Alman Arkeoloji Enstitüsü (Almanca: Deutsches Archäologisches Institut, DAI ) arkeoloji (ve diğer ilgili sahalar) alanında bir araştırma enstitüsü olarak 1832'de kurulmuştur. DAI, Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı'na bağlı "federal bir kurumdur".[1]
Durum, görevler ve hedefler
Enstitü, AlmanyaDışişleri Bakanlığı'nın çatısı altında yer alır.[2] Akademik özyönetim için yasal bir hakkı bulunur[2] ancak aynı zamanda Almanya'nın kültürel, sanatsal ve dış politika programlarının önemli bir bileşeni konumundadır.[3] DAI, sıklıkla eyaletler arası ilişkilerin kurulmasında temel oluşturur. Dünya çapında pek çok akademik kuruluşla ilişki içerisindedir. Üyeleri arasında Alman arkeologlar, ilgili disiplinlerin Alman temsilcileri ve birkaç önemli yabancı araştırmacı bulunmaktadır. Üyelik için başvuruda bulunmak mümkün değildir; üyelik yalnızca davet yoluyla elde edilebilir. Bu nedenle, muhabir veya asil üye olarak seçilmek özel bir onur ve akademik tanınmanın bir işaretidir. DAI, dünya çapında birçok ülkede araştırma ofisleri ve belirli konulara odaklanan çeşitli komisyonlar bulundurmaktadır.
DAI, dünya çapında arkeolojik ve tarihsel araştırmalar yürütmekte ve bu nedenle sıklıkla ev sahibi ülkelerin bilim insanları ve diğer uluslararası bilim insanlarıyla çalışmaktadır. Geleneksel olarak, Akdeniz bölgesi ve Yakın Doğu ana faaliyet alanları olsa da, 1979'dan beri enstitünün faaliyetleri bu bölgeleri aşmış ve dünya çapında yürütülmektedir. Enstitü kazılar, seferler ve diğer projeler gerçekleştirmektedir. 2009'dan beri DAI, "Dış Akademik Politika Girişimi" (Initiative Außenwissenschaftspolitik) kapsamında "araştırma ve öğretimde mükemmeliyet merkezleri" kurmuştur.[4] Enstitü, uluslararası alanda tanınan En İyi Araştırma Enstitüleri arasında yer almaktadır. Bu standardı korumak için DAI, federal hükûmetin Genshagen Programı'ndan özel araştırma desteği almaktadır.
2019 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü liderliğinde Technisches Hilfswerk, Römisch-Germanisches Zentralmuseum ve diğer ortaklarla ortaklaşa bir "KulturGutRetter-Mechanismus" oluşturulmasına karar verildi.[5] Kriz durumlarında sanat eserlerinin ve binaların korunması, bakımı ve kurtarılmasına yönelik mekanizmalar sağlamalıdır.[6]
Kültürler arasında daha derin karşılıklı anlayışı desteklemek DAI'nin bir hedefidir. Kültürlerarası diyaloğa katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, diğer kültürlere yönelik özverili araştırmalar ve diğer uluslarla akademik etkileşim yoluyla, Almanya'nın dünyadaki itibarına olumlu katkıda bulunulması da amaçlanmaktadır.[7]
Tarih
Kuruluş
Alman Arkeoloji Enstitüsü, arkeolojinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya çıkışının ilk dönemlerinde kurulmuştur. Accademia Etrusca [de] gibi bilim toplulukları enstitü daha kurulmadan önce de vardı ve antik insanların maddi kalıntılarına odaklanmıştı, ancak yaklaşımları antikacıydı. Arkeolojik bir örgütlenmeye doğru ilk adımlar 1820'lerde Roma'da, Roman Hyperboreans [de] kurulmasıyla gerçekleşti. Avrupalı akademisyenler, sanatçılar ve diplomatlardan oluşan bir çevre. Giderek artan bir hızla keşfedilen yeni bilgi ve eserlerin uluslararası akademik işbirliği gerektirdiğini fark ettiler. Bu işbirliğini kolaylaştırmak için bir "Roma- Hiperborean Topluluğu" kurma yönündeki ilk girişim, bir Hiperborean grifonunu tasvir eden DAI logosuyla anılmaktadır.
Başlangıçta, Enstitü'nün amacı Klasik Antik Çağ'a ilişkin tüm arkeolojik keşifleri toplamak ve yayınlamaktı. Odak noktası Yunan ve Roma antik eserleri olmakla birlikte, Mısır ve Yakın Doğu'dan gelen bulgular da kapsam dışı bırakılmamıştı. İki tür üyelik vardı: muhabir üyeler (socii) ve asil üyeler (membri). Socii ("meslektaşlar"), tüm Avrupa'yı kapsayan yoğun bir ağ oluşturmayı amaçlıyordu. Bu üyelere İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere'deki bölümler hizmet veriyordu. Honoré Théodoric d'Albert de Luynes'in liderliğindeki Paris bölümü, bu erken yıllarda özellikle aktifti. Membri ise uzun vadeli görevler üstlenen ve akademik katkılar sunmakla ve yayınları incelemekle yükümlü olan daha küçük bir gruptu. Bu temel ayrım günümüzde de korunmaktadır.
Enstitünün kuruluşu, arkeolojinin profesyonelleşmesi açısından önemli bir dönüm noktasıydı. İlk kez, tek tek anıtların önemine odaklanmak yerine, tüm arkeolojik bulguları toplama ve yayınlama çabaları gösterildi. Bullettino degli Annali dell'Instituto di Corrispondenza Archeologica, ilk arkeolojik süreli yayındı ve yeni keşiflerin sürekli olarak yayınlanabilmesi imkanını yarattı. Tüm araştırmacılara açık, büyük bir okuma kütüphanesinin oluşturulması da başka bir yeni gelişmeydi. Bununla birlikte, ilk kez halka açık dersler ve tartışmalarla sürekli aktif bir araştırma merkezi kuruldu. Tüm bu yenilikler, Roma enstitüsünü Avrupa'da arkeolojik araştırmaların merkezi haline getirdi ve daha sonra Akdeniz ve Yakın Doğu'da kurulan ulusal enstitüler için bir model oluşturdu.
Eduard Gebhard'ın 1832'de Roma'dan ayrılıp Berlin'deki Altes Museum'a gitmesiyle, enstitünün ağırlık merkezi de Berlin'e kaydı.[8] Aynı zamanda, milliyetçi çıkarlar arttı ve enstitü uluslararası yönünü kaybetti. 1836'da, enstitünün ilk mütevazı binaları Roma'da Prusya Büyükelçiliği'nin arazisinde inşa edildi. 1842'den itibaren sekreterler maaş almaya başladı ve bu masrafların tamamı Prusya kültür bakanlığı tarafından üstlenildi. En yüksek idari organ olan merkezi yönetimde, 1848-1849 Devrimleri'ne kadar çeşitli uluslararası üyeler bulunuyordu, ancak bu tarihten sonra yalnızca Alman üyelere izin verildi.
İmparatorluk Enstitüsü (1871–1945)
1871 yılında o dönemki adıyla "Arkeolojik Yazışma Enstitüsü" resmen Prusya devlet hükûmetinin bir organı haline gelmişti. Enstitünün adı üç yıl sonra adı Kaiserlich Deutsches Archäologisches Institut (Alman İmparatorluk Arkeoloji Enstitüsü) olarak değiştirildi. İmparatorluk Enstitüsü (Reichsanstalt) olduktan sonra DAI, 1874 yılında ikinci yabancı üssü olan Atina Bölümü'nü açtı. Roma Bölümü gibi Atina Bölümü de eserleri kayıt altına almak ve yayınlamakla görevliydi. Ancak en başından beri odak noktası arkeolojik kazılar ve topografik araştırmalar yapmaktı. Roma Bölümü, bu tür bir araştırmaya ancak İkinci Dünya Savaşı'nın ardından girişti. Atina Bölümü, 1846 yılında kurulan Fransız Okulu'ndan sonra Atina'da kurulan ikinci yabancı araştırma enstitüsü olmuştur.
Roma-Germen Komisyonu'nun (RGK) 1902'de kurulması, değişen akademik çerçevelerin bir sonucuydu. Tarihselciliğin etkisi, arkeolojiye yönelik sanat tarihi ve filolojik yaklaşımlardan, arkeolojik kazılardan elde edilen nesnelerin ampirik araştırmasına doğru ilginin kaymasına neden oldu. Amaç, prehistorya ve Roma eyalet arkeolojisi gibi daha yeni arkeolojik alt disiplinlere ev sahipliği yapacak bir organizasyon oluşturmaktı. RGK, o zamana kadar çeşitli yerel miras dernekleri, antikacı toplulukları ve İmparatorluk Limes Komisyonu tarafından yürütülen arkeolojik araştırmaların Almanya'daki merkezi üssü olarak tasarlanmıştı. İtalya'daki gibi, başlangıçta kendi kazılarını yürütmedi, kendisini Aliso ve Trier'deki araştırmalarla meşgul etti..
DAI'nin kuruluşunun yüzüncü yıldönümü olan 1929'da, enstitü daha da genişledi ve başka yerlerdeki mevcut yapıları devraldı. Mısır'da, bu yıl Kahire Bölümü kuruldu ve birkaç Alman öncü kuruluşu birleştirdi. Türkiye'de, 19. yüzyılın sonlarından beri Küçük Asya'da faaliyet gösteren Berlin müzelerinin projelerini ve yapılarını devralan İstanbul Bölümü kuruldu. 1929'da Madrid'de bir şube açılması da planlanmıştı, ancak bu gerçekte 1943 yılına kadar gerçekleşmedi.
Savaş sonrası tarih (1945–)
Enstitünün Bağdat bölümü 1955'te, Tahran bölümü ise 1961'de kuruldu. 1955 yılında kurulan Eskiçağ Tarihi ve Epigrafi Komisyonu, 1967 yılında arkeolojik kazılarda bulunan metinlerin incelenmesini kolaylaştırmak amacıyla DAI'nin çatısı altına alındı. Lizbon bölümü 1971 yılında kurulmuş ve 1999 yılında kapatılmış, kütüphanesi ise Portekiz Kültür Mirası Genel Müdürlüğü tarafından devralınmıştır. Yemen'deki San'a Ofisi 1978 yılında açıldı. Genel ve Karşılaştırmalı Arkeoloji Komisyonu (KAVA) 1979 yılında, o dönem Federal Almanya'nın başkenti olan Bonn şehrinde kuruldu; daha sonra Avrupa Dışı Kültürler Arkeolojisi Komisyonu (KAAK) adını aldı. Şam Ofisi 1980 yılında kuruldu. Aynı yıl İran-Irak Savaşı'nın başlamasıyla Bağdat Şubesi'nin kütüphanesi ve ofisleri büyük ölçüde Berlin'e taşındı ve kazı çalışmaları durdurularak odak noktası kültürel mirasın korunmasına kaydırıldı. Avrasya Bölümü, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Doğu Avrupa ve Orta Asya'da başlaması muhtemel araştırmaları yürütmek amacıyla 1995 yılında kuruldu. 1996 yılında Tahran Ofisi yeni bölümün bir parçası haline geldi. Şam, San'a ve Bağdat ofisleri 1996 yılında DAI'nin Berlin'deki merkezinde bulunan yeni bir Doğu Bölümü'nün kontrolüne verildi. Ulanbator araştırma merkezi 2007 yılında KAAK çatısı altında Moğolistan'da kuruldu. Pekin Ofisi 2009 yılında kuruldu. Bağdat Ofisi, 2011 yılında Irak Kürdistanı'nda ve 2015 yılında Irak'ın güneyinde arkeolojik kazılara yeniden başladı. 2011 yılında Suriye İç Savaşı'nın patlak vermesinin ardından Şam Ofisi, merkezini Ürdün'ün başkenti Amman'a taşıdı ve burada Alman Protestan Kutsal Topraklar Arkeoloji Enstitüsü (GPIA) ile yakın bir işbirlikteliği başlattı. Şam kütüphanesinin bazı bölümleri de Berlin'e taşındı. DAI ve GPIA, 2019 yılında Amman'da ortaklaşa yeni bir araştırma merkezi kurdular ve Şam ofisini buraya bağladılar. 2014 yılında Yemen İç Savaşı'nın çıkmasının ardından San'a'daki ofis binaları kapatıldı ve örgütün ana odağı 2009'dan itibaren faaliyet gösterdiği Kuzeydoğu Afrika bölgesine kaydı. Budapeşte Araştırma Merkezi Haziran 2016'da kurulmuştur.
Alman Arkeoloji Enstitüsü, 2011'den beri bu görevi üstlenen ilk kadın olan Friederike Fless adlı bir başkan tarafından yönetilmektedir. 2014'ten beri genel sekreter Philipp von Rummel [de] ) tarafından desteklenmektedir. Sekreter, başkanı temsil eder ve özellikle akademik örgütlenme ve politika konularında ona destek sağlar. Başkan, merkez müdürlüğünün tespitlerine bağlıdır.
Merkezi yönetim (Zentraldirektion), DAI'nin en yüksek denetleme ve karar alma organıdır. Yıllık bütçeyi ve akademik programı belirler, ayrıca yayınlar hakkında kararlar alır. Aynı zamanda başkanı ve bölümlerin ve komisyonların direktörlerini seçer. Merkezi yönetimin rolünü düzenleyen yeni bir tüzük 1 Ekim 2019'da yürürlüğe girdi ve özellikle DAI çalışanlarının artık merkezi yönetimin üyesi olamayacağını belirtti.
Mayıs 2023 itibarıyla merkez müdürlüğü aşağıdaki üyelerden oluşmuştur:[12]
DAI başkan, genel sekreter ve müdürler kurulu başkanı merkez müdürlük toplantılarına danışman sıfatıyla katılırlar.
1 Ocak 2005'te yeni bir tüzüğün yürürlüğe girmesine kadar klasik arkeolojinin müdürlükte daha fazla temsiliyeti bulunuyordu, çünkü müdürlükte bununla ilgili on konu temsilcisi vardı, diğer konu temsilcilerine ise sadece bir koltuk ayrılmıştı. Roma-Almanya Zentralmuseum genel sekreteri 2005 yılına kadar müdürlüğün doğal üyesiydi.
Merkezi yönetim, komisyonlar tarafından verilenler hariç, bursların verilmesinden sorumludur. Bunların en önemlisi, 1859'dan beri her yıl verilen DAI'nin seyahat bursu (Reisestipendium)'dur.
Yönetim Kurulu
Yönetim kurulu (Directorium), DAI başkanı, genel sekreteri ve bölüm ve komisyon müdürlerinden oluşur. Kurul, kapsamlı akademik planlar, stratejik hedefler ve kapsamlı organizasyon kurallarının oluşturulmasından sorumludur.[13]
^ab"direktoren". www.dainst.org/. 31 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2021.
Bibliyografya
Michaelis, Adolf (1879). Geschichte des Deutschen Archäologischen Instituts 1829–1879. Berlin: Asher.
Rodenwaldt, Gerhart (1929). Archäologisches Institut des Deutschen Reiches 1829–1929. Berlin: de Gruyter.
Bittel, Kurt (1979). "Abteilung Istanbul". Beiträge zur Geschichte des Deutschen Archäologischen Instituts 1929 bis 1979. Mainz: Philipp von Zabern. ss. 65-91. ISBN3-8053-0396-3. 25 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Das Deutsche Archäologische Institut. Geschichte und Dokumente. Mainz: von Zabern. 1979–1986.
Junker, Klaus (1997). Das Archäologische Institut des Deutschen Reiches zwischen Forschung und Politik: die Jahre 1929 bis 1945. Mainz: von Zabern. ISBN3-8053-2339-5.
Das Deutsche Archäologische Institut. Eine 190-jährige Geschichte = The German Archaeological Institute. A 190-year history. Berlin: Deutsches Archäologisches Institut. 2019.