Alev makinesi, yangın çıkarmak amacıyla tasarlanmış ve alev akışını çok uzun bir süre mekanik olarak kontrol edebilen cihaza verilen isimdir. Bu makineler I. Dünya Savaşı sırasında kullanılmasının ardından yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır.[1]
Bazı modellerinde alev akışı yanıcı sıvılar ile oluşturulmakta, bazı modellerinde ise sistem gazla çalışmaktadır. Çoğu askeri alev makinesinde yanıcı sıvı kullanılmış ancak ticari amaçlı olarak yapılan alev makinelerinde ise doğalgaz, basınçlı propan kullanımı yüksek derecede daha güvenli olarak kabul edilmiştir. Askeriye tarafından kullanılan kontrollü yakma kapasitesi diğer insanlarca tarımda (örneğin; şeker kamışı tarlalarında) veya diğer arazi işlerinde kullanılmıştır. Bu makineler ya bir operatör tarafından taşınır veya araca monte edilmek üzere tasarlanmış olabilirler.[2]
Askerî alev makineleri
İlk askerî alev makineleri I. Dünya Savaşı sırasında, siperler arası yakın muharebelerde kullanılmış, II. Dünya Savaşı ile kullanım alanları genişlemiştir. Taşınabilir olanları iki parçadan oluşur; kullanıcının sırtında taşıdığı depo kısmı ve elinde tuttuğu tabanca. Depo kısmı genellikle iki veya üç farklı silindir biçimindeki tüpten oluşur. İki silindirli sistemlerde, silindirlerden birinde sıkıştırılmış yanıcı gaz (genellikle nitrojen), diğerinde de inceltilmiş yanıcı likit bulunur. Üç silindirli sistemlerde ise ortadaki tüpte sıkıştırılmış gaz, dış taraftaki diğer iki tüpte yanıcı likit vardır. Basınçlı gaz, yakıtı tüpten dışarı iterek esnek yakıt hortumu vasıtasıyla tabancaya iletir. Tetiğin çekilmesiyle alev püskürtülür.
Alev makinesi, hedefteki kişi için fiziksel ve psikolojik olarak son derece acı vericidir. Öyle ki o dönemde yasaklanmaları söz konusu olmuştur. Alevden ziyade, isabet ettiği yere yapışarak yanmayı sürdüren Napalm gibi yanıcı sıvı bileşimler püskürtmesinin sonucu olarak, etkili menzili 50-80 metreye kadar çıkar(ortalama bir tabanca menzili).[1][3] Bu sebeplerden ötürü şehir savaşlarında kullanımı daha uygundur.
Askerî alev makineleri, kullanıcı için birtakım riski de beraberinde getirir;
En büyük dezavantajlarından biri, kullanıcının hareket kabiliyetini kısıtlayan ağırlığıdır.
Bazı formları yakıtı çok hızlı tüketebildiği için, kullanımı ayrı bir özen ve dikkat ister. Kullanan asker idareli kullanmalıdır.
Savaş meydanlarında fark edilmesi çok kolaydır. Bu durum da kullanıcıyı özellikle keskin nişancılar için açık hedef haline getirir.
Alev makinesi taşıyan askerler, savaşlarda her zaman için öncelikli hedef konumundadır.
Menzilleri, diğer silahlara nazaran daha kısa olduğu için, hedefe olabildiğince yaklaşmak zorunda olan kullanıcı, açık savaşta hayatını riske atmak zorunda kalacaktır.