Barselona Bombardımanı, İspanya İç Savaşı sırasında 16-18 Mart 1938 tarihleri arasında Cumhuriyetçiler'in kontrolündeki Barselona şehrine düzenlenen ve Franco liderliğindeki Milliyetçiler ile Milliyetçileri destekleyen Faşist İtalya ve Nazi Almanyası tarafından yapılan bir dizi hava saldırısıdır. En fazla 1.300 kişi öldü ve en az 2.000 kişi yaralandı.[1][2][3] Tarihteki ilk halı bombardımanı olarak kabul edilir.[1]
Arka plan
Mart 1938'de Milliyetçiler, Teruel Savaşı'ndan sonra Aragon'a saldırı başlattı. 15 Mart'ta Léon Blum liderliğindeki Fransız hükûmeti İspanya sınırını yeniden açmaya karar verdi[1] ve böylelikle Sovyet yardımları Barselona'ya gelmeye başladı.[4] Faşist İtalyan diktatör Benito Mussolini, Francisco Franco'ya haber vermeden, "Kızılların moralini bozmak" için Barselona'ya karşı büyük bir hava bombardımanı düzenlemeye karar verdi.[2] Mussolini, İtalyan general Giulio Douhet gibi, uçakların terör yoluyla bir savaşı kazanabileceğine inanıyordu.[1]
Bombardıman
16-18 Mart 1938 tarihleri arasında Barselona, İspanya İç Savaşı'nda görev yapan İtalya Hava Kuvvetleri'nin bir kolu olan İtalyan Aviazione Legionaria'nın bombardıman uçakları tarafından bombalandı.[5] Bu bombardıman uçakları Mallorca'dan İspanyol bandırasıyla havalandı.[3] İlk bombalama 16 Mart saat 22:00'de Alman Heinkel He 51 uçakları tarafından yapıldı. Ardından 18 Mart günü saat 15.00'e kadar İtalyan Savoia-Marchetti SM.79 ve Savoia-Marchetti SM.81 bombardıman uçakları tarafından üçer saatlik aralıklarla 17 hava saldırısı düzenlendi. 18 Mart gecesi işçi sınıfı mahalleleri büyük oranda hasar gördü. İspanyol Cumhuriyetçi Hava Kuvvetleri (FARE), 17 Mart sabahına kadar Barselona'ya savaş uçağı gönderemedi.[2]
Barselona'nın çok az sayıda uçaksavar topu vardı ve hava koruması yoktu, bu da şehri neredeyse savunmasız hale getiriyordu. Bombardıman uçakları şehrin üzerinde yüksek irtifalarda sessizce süzüldüler ve bombalarını bıraktıktan sonra motorlarını yeniden çalıştırdılar, bu da hava saldırısı sirenlerinin çalınmadığı ve bombalar hedefte patlayana kadar uçakların tespit edilemediği anlamına geliyordu.[6] İtalyanlar, çatıları delip geçen ve daha sonra binanın içinde patlayan özel tasarlanmış gecikmeli bombalarının yanı sıra yerden birkaç santim uzaktaki şeyleri yok etmek için güçlü bir yanal kuvvetle patlayan yeni bir bomba türü kullandılar.[4] İtalyanlar tarafından gerçekleştirilen tekrarlanan saldırı dalgası, şehrin hava saldırısı alarmlarını işlevsiz hale getirdi, çünkü sirenlerin bir saldırının başlangıcını veya sonunu bildirip bildirmediği artık net olmayacaktı.[3] İtalyan bombardıman uçakları askeri hedefleri yok etmeye çalışmadı.[1] İtalyan bombardıman uçakları 44 ton bomba attı.
Sonrası
Saldırı tüm dünyada Batı demokrasileri tarafından kınandı.[1] ABD Dışişleri Bakanı Cordell Hull, "Hiçbir savaş teorisi böyle bir davranışı haklı çıkaramaz... Bütün Amerikan halkı adına konuştuğumu hissediyorum!"[7] Franco başlangıçta saldırılardan haberdar değildi ve bundan rahatsızdı; 19 Mart'ta "yurt dışındaki karışıklıklar" korkusuyla bombalamaların durdurulmasını istedi.[8][9] Mussolini ise bombalamalardan çok memnundu. İtalya Dışişleri Bakanı ve Mussolini'nin damadı Galeazzo Ciano şunları söyledi: "İtalyanların mandolinleriyle rehavet yerine saldırganlıklarıyla korku yaratmayı başarmasından memnunuz. Bu, topyekûn ve amansız savaşı sevdikleri Almanya'daki stoklarımızı artıracak." [2]
Yılın devamında, o sırada Barselona'da bulunan İngiliz gazeteci John Langdon-Davies, saldırıların bir hesabını yayınladı. Bombardıman uçaklarının sonik uçak dedektörleri tarafından algılanmamak için yüksek irtifada süzülerek uçtuğunu ve "sessiz yaklaşma" yöntemi olarak adlandırdığı bomba yüklerini bıraktıktan sonra motorlarını yeniden çalıştırdıklarını bildirdi. Bunun etkisi, uçağın tespit edilmemesi ve bombaların hedefte patlamasından sonraya kadar alarmın çalmamasıydı. Her bir saldırı arasındaki sürelerin farklılığının yanı sıra, bu, uzun bir süre boyunca atılan bombaların sayısına oranla oldukça uzun süreli kaygı yaşayan sivil nüfus üzerinde moral bozucu bir etkiye sahipti. Langdon-Davies, şehir içindeki hedeflerin seçiminde çok az fark edilebilir askeri hedef olması ve saldırıların görünürde bir neden olmaksızın durdurulması gerçeğiyle birleştiğinde, baskınların bu tür taktiklerin hazırlıkta kullanılması konusunda kasıtlı bir deney oluşturduğuna karar verdi. Almanlar ve İtalyanlar tarafından Birleşik Krallık'a karşı daha sonraki herhangi bir çatışmada uygulanması için Barselona'da denenmişti.[6]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar