Batı Şeria (Cisürdün) (Arapça: الضفة الغربية, (ed-Diffa el garbiyya), İbranice: הגדה המערבית, (heagadah hema'ravit), Orta Doğu'da batı, kuzey ve güneyinde İsrail, doğusunda ise, Şeria nehri ve Lût Gölü ile çevrili bölgedir.
1995 yılında Yaser Arafat ve İzak Rabin arasında yapılan İkinci Oslo görüşmesinin ardından Batı Şeria A (yüzde 17), B (yüzde 24) ve C (yüzde 59) bölgeleri olarak üçe ayrıldı. A bölgesi tamamen Filistin Otoritesi'ne, B bölgesi Filistin Otoritesi ve İsrail'in ortak yönetimine ve C bölgesi de tamamen İsrail kontrolüne verildi. Filistin nüfusunun yüzde 98'i A ve B bölgelerinde yaşıyor.
Demografik yapısı
CIA World Factbook'a göre Batı Şeria'da yaklaşık 2,5 milyon Filistinli yaşamakta. Yine aynı kaynağa göre Batı Şeria'da 187.000, Doğu Kudüs'te ise 177.000 kadar İsrailli yerleşimci bulunmakta. 2006 yıllı verilerine göre nüfus artışı yüzde 3,06'dır. Nüfusun yüzde 75'i Sünni ağırlıklı olmak üzere Müslüman, yüzde 17'si Yahudi ve yüzde 8'i Hristiyan'dır.
İsrailli "Barış, Şimdi" örgütüne göre 2008 yılında Batı Şeria'da 1518 yeni Yahudi yerleşim birimi inşa edildi. Bu durum önceki yıla göre yüzde 60 oranında artış anlamına geliyor. Yerleşim faaliyetlerinin dondurulması, bölgede çözüme yönelik olarak yapılan uluslararası anlaşmalarda yer alan isteklerden biri.[5]
Tarihi
Bugün Batı Şeria olarak bilinen topraklar 1516 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına eklendi. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından Filistin Mandası'nın bir parçası olarak Britanya yönetimine geçti. 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin'i Yahudiler ve Araplar arasında bölüştürmeye karar verdi. 1948'de İsrail'in kurulmasının ardından çıkan 1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Batı Şeria Ürdün tarafından ele geçirildi ve 1950'de de ilhak edildi. 1967'de Altı Gün Savaşı'nda İsrail Batı Şeria'yı işgal etti. 1988 yılında Ürdün Batı Şeria üzerindeki iddialarından vazgeçti ve tüm haklarını Filistin Kurtuluş Örgütü'ne devretti.
Coğrafya
Coğrafi konumu: 32 00 Kuzey derecesi, 35 15 Doğu boylamı
Sınırları: Toplam 404 km.
Sınır komşuları: İsrail 307 km., Ürdün 97 km.
İklimi: Ilıman
Deniz seviyesinden yüksekliği: En alçak noktası, Ölü Deniz 408 m., en yüksek noktası, Tall Asur 1.022 m.
Doğal kaynakları: İşlenebilir topraklar
Arazi kullanımı: Tarıma uygun topraklar %27; otlaklar %32; ormanlık arazi %1; diğer: %40
Mülteci oranı: 3,29 mülteci/1.000 nüfus (2001 tahmini)
Bebek ölüm oranı: 21,78 ölüm/1.000 doğan bebek (2001 tahmini)
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus 72,28 yıl; erkeklerde 70,58 yıl; kadınlarda 74,07 yıl (2001 verileri)
Ortalama çocuk sayısı: 4,5 çocuk/1 kadın (2021 tahmini)
^2022 itibarıyla 670.000'den fazla İsrailli yerleşimci Batı Şeria'da yaşıyor; 2019 itibarıyla Doğu Kudüs'te yaklaşık 227.100 İsrailli yerleşimci yaşıyor.[1]
^"Batı Şeria". Merkezi İstihbarat Teşkilatı. 17 Ekim 2023. 19 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2021 – CIA.gov vasıtasıyla.
^Roberts, Adam (1990). "Prolonged Military Occupation: The Israeli-Occupied Territories Since 1967"(PDF). The American Journal of International Law. 84 (1): 85-86. doi:10.2307/2203016. JSTOR2203016. 15 Şubat 2020 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Uluslararası toplum, hem sınır dışı etmelerin hem de yerleşimlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu konusunda eleştirel bir bakış açısına sahip. Genel Kurul kararları, 1969'dan bu yana sınır dışı edilmeleri kınadı ve bunu son yıllarda ezici bir çoğunlukla yaptı. Aynı şekilde, yerleşim birimlerinin kurulmasından sürekli olarak üzüntü duymuşlar ve sayılarının hızla arttığı dönem boyunca (1976'nın sonundan bu yana) ezici bir çoğunlukla bunu yapmışlardır. Güvenlik Konseyi ayrıca sınır dışı edilmeleri ve yerleşimleri de eleştirdi; ve diğer kurumlar bunları barışa engel olarak ve uluslararası hukuka göre yasa dışı olarak değerlendirdi... Her ne kadar Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri ilhak anlamına gelen eylemlerle doğrudan İsrail hukukunun altına alınmış olsa da bu iki bölge de görülmeye devam ediyor uluslararası toplum tarafından işgal edilmiş durumdadır ve uluslararası kuralların uygulanabilirliği açısından statüleri çoğu bakımdan Batı Şeria ve Gazze'ninkiyle aynıdır.