Akut böbrek yetmezliği (ARF) böbreğin hasar göremesi sonucu meydana gelen böbrek fonsiyonlarının aniden kaybı olayıdır. Bu durumda normalde böbreklerin çıkardığı azotlu (üre ve kreatinin) ve azotsuz atıklar vücutta tutulur. İşlev bozukluğunun ağırlığı ve süresine bağlı olarak bu birikinti, metabolik asidoz (kanın asitleşmesi) ve hiperkalemi (potasyum seviyesinde yükselme)gibi metabolik bozulmalarla birlikte vücudun sıvı dengesini değiştirir ve diğer organ sistemlerini de etkiler.
Modern tıptaki gelişmelerden önce akut böbrek yetmezliği üremik zehirlenme olarak nitelendiriliyordu. Üremi kanın üre ile kirlenmesini ifade eder. 1847 yılından başlamak üzere bu terim idrar çıkışındaki azalma için kullanıldı. Bu durum şimdilerde olügri olarak bilinir.
Akut tübüler nekroz (ATN) sebebiyle meydana gelen akut böbrek yetmezliği 1940'larda Birleşik Krallıklar'da Britanya Savaşı esnasında çarpışma sonucu böbrek tubüllerinde nekroz gelişen kurbanlardan sonra tanımlandı.[1] Kore ve Vietnam Savaşları esnasında daha iyi acil müdahaleler ve sıvıların intravenöz enfüzyonu sayesinde ARF vakalarının sayısında düşüş oldu.[2]
Belirtiler
Azalan idrar çıkışı
Sıvı tutulması (Bu durum bacaklarda, ayak bileklerinde veya ayaklarda şişmeye neden olur.)