İlk albümleriyle dinleyicilerinin ve müzik yazarlarının aklında kendisine ait bir müzik tarzı oluşturan şarkıcı, üçüncü albümü Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor'un (2004) ardından mevcut işlerini sorgulayarak müzikal anlamda çeşitli huzursuzluklar yaşadı. Şarkılarıyla ilgili yaşadığı memnuniyetsizlik önceki işlerinden farklı bir söz ve müzik tarzına yönelmesine yol açtı. Daha önce birkaç şarkıda çalıştığı Erdem Kınay ve Mete Özgencil ile bu albümünün büyük bir kısmını hazırladı ve bu müzisyenler albümün gelişiminde belirgin bir rol oynadı.
Genel anlamda bir dans-pop ve house albümü olan Apayrı'da şarkıdan şarkıya farklılık gösteren funk, R&B, rock ve synthpop gibi çeşitli tarzlar yer aldı. 1980'lerde Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da popüler olan dans müziği tarzlarından ilham alan çalışma özellikle de Madonna, Kylie Minogue ve Robbie Williams'ın müziklerinin etkisinde hazırlandı. Yener, şarkılarında yalnızca müziğin değil sözlerin de tarzlarını değiştirdi. Önceki albümlerinde sevgiliye meydan okuyan sözler bu albümde yerini karşılıklı acıdan bahseden sözlere bıraktı. Şarkılarında yeni bir vokal tekniği de benimseyerek yine önceki çalışmalarına kıyasla daha farklı tonlamalar kullandı.
Hande Yener, albümü tanıtmak için bazı televizyon programlarına katıldı ve çeşitli festivaller ile partilerde sahneye çıktı. Ayrıca üç şarkıya video klip çekildi. İlk klip "Kelepçe"de "Kırmızı Başlıklı Kız" masalına gönderme yapıldı ve klibin botanik bitkilerle hazırlanmış setinde çekilen fotoğraflar albüm kitapçığında da kullanıldı. İkinci klip "Aşkın Ateşi" ve son klip "Kim Bilebilir Aşkı" şarkısına çekildi. İlk iki klip şarkısı Türkiye'de birçok ulusal radyo listesinde bir numara olurken son şarkı daha düşük bir liste performansıyla ilk beşte yer aldı. Bunların yanı sıra "Yola Devam" ve Yener'in konserlerde Ege Çubukçu ile birlikte söylediği "Apayrı" şarkıları da radyo listelerine giriş yaptı.
Albüm çıktığı yıl müzik eleştirmenlerinin kimisi olumlu değerlendirmeler yaparken kimisi Yener'in tarz değişikliğini garipsedi. İlerleyen yıllarda ise çeşitli köşe yazarları çalışmayı şarkıcının en iyi albümü ve döneminin en iyi Türk pop müziği kayıtlarından biri olarak gösterdi. Ayrıca şarkıcının sonraki albümleri de zaman zaman bu albümle karşılaştırıldı ve bu albümle benzer bulunduğu derecede övgü topladı. Toplam 200 binden fazla kopya satan Apayrı,[1]MÜ-YAP tarafından altın sertifika ile ödüllendirildi. 2007 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde En İyi Albüm kategorisinde ödül kazandı. İçinde yer alan bazı şarkıların remiksleri yine o yıl çıkan Hande Maxi'ye dahil edildi.
Arka plan ve gelişim
Hande Yener, çıkış albümü Senden İbaret (2000) ve onu takip eden Sen Yoluna... Ben Yoluma... (2002) ile Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor (2004) albümleriyle birçok müzik yazarı ve hayranlarının aklında kendisine ait bir müzikal tarz ve üslubun oturmasına yol açmıştı. "Şansın Bol Olsun", "Küs" ve "Kırmızı" dahil pek çok şarkıda görülebilen bu tarz, müzik yazarlarının "eller havaya" diye de tabir ettiği yüksek tempolu pop şarkılarından oluşmaktaydı.[2][3] Bu parçaların alamet-i farikası, biten bir aşk ilişkisinin ardından Yener'in eski sevgiliye duyulan nefretten ve ayrılığa rağmen güçlü kaldığından bahseden şarkı sözleriydi.[4][5] İlişki sonrası kaybedenin karşı taraftaki erkek olduğunu vurgulayan bu tarz sözler, örneğin Hürriyet Kelebek köşe yazarı Sadi Tirak'a göre "klasik Hande Yener konseptini" oluşturmaktaydı.[6] "Terk eden ve arkasına bakmayan kadın konseptini" oluşturan birbirinden farklı parçaları şarkıcının ilk üç albümünde Altan Çetin, Alper Narman ve Fettah Can yazıp bestelemişti.[7]
Yener, üçüncü albümü Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor'un çıkışıyla birlikte "dinleyici kitlesini genişletmek ve entelektüelleri de dinleyicileri arasında görmek istediğinden" bahsetti.[8] Temmuz 2004'teki bir röportajında, bu albümde ilk kez çalıştığı ve "çok entelektüel bir besteci" olarak gördüğü Mete Özgencil'in sonraki stüdyo çalışmasında daha fazla yer alacağını açıkladı.[8][9] Bununla beraber Yener, üçüncü albümü ve özellikle de "Kırmızı" sonrasında, yaptığı müziğin tarzıyla ilgili çeşitli huzursuzluklar yaşadı.[10][11] Dördüncü albümü için şarkı aradığı dönemde Altan Çetin'in yazıp bestelediği "Ya Tutarsa" şarkısını yeni çalışması için uygun görmeyerek geri çevirdi.[12] İlk albümündeki şarkıların neredeyse tamamını hazırlayan ve sonraki albümlerine de çeşitli şarkılarla katkıda bulunan Çetin'in yeni albümün repertuvarında hiç yer almadığı ise çalışma yayımlandığında görülecekti.[13] 2005'in ikinci yarısında albümünün hazırlıklarına yoğunlaşarak bu süreçte, yedi ay boyunca sahne çalışmalarına ara verdi.[14]
Kayıt
Hande Yener, yapımcılığını üstlendiği Apayrı albümünü Almanya'nın Hamburg kentindeki Booya müzik stüdyolarında kaydetti.[15] Albümün hazırlık aşamasında zamanının çoğunu stüdyoda geçirdiğini belirten şarkıcı, yeni bir şeyler üretildikçe albümün genel tarzını belirlediklerini ve ardından beste arayışlarını da bu üretime göre yönlendirdiklerini belirtti.[16] Şarkıların miks işlemlerini bazı şarkılarda Bülent Aris ve Erdem Kınay birlikte bazı şarkılarda ise bireysel şekilde tamamladı. Mastering işlemleri Hamburg'taki Soundgarden ve Master & Servant stüdyolarında gerçekleştirildi. Kayıtlar sırasında Ayşegül Yağız, Bülent Tekakpınar ve Canan Kaplan çeşitli şarkılarda geri vokallik yaptı.[15] Yener, önceki albümlerine kıyasla bu albümün kayıtlarında vokal tekniğinde değişikliğe gitti. Kendi deyimiyle önceki çalışmalarına göre "daha sakin ve kelimelerin üzerinde durarak" şarkıları okudu ve "daha farklı tonlamalar" kullandı.[17]Sabah Günaydın'dan Rahşan Gülşan, "vokallerin önceki albümlere kıyasla geride tutulduğunu" gözlemledi.[18] Benzer şekilde aynı gazeteden Oben Budak da altyapıların vokali bastırmayan bir tonda tınladığını yazdı.[2]
Müzik ve sözler
"İnsanları eğlendirmek için şarkı söyleyen [kişilere 'eller havaya şarkıcı' denir]. ... [Benim geçmişteki bazı şarkılarımın] eller havaya olması kötü değil de, dinlenebilir biri olmamak kötü. Evet, içkili bir yerde eller havaya şarkılarla eğlenirsiniz ama ertesi gün hatırlamazsınız, hatırlamak bile istemezsiniz. Bir de eller havaya şarkıları kimin söylediği çok önemli değildir, beste sayesinde popüler olur. Ben bunu istemedim. Bir süre sonra, başka bir yere geçmek istedim."
Apayrı genel anlamda bir dans-pop ve house albümüdür.[20][21] Bununla birlikte şarkıdan şarkıya değişen çeşitli müzik tarzlarını içermektedir. Bazı şarkılar ve özellikle albümün ikinci yarısı R&B etkisindekiyken bazı şarkılarda funk, synthpop ve rock gibi tarzların etkisi görülmektedir.[4][18][22] Çalışmanın geneli 1980'lerde Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da popüler olan dans müziği tarzlarından ilham almaktadır ve bu noktadan bakıldığında 2000'lerin ortasında dünyada popüler olan 1980'ler müziğinden ilham alma akımının bir parçasıdır.[2][17] Yener, çalışmanın "80'lerde kendisini besleyen müziklerin gölgesinde geliştiğini" ve Madonna, Kylie Minogue ve Robbie Williams'ın müziklerinden etkilendiğini belirtmektedir.[23] Ayrıca "müziğini yenileme" ve "dünya standartlarına taşıma" arzusunun da albümde etkili olduğundan bahsetmektedir.[17] Aşk ve ilişki temalarına odaklanan şarkı sözlerinin ise önceki albümdekilere kıyasla "daha yumuşak" bir anlatım tarzına sahip olduğunu söylemektedir.[24] Şarkıcıyla aynı düşünceyi paylaşan Sabah'tan Oben Budak'a göre sözlerde "güçlü bir kadın imajının yanında 'ben ağlarım ama sen de ağla' diyen paylaşımcı bir yan" bulunmaktadır.[2] Michael Kuyucu'ya göre ise "önceki albümlerde meydan okuyan sevgili, yerini sevgilisini özleyen yer yer onun arkasından ağıtlar yakan birine" bırakmıştır.[25] Düzenlemeler açısından bakıldığında albümdeki sekiz şarkıyı Erdem Kınay, dört şarkıyı Bülent Aris ve Devrim Karaoğlu birlikte ve iki şarkıyı ise Genco Arı düzenlemiştir. Yener, "Türkçe şarkılarda yabancı müziklerdeki sesleri yakalayabilmeyi amaçladığı" için bu aranjörleri albüme dahil ettiğini ifade etmiştir.[24]
Ertuğ Ergin tarafından yazılıp bestelenen açılış eseri "Yola Devam" bir elektronik dans şarkısıdır, "Yıkıldığın her an / Yok olmadığına şükret / Kalk, aynalara bak" şeklinde başlayıp giden sözleri hayata tutunma temasını işler. İkinci sırada albüme adını veren "Apayrı" yer alır, söz ve bestesi Mete Özgencil'e ait olan şarkının düzenlemesi R&B etkisindedir. Ardından gelen "Nasıl Zor Şimdi" de Özgencil'in bir çalışması olup sözleri yeni bir ilişkiye başlamadan önceki bir iç hesaplaşmayı konu alır. Synthpop etkisindeki bestesine davullarla rock etkisi verilmiştir. Alper Narman ve Fettah Can'ın yazıp Bülent Aris'in bestelediği "Kelepçe" kulüp versiyonuyla dördüncü sırada yer alırken klip versiyonuyla on dördüncü sırada yer alır. Genel anlamda bir dans şarkısı olan eserin Erdem Kınay tarafından düzenlenen kulüp versiyonunda gitar sesleri öne çıkıyorken Bülent Aris tarafından düzenlenen klip versiyonunda yaylılar öne çıkmaktadır.[22][26]
Beşinci sıradaki dans şarkısı "Kim Bilebilir Aşkı"nın söz ve bestesi Ertuğ Ergin'e aittir. Saksafon sesleriyle başlayan girişinin ardından funky house ritimleriyle devam eder ve ortadaki enstrümantal kısmında yan flüt sesleri devreye girer. Sözleri aşktan ölene kadar aşkın bilinmez olduğundan bahseder. Sonrasında gelen "Bugün Sevgililer Günü", Narman ve Can ikilisi tarafından yazılmış ve Erdem Kınay tarafından bestelenmiştir. Albümde kendinden önce gelen şarkılara göre daha düşük ritimlidir ve sözleri Sevgililer Günü'nde yalnız olmanın herhangi bir anlam ifade etmemesi hakkındadır. Yedinci şarkı "Şefkat Gibi"den onuncu şarkı "Unut"a kadar dört Özgencil eseri art arda yer almaktadır. Gitar sesleriyle başlayan "Şefkat Gibi"nin sözleri eski sevgilisini aniden yolda gören bir kişinin bitmiş ilişkisi üzerine yaptığı bir değerlendirme şeklindedir. Onu takip eden "Aşkın Ateşi" bir pop şarkısıdır ve sonunda dört dizelik bir rap kısmı yer alır.[22][26]
Dokuzuncu sıradaki "Kanat"ın adı şarkı sözlerinde geçen "yalnızlık özgürlüğün iki hırçın kanadıdır" cümlesinden gelmektedir. Bülent Aris ve Devrim Karaoğlu tarafından yapılan düzenlemesine gitar sesleri eşlik etmektedir. "Kanat"a benzer şekilde bestesinde R&B ritimlerinin hissedildiği "Unut" da Aris ve Karaoğlu tarafından düzenlenmiştir. Tekerlemeyi andıran sözleri insana "her gece yatmadan önce ve her sabah aç karnına unutmayı" tavsiye eder. Can Şambelli ve Ender Gündüzlü tarafından yazılıp bestelenen on birinci sıradaki "Düş Bozumu" albümün düşük tempolu şarkılarından biridir. Bestesinde gitar seslerinin yanı sıra rhodes piyanosu ve büğlü sesleri yer alır. Sonrasında gelen yüksek tempolu rock şarkısı "Sakin Olmalıyım"ın söz ve bestesi Özgencil'e aittir. On üçüncü sıradaki "Sorma"nın söz ve müziği ise Narman ve Can ikilisine aittir. Sözleri ihanet üzerinedir ve Genco Arı tarafından yapılan düzenlemesi düşük bir ritme sahiptir. Rebel Moves grubunun solisti Erol Çay'ın yazıp bestelediği son şarkı "İnsanlar Çok" bir house şarkısıdır ve Yener'in vokoder efektleriyle düzenlenen vokal kayıtlarına yer verir.[15][22]
Kapak ve tasarım
Apayrı'nın albüm kapağı ve kitapçığı yeşil renge odaklandı. Albüm fotoğrafları, çıkış şarkısı "Kelepçe"nin video klibini yöneten Simon Henwood tarafından çekildi ve kitapçık da klipteki botanik setten kesitler kullanılarak Henwood ve ekibi tarafından tasarlandı. Kapakta Yener'in yere doğru bakarak poz verdiği yakın çekim bir fotoğrafı kullanıldı; bu fotoğrafın arka planında ışık efektleriyle süslenmiş bir botanik bitki kesiti yer aldı. Şarkıcı fotoğraflarda beyaz taşlarla süslenmiş ve göğüs bölgesinde şekli kelebeği andıran siyah bir tül ile desteklenmiş bir kıyafet giydi. Düşünceli bir hâlde poz verdiği fotoğraflar yer yer flulaştırılmış bir şekilde albüm kitapçığında kullanıldı.[15][18][23] Fotoğraflarda yenilediği saç modeli ve rengi ise çeşitli gazeteciler tarafından oyuncu Sibel Kekilli'ye benzer bulunarak karşılaştırıldı.[27][28]Sabah'ın Günaydın eki, albümün çıktığı sene kahverengi ve siyah gibi koyu saç renklerinin moda olduğunu ve Yener'in de bu modayı takip ettiğini yazdı.[29] Michael Kuyucu albüm fotoğraflarında "donuk bir ifade ve düşünceli bir Hande Yener" olduğunu ifade etti.[24] Gerçek Pop sitesi ise "Cep telefonuyla çekilmiş gibi duran fotoğraflar albümün adeta belirleyici bir parçası." düşüncesini paylaştı.[30]
Yayımlanma ve tanıtım
Çıkış tarihi Aralık 2005'in son günlerinde duyurulan Apayrı, 6 Ocak 2006'da Erol Köse Production tarafından CD ve kaset formatlarında Türkiye'deki müzik marketlerde satışa sunuldu.[23][31] Aynı tarihlerde televizyon kanallarına çalışmayı tanıtan çeşitli reklamlar verildi.[18] Yapım şirketi CD ve kasetlerin çıkış fiyatını piyasada 10-12 YTL olan genel satış fiyatlarının aksine 7,5 YTL olarak belirleyerek satışları artırmayı amaçladı.[32] Bu fiyat indiriminde internet kullanımının giderek artmasıyla "korsan müzik" diye de bilinen yasa dışı müzik indirme oranlarının yükselmesi ve böylece dinleyicilerin albüm satın almak için para harcamamasının etkili olduğu belirtildi.[24][33] Albüm, CD ve kaset satış performansına göre hazırlanan D&R Çok Satanlar listesinde 1 numaraya yükselirken Milliyet gazetesinin de aynı kritere göre derlediği Yerli CD Çok Satanlar listesinde de altı hafta boyunca 1 numarada kaldı.[34][35] Yıl sonuna gelindiğinde satışlar 165 bin kopyaya ulaştı ve bu satış rakamı sayesinde albüm MÜ-YAP tarafından altın sertifika ile ödüllendirildi.[36][37] Böylece Apayrı, Hande Yener'in MÜ-YAP'tan art arda satış sertifikası kazandığı üçüncü albümü oldu.[38] Ayrıca 2007 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde En İyi Albüm kategorisinde ödül kazandı.[39] Öte yandan albümün genel performansı sebebiyle Yener, hem 2007 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde hem de 13. Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde En İyi Pop Kadın Sanatçı kategorilerinde adaylık elde etti.[40][41]
Video klipler
Albümdeki üç şarkıya video klip çekildi. İlk klip "Kelepçe" şarkısına Simon Henwood yönetmenliğinde Londra'da çekildi ve albümün çıkışıyla birlikte televizyonlarda dönmeye başladı.[42] Henwood, klibin senaryosunu tasarlarken şarkıda geçen "Bu kız saf, kötülük yok içinde." sözlerinden etkilendi.[28] Bu sözden yola çıkılarak "Kırmızı Başlıklı Kız" masalına göndermeler yapan klipte şarkıcı üzerine giydiği kırmızı bir pelerinle botanik bitkilerle oluşturulan orman görünümlü sette kötü ruhlarla mücadele etti.[43][44]Milliyet gazetesinden Yaşar Çakmak, klibin gerek kıyafetler gerek set açısından Róisín Murphy'nin "If We're in Love" (Ruby Blue, 2005) klibine "şaşılacak derecede benzediğini" ve bunun sebebinin her iki klibi de aynı kişinin yönetmesi olabileceğini yazdı.[45] "Kelepçe", Türkiye'de yayın yapan birçok ulusal radyonun pop listelerinde bir numaraya yerleşti.[46]
İkinci klip Yener'in web sitesinde yapılan ankette birinci çıkan "Aşkın Ateşi" şarkısına Roma yakınlarındaki bir sahil kasabasında çekildi. Mayıs 2006'da gösterime giren klibi daha önce "Acele Etme" klibinde çalıştığı Luca Tommassini yönetti.[47][48] Yener'in kumsalda dansçılarıyla birlikte eğlendiği görüntülere yer veren klipte, kendisinin partneri rolünü ise Dolce & Gabbana'nın o seneki mankenlerinden biri oynadı.[49]Hürriyet'ten Tolga Akyıldız'ın "albümün genel tarzından uzak" ve yine "geneline kıyasla daha ticari" bulduğu şarkı, çeşitli ulusal radyonun pop listesinde bir numara oldu.[50] Ayrıca 2007 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde En İyi Şarkı kategorisinde aday gösterildi.[51]
Üçüncü ve son klip "Kim Bilebilir Aşkı" şarkısına çekilerek Ağustos 2006'da yayına girdi. Önceki klibe benzer şekilde Luca Tommassini tarafından yönetilen klibin çekimleri yönetmenin Roma'daki evinde gerçekleştirildi.[52] Şarkıcının el yapımı ve el boyaması geyşa kostümleri giydiği klipte şarkı sözlerine paralel şekilde aşk acısı teması işlendi.[53][54] Şarkı ulusal radyolarda ilk iki video klip şarkısına kıyasla düşük performans gösterdi ve bazı radyo listelerinde ilk 5 içinde yer aldı.[55] Video klip çekilen şarkıların yanı sıra tanıtımları klip ile desteklenmeyen "Yola Devam" ve "Apayrı" şarkıları da bazı radyo listelerinde kendilerine yer buldu.[56][57]
Canlı performanslar
Hande Yener, Apayrı'yı tanıtmak için yıl boyunca çeşitli televizyon programlarına katıldı ve çeşitli festivaller ile partilerde sahne aldı. Albümdeki bazı şarkıları ilk kez 31 Aralık 2005 gecesi Şişli'deki bir otelin yılbaşı partisinde seslendirdi.[14] 10 Ocak 2006'da Yekta Kopan'ın NTV'de sunduğu Gece Gündüz programının bayram özel bölümüne konuk oldu.[58] 4 Şubat'ta Okan Bayülgen'in Kanal D'de sunduğu Televizyon Makinası programına katılarak albüm hakkında çeşitli bilgiler paylaştı ve bazı şarkılarını seslendirdi.[59] Programda kendisine "Kelepçe" ve "Apayrı" şarkılarında Ege Çubukçu rap yaparak eşlik ederken "Yola Devam" şarkısında eserin yazarı Ertuğ Ergin eşlik etti.[60][61] Çubukçu daha sonra 10 Mart'ta Maslak'taki TİM Show Center'da gerçekleşen albüm tanıtım konserinde de aynı şarkıyı Yener ile birlikte seslendirdi.[62] 11 Nisan'da şarkıcı, yeni bir Renault Clio modelinin tanıtımı için Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen gecede sahne aldı.[63] 21 Nisan'da Beyazıt Öztürk'ün sunduğu Beyaz Show'a katılarak albümden şarkılarını seslendirdi.[64] 12 Mayıs'ta Kadir Has Üniversitesi'nin bahar festivali olan Khasfest 2006'da konser verdi.[65] 20 Mayıs'ta ise Doritos'un Maslak'ta düzenlediği gençlik festivali Unifest'te performans sergiledi.[66] 9 Haziran'da Nescafé'nin düzenlediği Ice & Dance adlı yazlık parti serisinde sahne almaya başladı; Antalya, İzmir ve Muğla dahil çeşitli şehirlerde yaz ayları boyunca devam eden bu partilerde Tan Sağtürk ve dans ekibi de başka bir grup şeklinde sahneye çıktı.[67] 20 Temmuz'da Rize'deki 19. Çay ve Turizm Festivali'nde sahne alarak yaklaşık 65 bin kişiye konser verdi.[68]
Birkaç ay boyunca hazırlandığı Harbiye'deki Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu konserini ise 11 Ağustos'ta gerçekleştirdi. Açılış performansı olan "İnsanlar Çok" sırasında arka planda Filistin-İsrail çatışmalarından ve Irak Savaşı'ndan görüntüler kullandı.[69] Sahnesinde Benimle Dans Eder misin? yarışmasından dansçıların yanı sıra yine "Apayrı" şarkısını birlikte seslendirdiği Ege Çubukçu yer aldı.[70] Daha önceleri konser sahnelerinde bulunan orkestranın yerini Harbiye konserinde iki DJ mikseri ve Macintosh bilgisayarlar aldı ve Yener, şarkılarını elektronik tarzdaki miksleriyle seslendirdi.[71] 9 Eylül'de ise Rumeli Hisarı'nda bir konser verdi.[72]
Eleştiriler
Apayrı, müzik eleştirmenlerinden çoğunlukla olumlu eleştiriler aldı ve ilerleyen yıllarda şarkıcının en iyi albümlerinden biri olarak gösterildi. Parçaların dans türündeki altyapıları ve Yener'in yaptığı iş birliği seçimleri genel anlamda takdir edilirken müzikal tarzına yönelik farklı yorumlar geldi. Kimi yazarlar şarkıcının müzikal tarzındaki değişimi garipserken kimisi ise başarılı bularak olumlu eleştiriler sundu. Eleştirmenin Günlüğü 2006 kitabında çalışmayı değerlendiren müzik eleştirmeni Naim Dilmener, "Apayrı farklı bir Hande Yener albümü olmuş; bunun nedeni de Mete Özgencil ve Erdem Kınay. ... Yener farklı şarkılar söylemiş, farklı dünyalar anlatmış. Bu atmosfer içinde hep aynı şarkıyı yazıp duran Alper Narman ve Fettah Can'ın 'Kelepçe'si bile batmaz (ya da sıkmaz) olmuş." diye yazdı.[73] Albümü beğenen Sabah köşe yazarı Oben Budak, "Popta artık süregelen ve kimse tarafından da hayretle karşılanmayan bir kısır döngü yaşanırken Hande bütüne aldırış etmeden sürekli kendini ve müziğini yenileme yolunu seçiyor." yorumunu yaptı ve çalışmayı "Yener'in eller havaya şarkıcılığından istifası" şeklinde tanımladı.[2][71] Aynı gazeteden Can Sayın da beğenilerini dile getirerek "Her şarkıda değişik müzik yapısı, farklı yorum ve farklı bir keyif var." diye yazdı.[26]Hürriyet'ten Tolga Akyıldız "tamamıyla Batı dans altyapılarının üzerine kurulu" diyerek tanımladığı çalışmanın "Yener'in kariyerindeki bir dönüm noktası" olacağını yazdı ve albüm genelini öncekilere kıyasla "çok daha bütünlüklü ve cesur" buldu.[13][74]
Sabah gazetesinin Günaydın ekinden köşe yazarı Rahşan Gülşan, şarkıcının tarz değişimiyle hayal kırıklığına uğradığını belirterek yeni vokal tekniğini garipsedi ve yıllardır oluşturulan "Hande karakterinin ve hayranlarının" göz ardı edildiğini yazdı. Bunun yanı sıra Özgencil'in söz yazımı ile Kınay'ın düzenlemelerini başarılı buldu ve "Eğer bu bir Hande Yener albümü olmasaydı, yepyeni bir alternatif starın doğuşuna tanık olurduk." dedi.[18] Aynı gazeteden Ayşe Özyılmazel de "Yener hayranlarına ihanet" diye nitelediği albüme benzer bir yazıyla karşılık verdi ve "Bir insan cuk oturmuş imajını, gençleri zıp zıp zıplatan müzik tarzını bir kalemde nasıl siler, aklım almıyor. O bildiğiniz 'Kırmızı'ları 'Küs'leri, 'Sen Yoluna Ben Yoluma'ları unutun." diye yazdı.[3]Gala dergisinde yazan radyocu Michael Kuyucu da Yener'in müzik tarzındaki değişimi ve "uysallaşan vokal tekniğini" yadsıyarak karışık bir eleştiri sundu. Albümü kariyer bakımından "hafif bir tökezleme" şeklinde değerlendirirken şarkıların "mükemmel bir sound, vokal ve temiz bir tını" içerdiği görüşünü bildirdi.[4][75]
Kalıt
Albümün çıktığı yılki durumunu değerlendiren Michael Kuyucu, "Az da olsa yadırgandı ama sanatçıya tam olarak etki etmedi. Çünkü toplum ve radyolar albümde önceki hitlerine benzeyen 'Aşkın Ateşi', 'Yola Devam' ve 'Kim Bilebilir Aşkı' gibi şarkıları öne çıkardı ve albüm yoluna tam gaz devam etti." diye yazdı.[25] Benzer şekilde şarkıcı da albümün "önce hiç sevilmediği" ancak sonra "Kelepçe", Kim Bilebilir Aşkı" ve "Aşkın Ateşi" gibi şarkılarla gündeme geldiği yönünde gözlemlerini paylaştı.[76] Tolga Akyıldız ise aynı konuyu "Eski Hande Yener hayranlarının kolay kabulleneceği bir sound’u yoktu. Pek de kabullenmediler zaten. Yeni sound nedeniyle ilgi gösterebilecek potansiyel Hande Yener müşterileri ise Hande’nin eski imajı nedeniyle çekimser kaldılar." diyerek değerlendirdi.[74]
Radikal'den Sarp Dakni çalışmayı "Yakın Türk pop müziği tarihinde devrim niteliği taşıyan albümlerden biri." olarak değerlendirdi.[77] Dikkat Müzik sitesinde yazan radyocu Olcay Tanberken de "Hem Yener'in kariyerine hem de Türk pop müziğine kazandırılmış adıyla müstesna çıta üstü bir albüm." yorumunu yaptı.[78] Gerçek Pop sitesi ise Apayrı'nın Nasıl Delirdim? (2007) ile birlikte şarkıcının "doruk noktası" ve "Türk müzik tarihinin en kayda değer albümlerinden ikisi" olduğunu yazdı.[79][80]Milliyet'ten Mayk Şişman da "Yener'in en iyi albümü" tanımlamasını yaptı.[81] Aralık 2009'da NTVMSNBC.com'da hazırlanan 2000'lerin En İyi Albümleri listesinde Ceyhun Altıok tarafından son on yılın en iyi altıncı albümü olarak gösterildi.[82] Şubat 2017'de Habertürk'te Oben Budak'ın hazırladığı Pop Tarihimizin Devir Değiştiren Albümleri listesinde de kendine altıncı sırada kendine yer buldu.[83] Bunların yanı sıra Kaos GL'den Bawer Çakır'a göre albüm Yener'in geyler arasındaki imajına olumlu yönde katkı sağladı.[69]
Ayrıca albümün Yener'in sonraki yıllarda rekabete girişeceği ve tartışmalar yaşayacağı Demet Akalın'ın kariyerini etkilediği yorumları da yapıldı. Oben Budak, şarkıcının tarz değiştirmesiyle Demet Akalın'ın "eller havaya şarkılar söyleme işini üstlendiğini" ve şöhretini artırdığını yazdı.[84] Tolga Akyıldız, bu albümden sonra o yıl tatil beldelerindeki birçok konser işinin Yener yerine Akalın'a gittiğini gözlemledi.[74] Naim Dilmener ise aynı yıl çıkan Kusursuz 19 albümüyle Akalın'ın "yeni Hande Yener olmaya niyetlendiği" yorumunu yaptı ve "Yener, elektronik yapacağım diye Altan Çetin'in muhteşem pop şarkılarını bir kenara itmeseydi belki Demet Akalın parlayamayacaktı bile. [O pop müziğe ara verince] Demet Akalın için bir boşluk doğdu." dedi.[85][86]
Bazı köşe yazarları albümü ilerleyen yıllarda Yener'in yeni işleriyle kıyasladı. Bu durum özellikle şarkıcının elektronik müzik albümleri çıkardığı üç yılın ardından pop müziğe dönüşüyle gerçekleşti. Örneğin Hürriyet'ten Onur Baştürk şarkıcının Hande'ye Neler Oluyor? (2010) albümü için "Apayrı ile aynı tatta" derken "Aşk Tohumu" (2019) şarkısı için "tıpkı Apayrı albümü zamanları gibi" dedi.[87][88] Aynı gazeteden Hikmet Demirkol, Teşekkürler (2011), Kraliçe (2012) ve Mükemmel (2014) albümlerinin "Apayrı'daki tadı vermemesinden" dolayı üzüldüğünü yazdı ve "Yener’den her yeni albümünde benzer lezzette işler beklemek artık alışkanlık oldu." dedi.[89][90] Yine aynı gazeteden Serhat Tekin ise şarkıcının Carpe Diem (2020) albümünü başarılı bulduğunu belirtmek için çalışmadan "Apayrı'nın 2020 sürümü" diye bahsetti.[91] Mayk Şişman da benzer şekilde "Pencere" (2020) şarkısını övmek için "Apayrı'da yer alacakmış da unutulmuş gibi." diye yazdı.[81]
^"Apayrı Hande". Hürriyet Kelebek. 31 Aralık 2005. 7 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2020.
^Kavukluoğlu, Suat (29 Ocak 2006). "Animasyon klip modası". Hürriyet Kelebek. 18 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2013.
"Top List". İstanbul FM. 10 Aralık 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2020.
"En Süper 20". Süper FM. 24 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ağustos 2013.
^"Gece Gündüz Bayram Söyleşileri". Milliyet. 7 Ocak 2006. s. 6.
^"Televizyon". Sabah Günaydın. 4 Şubat 2006. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2020.
^Sunucu: Okan Bayülgen (4 Şubat 2006). Televizyon Makinası. 1. sezon. İstanbul, Türkiye. Kanal D.
^Gence, Hakan (7 Şubat 2009). "Divalarla düet yapan adam". Hürriyet Kelebek. 30 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2020.
^"Sürprizli konser". Sabah Günaydın. 10 Mart 2006. 13 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2020.