Açıklık, duruluk, vuzuh, clarete bir yazıda belirtilmek istenen duygu ve düşüncelerin, herhangi bir ek yoruma veya açıklamaya gerek duymadan kavranabilir olmasıdır. Ayrıca güşâde, rûşen, lâyıh olarak da anılır.[1]
Anlatım biçimi olarak açıklık
Açıklık; kelimelerin bilinir olması, yerli yerinde kullanılması, cümlelerin düzgün sıralanması, düşüncenin dolambaçsız söylenmesi ile meydana gelir.[2] Tanpınar, açıklığı şöyle tanımlar: “Birbirini kovalayan sayfalar, vuzuhtan bir an ayrılmayan düzgün ve mantıkî cümleler, bütün aruzlarımızı tatmine, her türlü temiz niyetimizi aşılmaya muktedirdir.” [3]
Açıklık; okuyucunun, bir yazının ifade etmek istediği duygu ve düşünceleri, başka bir okumasına gerek kalmaksızın anlamasıdır.[4] Örneğin Mehmet Akif Ersoy’un eserlerinde her şey açık bir üslupla yazılmışken Ahmet Haşim'in eserleri hemen anlaşılamaz.[5]
Edebiyat teorisinde açıklık
Açıklık, Edebiyat teorisinde sanatkârâne işaretin tek anlamlı ya da tek yanlı birliğinden ileri gelen uyuma bağlı olarak sanattaki malzemesel biçim ile kavramsal içerik arasındaki uyum anlamına gelir.[6]
Kaynakça