Ahnenerbe (Geniş yazılışıForschungs- und Lehrgemeinschaft das Ahnenerbe e.V.) (Anlamı: Irksal Miras Araştırma ve Eğitim Cemiyeti), 1935 ve 1945 yılları arasında Nazi Almanyası'nda faaliyet gösteren SS'e bağlı bir sözdebilim örgütüydü. Reichsführer-SSHeinrich Himmler tarafından Temmuz 1935'te Adolf Hitler ve Nazi Partisi tarafından benimsenen ırksal doktrinleri yayma görevine adanmış bir SS uzantısı olarak kuruldu. Ahnenerbe, çok çeşitliakademik disiplinlerden gelen akademisyen ve bilim insanlarından oluşuyordu ve Almanların diğer ırksal gruplardan ırksal olarak üstün olan bir Ari ırkından geldiği fikrini destekledi.
Bazı Nazi ırk teorilerine göre Ari ırkın kaynağı, İzlanda ve Grönland arasında batmış Atlantis kıtasındaydı fakat Karl Haushofer bu kaynağın merkezi olarak Tibet'i görüyordu ve bu konuda, Tibet'e de çeşitli ekspedisyonlar yapmış olan İsveçli araştırmacı ve nazi sempatizanı Sven Hedin'in desteği arkasındaydı. Hedin Adolf Hitler tarafından çok tutulan bir isimdi. Öyle ki kendisi 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları açılışı için Almanya'ya davet edilmişti. Sonuçta Tibet merkezli ari ırk araştırması için Ahnenerbe ekibi yola çıkmayı başardı.
1938 yılında gerçekleşen araştırma kurulunun başında Alman bir biyoloji uzmanı ve avcı, Ernst Schäfer bulunuyordu.
Kuzey ırklarının kökeninin Tibet'te olduğuna inanan Antropoloji uzmanı Bruno Beger de ekipteydi ve araştırma gezisi boyunca 300 kadar kafatasını inceleyip Tibet ve Sikkim insanları ile ilgili teknik bilgiler toplamak onun göreviydi.
Schäfer Tibet halkının ve Moğol ırkının Avrupa ırklarına dönüşümünün ara noktasını oluşturduğuna inanmıştı. ayrıca Tibet aristokrasisinin Avrupa'ya örnek olabilecek düzeyde olduğunu rapor ediyor, savaş bitip Üçüncü Reich dünyayı ele geçirdiğinde bölgenin liderliğini Tibetlilerin yapabileceğini düşünüyordu.
Ahnenerbe'nin en fantastik olayı bu Tibet gezisiydi. II. Dünya Savaşı bitip de Nazi Almanyası savaşı kaybettiğinde, Ahnenerbe'nin başı Dr. Wolfram Sievers idama mahkûm edildi. Ahnenerbe'den bu cezaya çarptırılan başka bir isim olmadı, genellikle birkaç yıllık hapis cezası görenler oldu. Sievers'in bu cezayı almasındaki en büyük etken, savaş sırasında Ahnenerbe'nin birçok deney için toplama kamplarındaki insanları kullanması ve birçok insanın bu deneyler sırasında hayatlarını kaybetmesiydi.