Behçet hastalığı (Behçet sendromu), sistemik etkileri olan yangısal bir hastalıktır. Temel bulguları ilk kez Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanan ve bu nedenle uluslararası literatürde Behçet Hastalığı ya da Behçet Sendromu olarak adlandırılır.[1] Behçet hastalığı, etiyolojisi bilinmeyen sistemik inflamatuar bir hastalıktır. Hastalık, en sık tekrarlayan oral ve genital ülserler, cilt lezyonları ve üveit gibi çeşitli klinik semptomlarla kendini gösterir, ancak birden fazla organ sistemini etkileyebilir.[2]
Behçet hastalığının keşfi
Dr. Hulusi Behçet (1889-1948) bu alanda önemli katkıları olan ünlü bir Türk dermatologdur. Yenilikçi araştırması, tekrarlayan ağız ülserleri, göz iltihabı, genital ülserler ve cilt lezyonları ile karakterize karmaşık bir otoimmün bozukluk olan Behçet hastalığının keşfedilmesine yol açtı.[3] Hulusi Behçet, daha sonra kendi adıyla anılacak olan Behçet hastalığını 1924-1925 yılları arasında, 40 yılı aşkın bir süredir tanı konulamayan bir hasta nedeniyle gözlemlemiştir.[3] Hastada tekrarlayan aftöz stomatit, genital ülserasyon, eritema nodozum ve görme bozuklukları mevcuttu. Bu hastalıkların nedeninin daha önce sifiliz ve tüberküloz olduğu düşünülüyordu. Ancak Behçet bunun tek bir etiyolojiye bağlı olabileceğini düşündü. 1930'da bu çalışmayı yaptıktan beş yıl sonra, benzer semptomları olan başka bir hastayla karşılaştı. Bu hastada ayrıca oral ve genital ülserasyonlar ve görme bozukluğu vardı. 1936'da Behçet, göz tahrişi, ağız ve skrotal ülser, akşam ateşi ve karın ağrısı semptomları gösteren bir hastayı muayene etti. Behçet, semptomları sentezleyerek, bunların farklı bir hastalığın, potansiyel olarak bir virüsün neden olduğu enfeksiyonun çeşitli belirtileri olduğunu varsaydı. 1937'de bu vakaları Dermatoloji ve Zührevi Hastalıklar Arşivi'nde belgeledi. Belçika, İtalya, Avusturya, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Danimarka, İsviçre ve İsrail gibi diğer ülkelerden doktorlar hızla benzer vakaları bildirmeye başladılar. Behçet'in buluşları, 13 Eylül 1947'de Cenevre'de düzenlenen Uluslararası Dermatoloji Kongresi'nde yeni bir hastalığın patognomonik kanıtı olarak resmen tanındı. Zürih Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde dermatoloji profesörü olan Dr. Miescher, durumun "Morbus Behçet" (Behçet hastalığı) olarak adlandırılmasını önermiştir.[3]
Belirtiler ve Bulgular
Behçet Hastalığı özellikle damarları etkileyen sistemik bir yangıdır (vaskülit).[4][5] Hastaların ilk yakınması ağız mukozasındaki aftlardır (aftöz stomatit); sonraları tabloya genital bölge derisinde ortaya çıkan ülserli lezyonlar eklenir.[6] Ağız boşluğu incelemelerinde, dişetlerinin etkilenmesi ve dil mukozasında atrofi saptanır.[7] Boğaz (orofarinks) ve yemek borusu (özofagus) aftlarında yutma güçlüğü (disfaji) yakınması vardır.[8] Ayrıca, ishal de görülebilir. Deride vaskülit nedenli erythema nodosum'lar, ağrılı-ödemli ve içi irin dolu kabarıklıklar (papülopüstüler lezyonlar) ve nekrozlu-irinli lezyonlar (pyoderma gangrenosum) görülebilir.[4][8] Gözde ortaya çıkan ve sık sık yineleyen yangı tablosu (hipopyonlu uveit) ile optik sinir tutulması (optik sinir atrofisi) körlükle sonlanabilmektedir.[9][10][11] Çoğu hasta eklem ağrılarından yakınır (artrit).[8][12] Bu multisistem hastalık, gözler, cilt, eklemler, gastrointestinal sistem ve merkezi sinir sistemi dahil olmak üzere çeşitli organları etkileyebilir [13] Hastalığın ileri evrelerinde sık sık alevlenen tromboflebitler ve komplikasyonları ile böbreklerin etkilenmesine bağlı bulgular belirmeye başlar.[14] Santral sinir sisteminin etkilendiği olgular “Nöro-Behçet hastalığı” olarak nitelendirilmektedir.[15] Beyin sapında atrofiye neden olabilen kronik meningoensefalit, aseptik meninjit, beyin damarlarında tromboz gibi bulgular vardır. Optik sinir atrofilerinin bir bölümü beyin damarlarındaki tromboz nedeniyle beliren kafaiçi basıncı artışının (kafaiçi basıncı artışı sendromu; KİBAS) sonucudur.[15] Ansızın gelişen işitme kaybı olabilir.[8] Akciğerin etkilendiği olgularda öksürük ve hemoptizi görülebilir, plörit yakınması olabilir. Perikardit tablosu, kalpte saptanan en önemli bulgudur. Arterlerde tromboz ve anevrizmalar gelişir.[5][8][9] Hastalığın genetik ilişkisi, Behçet öyküsü olan ailelerde ve onunla ilişkili genetik bir belirteç olan HLA-B51 alelini taşıyan bireylerde yaygınlığı ile vurgulanmaktadır.[16]
Patofizyoloji
Behçet hastalığının Orta Doğu ve Orta Asya'daki eski ipek ticaret yollarını çevreleyen bölgelerde daha yaygın olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle bazen İpek Yolu hastalığı olarak bilinir. Ancak bu hastalık bu bölgelerden gelen kişilerle sınırlı değildir. Çok sayıda serolojik çalışma, hastalık ve HLA-B51 arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir.[17] HLA-B51, Orta Doğu'dan Güney Doğu Sibirya'ya daha sık bulunur. Bununla birlikte, belirli bir SUMO4 gen varyantı söz konusu olduğunda B51 hastalıkta bulunma eğilimindedir[18] ve HLA-B27 mevcut olduğunda semptomlar daha hafif görünmektedir.[19] Şu anda, Behçet hastalığına yol açan benzer bir bulaşıcı köken henüz doğrulanmadı, ancak bazı S. sanguinis türlerinin homolog bir antijeniteye sahip olduğu bulundu.[20]
Optik siniri besleyen damarların tıkanmasıyla sonuçlanan vaskülit, Behçet hastalığında akut optik nöropatinin ve ilerleyici optik atrofinin nedeni olabilir. Bildirilen bir akut optik nöropati vakasındaki histolojik değerlendirme, optik sinirin aksonal kısmının retinal değişiklikler olmaksızın fibröz astrositler ile ikame edildiğini göstermiştir.[21] Behçet hastalığında CNS tutulumu, en sık dural venöz sinüs trombozuna[22] ve ardından ikincil optik atrofiye bağlı intrakraniyal hipertansiyona neden olabilir.
Behçet hastalığının epidemiyolojisi nasıldır?
Behçet hastalığı nispeten nadirdir ve belirgin bir coğrafi dağılıma sahiptir. Doğu Asya'dan Akdeniz havzasına kadar uzanan İpek Yolu üzerindeki ülkelerde en yaygın olanıdır. Buna Türkiye, İran, Japonya ve Kore gibi ülkeler de dahildir.[2] Hastalık hem erkekleri hem de kadınları etkiler, ancak hastalık seyri erkeklerde daha şiddetli olabilir. Tipik olarak, semptomlar bireyler 20'li veya 30'lu yaşlarındayken başlar [37]. Bununla birlikte, hastalık her yaşta başlayabilir. Yaygınlık ve insidans oranları bölgeler arasında büyük farklılıklar göstermekte olup, Türkiye en yüksek oranlara sahiptir.[2]
Behçet hastalığının prognozu büyük ölçüde değişir ve semptomların şiddetine ve konumuna bağlıdır. Remisyon ve alevlenme dönemleri olan kronik bir durum olmasına rağmen, Behçet hastalığı olan çoğu kişi uygun tedavi ile normal yaşam sürdürebilir.[2][2] Hastalık ilk yıllarda daha şiddetli olma eğilimindedir ve zamanla şiddeti azalabilir. Körlük ve nörolojik hasar gibi komplikasyonlar yaşam kalitesini ve prognozu etkileyebilir. Ölüm nadirdir ve genellikle majör damar hastalığına veya nörolojik tutuluma bağlıdır. Düzenli takip bakımı ve izleme, durumun yönetilmesine ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir.[2]
Behçet hastalığının ruh sağlığına etkisi nedir?
Birçok kronik hastalık gibi Behçet hastalığının da önemli psikolojik etkileri olabilir. Alevlenmelerin öngörülemezliği stres ve kaygıya neden olabilir, çünkü hastalar ne zaman ve ne kadar ciddi şekilde etkilenecekleri konusunda endişelenebilirler. Ağrılı semptomların varlığı ve görme kaybı gibi ciddi komplikasyon potansiyeli de kaygı ve sıkıntıya katkıda bulunabilir[23] Ayrıca, Behçet hastalığı ile ilişkili kronik ağrı, yaşam kalitesi üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir ve depresyona yol açabilir [23] Bu nedenle, Behçet hastalığının devam eden yönetimi, bilişsel-davranışçı terapi, destek grupları ve potansiyel olarak anksiyete ve depresyon semptomlarını yönetmek için ilaç tedavisi gibi müdahalelerle psikolojik desteği içermelidir.[23]
Tanı
Uluslararası Behçet Hastalığı Çalışma Grubu, hastalığın tanısı için birtakım kriterlerin araştırılmasını önermiştir.[4]
Temel bulgu (öncelikle bulunması gereken bulgu): Ağız boşluğu lezyonlarıdır; 12 ay içinde, en az 3 kez yineleyen aftöz ülserler saptanır.[4][6][7][8][24]
Yan bulgular (temel bulgulara en az 2'sinin eşlik etmesi gereken bulgulardır):[4][5][8][12][14][15][25]
Göz bulguları: Göz dokularında yangı bulguları (uveit, retinit, retina damarlarını tutan vaskülit)[10][11]
Pozitif Paterji Tesi: Paterji testinde; önkolun damar ve kıl bulundurmayan deri bölgesine, kalın uçlu bir iğne ile ancak yüzeysel olarak, 45 derecelik bir açıyla (oblik) pikür uygulanır. 24-48 saat sonra yapılan kontrollerde, pozitif hastalarda çapı 2 mm'den büyük papül, püstül ya da papülopüstüler bir lezyonun oluştuğu saptanır. Bu test, halk arasında “su testi” olarak bilinir.[27] Çoğu Avrupa ve Amerika kıtası hastalarında negatif olabilmektedir.
Deri lezyonları: Bazıları irinli deri küçük kabarıklıklar (papüller, papülopüstüler oluşumlar), renkleri kırmızıya çalan nodüller (erythema nodosum), akneler.
Bu bulgulara eklem bulguları (artrit), santral sinir sisteminin etkilenmesine bağlı bulgular (KİBAS, optik atrofi, kişilik değişiklikleri),[25] kardiyovasküler bulgular (vaskülit, anevrizmalar, arterlerde tromboz, perikardit, derin ven trombozu, tromboflebit, pulmoner arter etkilenmesi),[5][28][29][30] gebelerde perinatal komplikasyonlar, testis etkilenmesine bağlı azospermi bulgusu eklenebilir.[24]
Bulguların tümünün aynı anda ortaya çıkması gibi bir koşul yoktur. Bazı bulgular hastalığın ilk yıllarında görülmeyebilir ya da hiç görülmez; örneğin, göz bulgularına hastaların yaklaşık %10'unda rastlanmaktadır.[11]
Tanı testi
Behçet hastalığı için kabul görmüş tek test paterji testidir.[27] Steril tuzlu su çözültesinin deri altına enjekte edilmesi ya da steril iğne ile cildin delinmesi ardından 24-48 saat sonra bir papül (kızarık küçük kabartı) ya da püstül (sivilce benzeri baş veren kızartı) oluşması testin pozitif olduğunu gösterir. Testin sağlıklı olması için paterji testinin aktif Behçet semptomları görüldüğü zaman yapılması şart değildir. Paterji testi hastalığı süresi, şiddeti ya da diğer yakınmaların varlığı ile ilişki göstermez, bir kez pozitif bulunduğu zaman tekrar pozitif bulunmayabilir. Paterji testinin pozitif çıkması tek başına Behçet teşhisi konması için yeterli değildir ve mutlaka diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir. Cildin başka nedenlerle travmaya uğraması da paterji benzeri reaksiyon oluşmasına neden olabilir. Teşhiste faydalı olabilecek bir yöntem ise kan alınarak hastanın HLA doku tipinin araştırılmasıdır. Bazı HLA doku tipleri Behçet hastalarında daha sık görülmektedir. Bu tipler HLA-B5 ve HLA-51 dir; fakat Behçet teşhisi konması için bu HLA tiplerinin olması şart değildir.[31][32]
Tedavi
Özgün bir tedavisi yoktur.[14][33][34] Behçet hastalığının tedavisinde romatoloji, dermatoloji, göz hastalıkları uzmanları ve gerektiğinde nörolog ve kalp/damar cerrahları ortak çalışırlar.[8]
Yangısal tepkileri bastırmak için başını steroidlerin çektiği immunosüpresifler ile ağız mukozasındaki lezyonların ağrıları için lokal anestezik madde içeren gargara sıvıları verilir.[34][35][36] Yineleme eğilimi olan eklem, göz ve damar lezyonlarındaki atakları bastırmak için kolşisin (colchicine) kullanılmaktadır. Antibiyotikler, dapson, anti-TNF drogları, IF-α2, talidomid ve agresif olgularda IVIG (intra-venöz immunoglobulin) uygulamaları yararlı olabilmektedir.[37][38] Damar ve eklem patolojilerinde cerrahi girişimler uygulanabilmektedir.[12]
Kaynakça
^Saylan T. Life Story of Dr. Hulusi Behçet. Yonsei Medical Journal, 38(6): 81–86, 1997
^abcdeInternational Team for the Revision of the International Criteria for Behçet's Disease (ITR-ICBD). The International Criteria for Behçet's Disease (ICBD): a collaborative study of 27 countries on the sensitivity and specificity of the new criteria. Journal of the European Academy of Dermatology and Venereology, 28(3):338-47, 2014
^abcdTascilar K, Melikoglu M, Ugurlu S, et al. Vascular involvement in Behçet's syndrome: a retrospective analysis of associations and the time course. Rheumatology (Oxford), 53 (11):2018-2022, 2014
^abKeogan MT. Clinical Immunology Review Series: an approach to the patient with recurrent orogenital ulceration, including Behçet's syndrome. Clinical & Experimental Immunology, 156(1):1-11, 2009
^abHaritha A, Jayakumar A. Syndromes as they relate to periodontal disease. Periodontology 2000, 56:65–86, 2011
^abcdefghNair JR, Moots RJ. Behcet's disease. Clinical Medicine (London),17(1):71-77, 2017
^abAkkoç N. Update on the epidemiology, risk factors and disease outcomes of Behçet's disease. Best Practice & Research: Clinical Rheumatology, 32 (2):261-270, 2018
^abTugal-Tutkun I, Urgancıoğlu M. Childhood-onset uveitis in Behcet disease: a descriptive study of 36 cases. American Journal of Ophthalmology, 136(6):1114-1119, 2003
^abcTugal-Tutkun I, Onal S, Altan-Yaycıoğlu R, et al. Uveitis in Behçet disease: an analysis of 880 patients. American Journal of Ophthalmology, 138(3):373-380, 2004
^abcKim NH, Yang IH, Kim SM, Bang D. Behcet's arthritis. Journal ofKorean Orthopaedic Surgery, 28:1890-1897, 1993
^abcKural-Seyahi E, Fresko I, Seyahi N, et al. The long-term mortality and morbidity of Behçet syndrome: a 2-decade outcome survey of 387 patients followed at a dedicated center. Medicine (Baltimore), 82(1):60-76, 2003
^abcAl-Araji A, Kidd DP. Neuro-Behçet's disease: epidemiology, clinical characteristics, and management. Lancet Neurology, 8(2): 192–204, 2009
^abLee HJ, Cheon JH. Optimal diagnosis and disease activity monitoring of intestinal Behçet's disease. Intestinal Research, 15(3):311-317, 2017
^abvan Ham C, Schrijvers D, De Picker L, Vandendriessche F, Sabbe B. Neuropsychiatric features in Behçet's disease: A case report. Clinical Neurology and Neurosurgery, 127:13-14, 2014
^Mat MC, Göksugur N, Engin B, et al. The frequency of scarring after genital ulcers in Behçet's syndrome: a prospective study. International Journal of Dermatology, 45(5):554-556, 2006
^abÖzarmağan G, Saylan T, Azizlerli G, et al. Re-evaluation of the pathergy test in Behçet's disease. Acta Dermato-Venereologica, 71(1):75-76, 1991
^Seyahi E, Melikoglu M, Akman C, et al. Pulmonary artery involvement and associated lung disease in Behçet disease: a series of 47 patients. Medicine (Baltimore), 91 (1):35-48, 2012
^Seyahi E, Çakmak OS, Tutar B, et al. Clinical and Ultrasonographic Evaluation of Lower-extremity Vein Thrombosis in Behcet Syndrome: An Observational Study. Medicine (Baltimore), 94 (44):e1899, 2015 Nov 6
^Geri G, Wechsler B, Thi Huong du L, et al. Spectrum of cardiac lesions in Behçet disease: a series of 52 patients and review of the literature. Medicine (Baltimore), 91 (1):25-34, 2012
^Remmers EF, Coşan F, Kİrino Y, et al. Genome-wide association study identifies variants in the MHC class I, IL10, and IL23R-IL12RB2 regions associated with Behçet's disease. Nature Genetics, 42: 698-702, 2010
^Gül A. Genetics of Behçet's disease: lessons learned from genomewide association studies. Current Opinion in Rheumatology, 26(1):56-63, 2014
^Markomichelakis NN, Aissopou EK, Maselos S, et al. Biologic Treatment Options for Retinal Neovascularization in Behçet's Disease. Ocular Immunology & Inflammation, 12:1-7, 2017
^abSaleh Z, Arayssi T. Update on the therapy of Behçet disease. Therapeutic Advances in Chronic Disease, 5(3):112-134, 2014
^Salmaninejad A, Gowhari A, Hosseini S, et al. Genetics and immunodysfunction underlying Behçet's disease and immunomodulant treatment approaches. Journal of Immunotoxicology, 14(1):137-151, 2017
^Hisamatsu T, Hayashida M. Treatment and outcomes: medical and surgical treatment for intestinal Behçet's disease. Intestinal Research, 15(3):318-327, 2017
^Seider N, Beiran I, Scharf J, Miller B. Intravenous immunoglobulin therapy for resistant ocular Behçet's disease. British Journal of Ophthalmology, 85(11): 1287–1288, 2001
^Yıldırım B, Öztürk M, Ünal S. The anti-Helicobater pylori antibiotherapy for the treatment of recurrent oral aphthous ulcers in a patient with Behcet's syndrome. Rheumatology International, 29:477-478, 2009
Konuyla ilgili yayınlar
Yamauchi, Y., et al., Suspected simultaneous bilateral anterior ischemic optic neuropathy in a patient with Behcet's disease. Ocul Immunol Inflamm, 2005. 13(4): p. 317-25.
Krause, L., et al., Ocular involvement in Adamantiades-Behcet's disease in Berlin, Germany. Graefes Arch Clin Exp Ophthalmol, 2009. 247(5): p. 661-6.
Brissaud, P., et al., Digital angiography for the diagnosis of dural sinus thrombosis in Behcet's disease. Arthritis Rheum, 1985. 28(3): p. 359-60.
el-Ramahi, K.M. and M.Z. al-Kawi, Papilloedema in Behcet's disease: value of MRI in diagnosis of dural sinus thrombosis. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 1991. 54(9): p. 826-9.
Fujikado, T. and K. Imagawa, Dural sinus thrombosis in Behcet's disease—a case report. Jpn J Ophthalmol, 1994. 38(4): p. 411-6.