırımları
Gürcistan'daki Gül Devrimi, Miheil Saakaşvili'yi ülkenin üçüncü Cumhurbaşkanı olarak iktidara getirdi. Saakaşvili, Gürcistan'ı NATO ve AB'ye sokmak istedi ve Irak ile Afganistan'daki ABD liderliğindeki savaşın güçlü bir destekçisi oldu.[21] Rusya, Gazprom aracılığıyla doğal gaz fiyatlarını ve Gürcistan ekonomisini, özellikle de Gürcistan'ın şarap, narenciye ve maden suyu ihracatını etkileyen daha geniş ticaret yaptırımları da dahil olmak üzere Gürcistan'a bir dizi farklı yaptırım uyguladı. 2006 yılında Rusya, Gürcistan'dan tüm ithalatı yasakladı ve bu da Gürcistan ekonomisine önemli bir darbe indirdi. Rusya ayrıca sınırları içinde çalışan yaklaşık 2.300 Gürcüyü sınır dışı etti.
Birleşmiş Milletler yaptırımları
Birleşmiş Milletler, büyük uluslararası olaylara yanıt olarak Güvenlik Konseyi ve/veya Genel Kurul'un rızası ile yaptırımlar uygular ve bunu Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 7. bölümünün 41. maddesi uyarınca yapar.[22] Bu yaptırımların niteliği değişebilir ve finansal, ticari veya silah kısıtlamalarını içerebilir.[23] Birleşmiş Milletler tarafından 1945'teki kuruluşundan bu yana iki düzineden fazla yaptırım uyguladı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin (DPRK) Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na aykırı olarak yürüttüğü nükleer teste cevaben 2006 yılında 1718 sayılı kararı kabul etti. Karar, askeri ve lüks malların satışını yasakladı ve hükûmet varlıklarını dondurdu.[25] O zamandan beri, Birleşmiş Milletler daha sonra Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları genişleten çok sayıda karar aldı. 2016 tarihli 2270 sayılı karar, Kuzey Kore tarafından istihdam edilen nakliye personeli ve araçlarına kısıtlamalar getirirken, uçaklar için doğal kaynakların ve yakıtın satışını da kısıtladı.[26]
Libya'ya yaptırımlar
26 Şubat 2011'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birinci Libya İç Savaşı'nda meydana gelen insani suistimallere yanıt olarak 1970 Güvenlik Konseyi kararı ile Libya'ya karşı bir silah ambargosu uyguladı.[27] Ambargo daha sonra 2018'in ortasına kadar uzatıldı. Ambargo altında Libya, mal ithal etmek için özel sektöre olan bağımlılığın artması nedeniyle enflasyona maruz kaldı.[28] Yaptırımlar sağlık ve eğitimde büyük kesintilere yol açarak sosyal koşulların azalmasına neden oldu. Yaptırımlar insan haklarına tepki olarak olsa da, etkileri sınırlıydı.[29]
Apartheid Güney Afrika'ya yaptırımlar
Apartheid politikaları için Güney Afrika'yı cezalandırmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Kasım 1987'de Güney Afrika'ya karşı bir uluslararası petrol ambargosunu kabul etti; bu ambargo 130 ülkenin desteğine sahipti.[30]
AB, ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç (Rusya tarafından) Ağustos 2014'ten bu yana sığır eti, domuz eti, meyve ve sebze ürünleri, kümes hayvanları, balık, peynir, süt ve süt ürünlerinde yaptırım.[32] 13 Ağustos 2015'te ambargo Arnavutluk, Karadağ, İzlanda ve Lihtenştayn'a genişletildi.[33][34]
Gazze Şeridi, 2001'den beri İsrail tarafından, savaş için kullanılan yasadışı silah trafiği nedeniyle.
İran, ABD ve müttefikleri tarafından, İran'ın nükleer faaliyetleri nedeniyle: petrol, gaz ve petrokimya, rafine petrol ürünleri ihracatı, bankalar, sigorta, finans kurumları ve nakliye alanlarında yaptırım.[36]
^The Kremlin Playbook: Understanding Russian influence in Central and Eastern Europe : a report of the CSIS Europe Program and the CSD Economics Program. Mina, James, Stefanov, Ruslan, Vladimirov, Martin, Center for Strategic and International Studies (Washington, D.C.), Center for the Study of Democracy (Bulgaria). Washington, DC. 2016. ISBN9781442279582. OCLC969727837.
^Newnham (July 2013). "Pipeline Politics: Russian Energy Sanctions and the 2010 Ukrainian Elections". Journal of Eurasian Studies. 4 (2): 115-122. doi:10.1016/j.euras.2013.03.001.
^Newnham (2015). "Georgia on my mind? Russian sanctions and the end of the 'Rose Revolution'". Journal of Eurasian Studies. 6 (2): 161-170. doi:10.1016/j.euras.2015.03.008.