Ağustos 2011 Gazze Şeridi hava saldırıları, (İbranice: :מתקפת הטרור בדרום ישראל)(Yidiş: טעראָריסט אנפאלן אין דאָרעמדיק ישראל)
18 Ağustos 2011 tarihinde, İsrail’in güneyindeki, Mısır sınırına yakın olan, 12. anayola düzenlenen ve daha sonra paralel ataklarla sürdürülen bir seri saldırıdır. Saldırılar 4 kişilik gruplardan oluşan 12 militan tarafından gerçekleştirilmiştir.[1] Saldırılar öncesinde İsrail iç güvenlik servisi Şin Bet, bölgede büyük bir saldırı beklediklerini belirtti ve bölgeye taburlar konumlandırıldı.[2] Militanlar önce 12 nolu anayol üzerindeki yolcu otobüsüne Eliat yakınlarında ateş açtı.[3][4] Birkaç dakika sonra, Israil-Mısır sınırı uzerindeki bir İsrail askeri devriyesinin yanında bomba patlatıldı. Üçüncü saldırıda, bir tanksavar, özel bir aracı vurarak dört sivilin ölmesine sebep oldu. Sekiz İsrailli bu çok aşamalı saldırılarda öldü. İsrail Güvenlik Güçleri sekiz saldırganın öldürüldüğünü raporladılar ve Mısır güvenlik güçleri ise iki saldırganı öldürdüklerini bildirdiler.[1]
Beş Mısırlı asker saldırılar esnasında öldürüldü. Mısır’a göre, ölen mısırlı askerler, Mısır sınırı boyunca militanlari takip eden İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü, İsrailli bir subaya göre ise, sınırdan Mısır tarafına geçen bir canlı bomba tarafından öldürülmüşlerdi.[5] Beş ölü asker, İsrail ve Mısır arasında diplomatik münakaşalara neden oldu ve Kahire’deki İsrail elçiliğinin önünde protestolar yapıldı. Medyaya göre, Mısır, İsrail’deki elçisini çekmekle tehdit etti, ama daha sonra Mısır dışişleri bakanı bu haberi yalanladı[1] İsrail ölümlerden dolayı pişmanlıklarını resmi bir özür mektubuyla Mısır’a iletti [6]. İsrail Güvenlik Güçleri bu olayla ilgili askeri soruşturma başlattı[7] ve 25 Ağustos 2011 yılında, İsrail, Mısırla ortak inceleme kararı aldı.[8]
Saldırganların üçünün Mısırlı olduğuyla[9] ilgili ortaya atılan haberler herkes tarafından doğru bulunmadı[10] ve şimdiye kadar hiçbir grup saldırılardan sorumlu olduklarını açıklamadı. İsrail hükûmeti, Gazze merkezli, silahli militanlarla saldırılar düzenleyen Filistin Halk Kurtuluş Cephesini sorumlu tuttu[11] fakat Filistin Halk Kurtuluş Örgütü saldırılarla alakasının olmadığını belirtti.[12] Buna rağmen, İsrail, saldırılardan hemen sonra Gazze şeridindeki 7 hedefi vurarak, Kurtuluş Cephesinin liderini ve dört militanını öldürdü.[13]
21 Ağustos 2011 tarihinde, İsrail ve Hamas arasında, gittikçe artan ve 15 Filistinlinin öldürüldüğü saldırılardan dolayı resmi olmayan bir ateşkes ilan edildi. 100 den fazla roket ve havan topu Gazze’den İsraile fırlatıldı. Bir İsrailli öldü ve bir düzine sivil yaralandı.[14] Ateşkes, Gazze tarafından güney İsrail’e fırlatılan bir roketle çok kısa bir sürede sona erdi ve İsrail havadan misillemeler yaptı ve 7 Filistinliyi öldürdü. Ölenlerin arasında Filistin İslamî Cihat Örgütü’nün iki lideri de vardı. 26 Ağustos 2011 tarihinde Gazze’li militanlar ikinci ateşkes için çağrıda bulundu.[15] 9 Mart 2012’de İsrail Hava Kuvvetleri, Gazze’ye yönelik saldırılarında, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin genel sekreteri Zuhir El-Qaisi’yi öldürdü. İsrail’e göre El-Qaisi 18 Ağustos 2011 Saldırılarının baş yöneticilerinden biriydi.[16]
Arka plan
12 nolu anayolunun güney kısmı İsrail-Mısır sınırıyla bitişiktir. 1990'lı yıllardaki çeşitli saldırılar burada gerçekleşti. 2000 yılının sonuna doğru İsrail hükûmeti İsrail-Mısır bariyerini kurma kararı aldı, ama 2011 yılına doğru 10% u tamamlanmıştı ama saldırı bu tamamlanan alanın oldukça uzağında gerçekleşti.
2011 yılındaki Mısır ihtilalinin ardından, militan gruplar Sina Yarımadası’ndaki aktivitelerini artırdı ve El-Kaide militan grupları kuruldu.[17] Saldırılardan önceki aylarda, İsrail’e giden doğal gazın akışını etkileyen beş patlama sonrasında, Mısır, Sina yarımadasındaki silahli güçlerini 1000 yeni askerle güçlendirdi. Mısır bunu yaparken İsrail’in rızasını aldı.[18]
30 Temmuzda, militanlar, Mısır El-Arish’teki bir polis karakoluna saldırdılar ve altı kişiyi öldürdüler.[19]
2 Ağustos'ta, El-Kaide’nin Sina kanadı olduğunu iddia eden bir grup, Sina İslami Halifeliği’ni kurmayı amaçladıklarını deklare etti.[20]
14 Ağustos 2011’de Mısır güçleri Sina Yarımadasını, teröristlerin hücrelerini araştırma amacıyla süpürdü. Ürdün istihbaratı, İsrail’e, güneyde gerçekleşmesini bekledikleri bir terör saldırısıyla ilgili bilgiye sahip olduklarını iletti. Saldırılardan iki gün önce, Mısır ordusu, Sina Yarımadasının Kuzeyindeki bir boru hattını patlatmayı amaçlayan dört İslami başkaldırı üyesini yakaladı.
Şin Bet, güneyde 80 km uzunluğundaki bu bölgede bir saldırısı olacağını ve saldırının gece gerçekleşeceğiyle ilgili uyarıda bulundu. Bu uyarılar, İsrail Güvenlik güçlerinin bölgeye çok sayıda tabur göndermesine[2] ve 12 nolu anayolun kapanmasına sebep oldu. Yol, saldırıların olduğu gün, İsrail Güvenlik Güçlerinin güney komutası başkanı Tal Russo’nun emriyle açıldı.[21]
18 Ağustos Sınır Ötesi Saldırıları ve İsrail’in Ani Cevabı
Asıl saldırılar üç koordine aşamada gerçekleşti. Saldırılar 12 militan tarafından 4 er kişilik gruplarla 12 km uzunluğundaki bir alanda gerçekleşti. Bazı saldırganlar, Mısır Ordusu’nda kullanılan kahverengi üniformalara benzeyen üniformaları giyiyordu.[1] İsrail ordusu ve polis kuvvetleri, Şin Bet’le işbirliği yaparak saldırganları hemen yakaladı ve alanı kapadı.[22]
Saldırılar saat 12.00 civarında, Ein Netafim çeşmesinin yakınında, Mitzpe Ramon’dan Eliat’a uzanan 12 nolu anayol üzerinde gerçekleşti. 3 militan 200 metre aralıklarla yerleştiler saldırı alanlarına. Üzerlerinde patlatılmaya hazır bomba yelekleri, el bombaları, RPGler ve makineli silahlar vardı. 392 hattındaki, içindeki çoğunlukla asklerin bulunduğu ama sivillerinde olduğu, Egged yolcu otobüsüne saldırganlar tarafından ateş açıldı. Çoğunluğu asker olan yedi yolcu yaralandı.[23] Tanıklara göre, otobüsü beyaz bir araba takip ediyordu ve askeri üniformalar giyinen kişiler araçtan inip ateş açtılar. Şoför Benny Belevsky, aracı durdurmayıp hızla uzaklaştı ve İsrail Güvenlik Güçlerinin Netafim sınır geçiş noktasına yakın olan bir karakoluna doğru sürdü.
Mısır ordusuna ait üniformaya benzeyen üniformalar giyinen militanlar, geçen araçlara saldırmaya başladılar ve geçen motorcuları kandırmak için beyaz mendil salladılar.[1] Militanlardan biri yanından geçen otobüse saldırdı ve giydiği intihar bombasını patlattı. Araç boştu ama saldırganla şoför öldüler.[23] Diğer bir militan geçen bir araca saldırdı ve sürücüsü olan kadını öldürdü. Aynı militan İsrail Güvenlik Güçlerine ait bir helikoptere RPG ile ateş etti ama kaçırdı. Güvenlik güçlerine ait bir cip Golani tugayından gelip militana çarpıp üzerinde geçti. Aynı tugaya ait diğer bir cip yol kenarındaki bir bombanın üzerinden geçti. Zarar gören cipten çıkmaya çalışan askerlere hayatta kalan bir militan ateş açtı. Askerler ve Yamam özel polis kuvvetlerinin elemanları militanı bulup öldürdüler çatışma esnasında. İki militan Mısır sınırından ateş açtı. İsrail güçleri hızlıca sınırı geçip ikisini de öldürdüler. Bir İsrailli asker yanlışlıkla dost ateşinden öldü ve birçok asker yaralandı.[24][25][26] Mısır ordusu İsrail güçlerine Sina’da iki militan öldürdüklerini bildirdi.
12.35’teki üçüncü saldırıda, İsrail askerlerinin üzerine İsrail-Mısır sınırında kurulmuş olan güvenlik örgütleri üzerinde yaptıkları rutin onarım esnasında, havan mermileriyle ateş açıldı. Saldırıda herhangi bir can kaybı gerçekleşmedi.[22][27]
13.30’a doğru, militanlar, tank savarlarla birlikte ateş açtı. Ürdün sınırı yakınlarında bulunan 90 nolu hat üzerindeki bir otobüs ve araca saldırdılar. Doktorlara göre, saldırılarda beş kişi öldü.[4] Başka bir aracın tank savarla vurulmasıyla birlikte yedi kişi yaralandı. Görgü tanıkları bazı saldırganların Mısır Ordusu Üniforması giydiğini belirttiler.[28] İki İsrail Hava Kuvvetleri helikopteri, yaralıları kurtarmak için bölgeye çağrıldı.
18.30 civarında, militanları arayan bir İsrail devriyesi üzerine Mısır tarafından ateş açıldı. İsrail askerleri de ateşle cevap verdi ve çatışma bir saat sürdü. Yamam özel timinden bir sniper kullanıcısı asker ciddi bir şekilde yaralandı ve daha sonra öldü. Çatışma haberleri İsrail Güvenlik Bakanı Ehud Barak ve Kurmay Başkanı Benny Gantz’ın verdiği brifingi böldü.[29][30]
Mısır’ın yaptığı araştırmalara göre, İsrail taburlar teröristleri kovalarken Sina Yarımadasına girdi ve Mısırlı polislerle çatışma durumuna geçtiler ve daha sonra İsrail helikopteri teröristlere iki roket attı ve Mısırlı güvenlik güçlerinin üzerine makineli tüfeklerle ateş açtı. Bu saldırılarla Mısırlı bir subay ve iki polis öldürüldü.[1] Canlı bomba olduğu raporlanan sonraki bir saldırı esnasında diğer iki Mısırlı asker öldürüldü fakat daha sonra bu ölümlerin İsrail kuvvetleri tarafından açılan ateşlerden dolayı olduğu öne sürüldü. Bazı İsrailli kaynaklar, soruşturmalar sonucu helikopterlerden açılan ateşin Mısırlı askerleri vurmaktan kaçındığını ve ölümlere sebep olan atışların kimin tarafından geldiğinin bilinmediğini belirtti.[31]
Beş ölü iki ülke arasında diplomatik krize sebep oldu ve Kahire’deki İsrail elçiliği önünde protestolar gerçekleştirildi.[32]
Saldırılardan sonra, Eliat’a giden bütün yollar kapatıldı ve Ovda Havaalanındaki bütün operasyonlar askıya alındı. Eliat şehri girişine bariyerler kuruldu ve alan çevrelendi. İsrai’in Acil Yardım, afet, medikal yardım ve kan bankası olan kurum, Kızılkalkan (Magen David Adom) alarm durumunu yükseltti ve tıbbi cihazlarla donanan doktor ekipleri kurdu. Eliat’taki İsrail Hava Kuvvetleri çok sayıda güvenlik gücü elemanını görevlendirdi. Yaralanan 29 kişinin 7 si önce Yoseftal Tıbbi Merkezi’ne götürüldü ve daha sonra Beersheba’daki Soroka Tıbbi Merkezine transfer edildiler. Polis halka, Eliat girişinde bariyerler olacağını ve şehirde yoğun bir polis varlığının olağını bildirdi. Ayrıca uyanık olmalarını ve şüpheli kişiler ya da cisimler gördüklerinde polisi aramalarını da bildirdiler.
Militanlar tarafından öldürülen 4 kişinin bulunduğu araç
İntihar komandosu saldırısı sonunda kömüre dönmüş yolcu otobüsü
Birinci Sınıf Astsubay Pascal Avrahami, 49, Kudüs.[38]
Mısırlı Askerler
Subay Osama Galal Emam, 22, Qalyubia,[39][40] presumably killed by Israeli forces.[41] İsrailli askerler tarafından vurulduğu tahmin ediliyor[41]
Subay Taha Mohamed Ibrahim, 22, Helwan[28][40] İsrailli askerler tarafından vurulduğu tahmin ediliyor.[41]
Ahmed Galal Mohamed, of Asyut,[40][42] İsrailli askerler tarafından vurulduğu tahmin ediliyor.[41]
Ahmed Mohamed Abu Esa,[40] İsrailli askerler tarafından vurulduğu tahmin ediliyor.[41]
Emad Abdel Malak,[40] İsrailli askerler tarafından vurulduğu tahmin ediliyor.[41]
Saldırganlar
Sekiz militan İsrailli askerler tarafından öldürüldü.[1]
İki militan Mısırlı kuvvetler tarafından öldürüldü.[43]
Bir intihar komandosu kendi silahıyla öldü.
Yaralılar
Toplamda 40 kişi yaralandı (iki tarafın toplamı)[3]
Mısırlı Askerler
Birçok asker intihar bombacısı tarafından yaralandı.[44]
Sorumluluk
Uluslararası Terör Örgütü Grupları Araştırma Enstitüsüne göre, kendisini Ansar Kudüs olarak adlandıran bir grup saldırıları üstlendi.[45] Ama yine de, İsrail, saldırıların Gazze’deki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi tarafından yapıldığına dair elinde kanıtların olduğunu belirtti.[4]
Halk Kurtuluş Cephesi, saldırıları övmesine rağmen, sorumluluğu üstlenmedi. HKC sözcüsüne göre, işgalciler, içerdeki problemleri unutturmak için bu saldırılardan HKC yi sorumlu tutuyordu.[46]Haaretz’e göre, Gazze’de HKC’nin saldırılardan sorumlu olmasıyla ilgili şüphelerin olduğunu yazdı. Mısırlı Al-Masry Al-Youm gazetesi, Mısır güvenlik güçlerinin, üç saldırganı Mısırlı olarak teşhis ettiğini belirtti.[47]
Gazze’nin yönetiminden sorumlu olan Hamas ta saldırılarla alakasının olmadığını belirtti.[48]Sky NewsHamas sözcüsü Taher Al-Nunu’nun konuyla ilgili demecini yayınladı. Al Nunu, Filistin yönetiminin, Ehud Barak’ın suçlamalarını kabul etmediğini ve Eliat yakınlarında gerçekleşen saldırılarla Gazze Şeridi’nin bir alakası olmadığını belirtti[49] Buna rağmen Hamas, saldırıları övdü.[50]
Washington Times'ın yayınladığı bilgilere göre, ABD istihbaratı, saldırılarla El-Kaide arasında bir ilişki olduğunu ve saldırılardan ya Halk Kurtuluş Cephesinin ya da Gazze’deki Jaish Al İslam’ın sorumlu olduğunu yazdı.[51]
Sonraki olaylar
Gazze Şeridi’ndeki İsrail Tepkisi
Saat 18.00’da İsrail Hava Kuvvetleri,[52] Şin Bet’le birlikte çalışarak, Rafah’taki Halk Kurtuluş Cephesi’nin kullandığını bir binayı bombaladı. 5 HKC üyesi öldürüldü. Ölenler arasında HKC Komutanı Kemal Al-Nairab ve Şin Bet’in saldırıların planlanmasından sorumlu tuttuğu komutan İmmad Hammad da vardı[53][54].[55] Diğer üçünden ikisi üst düzey isimlerdendi.[4] Bina da bulunan militanlardan birinin 2 yaşındaki oğlu da öldürüldü.[53] Hava saldırısı, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Mısır sınırına yakın gerçekleşti.[56][57] HKC saldırıya iki intikam alacağına ant içerek cevap verdi.[4] Daha sonra İsrail Hava Kuvvetleri Gazze’deki çeşitli hedeflere saldırılarda bulundu. Eski Filistin istihbarat üssüne yakın bir ev vuruldu ve bir kişinin ölümüne ve on yedi kişinin yaralanmasına neden oldu. İsrail’e ait hava aracı, üç füze atarak, Hamas silahlı kuvvetlerine ait bir binayı vurdu ve Hamas’a ait Khan Yunis’teki bir karakolu bombaladı. Gazze Şeridi güneyindeki açık bir alana bir füze atıldı. Kuzeyde, içinde İzzeddin el-Kassam Tugayları üyelerinin kullandığı bir bina da dahil olmak üzere çeşitli hedefler vuruldu. Hava atılan füzelerle birçok füze atarlar vuruldu. Roketleri atan üç Filistinli ve HKC’ndeki kıdemli görevlilerden Samed Abdul Mu’ty Abed vuruldu. Bu sıra yakınlarındaki başka bir kişi de yaralandı.[14][58][59]
İsrail Hava Kuvvetleri, iki tüneli, güney Gazze’de silah yapımı için kullanılan bir ambarı ve militanların kullandığı bir alanı bombaladı. İsrail Güvenlik Güçleri’nin bir bildirisine göre, bu tüneller, saldırıları gerçekleştiren kişiler tarafından kullanılmıştı. İsrail Hava Kuvvetleri belirtilen hedefleri vurup, İsrail’e güvenle döndü.[60] Gazze merkezindeki bir arabanın vurulmasıyla, Filistinli bir militan, 5 yaşındaki oğlu ve kardeşi öldürüldü[54].[61]
9 Mart 2012 tarihinde İsrail Hava Kuvvetleri, Gazze’deki hedefleri vururken saldırılardan sorumlu olarak bilinen, Halk Kurtuluş Cephesi genel sekreteri Zuhir Al-Qaisi’yi ve onunla işbirliği yapan Mahmoud Hanani’yi öldürdü.[16]
İsrail Hava Saldırılarına Filistinli Militanların Tepkisi
İsrail Hava Kuvvetleri Gazze’deki hedefleri vurduktan sonra, İsrail’in güneyine en azından 10 adet füze atıldı ve Aşkelon ve Beerşeba şehirlerine isabet etti. Yaralanan kimse olmadı. Sonra gelen iki füze Aşdod’daki Yeshiva’nın avlusuna düştü ve 10 kişinin yaralanmasına neden oldu. Abdullah Azzam Şahid Tugayı adlı El-Kaide ile bağlantısı olan radikal İslami grup saldırıları üstlendi.[62]
Gazze’den gönderilen 80 den fazla roket İsrail’deki şehirleri vurdu. Bir İsrailli ölürken bir düzine insanın yaralanmasına neden oldu.[63]Beerşeba’ya yedi roket atıldı. Demir Kubbe hava savunma sistemi beşini engelledi ama biri yerleşim yerlerinden biri vurdu ve Yossi Shushan adlı İsrail vatandaşı öldü. Lachish kasabasına 28 roket isabet etti ve Negev’e 9 roket isabet etti. Dört İsrailli barınaklara kaçarken hayatlarını yitirdi ve güney Aşdod’da çalışan üç Filistinli çalışırken öldüler. Gazze’ye yakın İsrail şehirlerindeki evler ve araçlar zarar gördü.[64][65] 21 Ağustos'ta 12 roket daha atıldı İsrail’e ve birisi bir okula isabet etti ama saldırılardan dolayı tatil olan okulda kimse yoktu.
Beerşeba ve Aşkelon’a bir sürü roket atıldı. Yarısı demir kubbe sistemi tarafından durduruldu. Pazar günü kırk roket atıldı.[66] Aşkelon’a atılan iki roketle bir araba yandı ve birçok yapı zarar gördü. Ağustos 2011 de Arap Ligi’nin Kahire’de toplanmasıyla, İsrail ve Hamas arasında gayri resmi bir ateşkes imzalandı.[67] Ateşkes kararından 20 dakika sonra, İsrail’e havan topları ve roketler atıldı. İsrail Hava Kuvvetleri Gazze kuzeyindeki militan siperlerine saldırdı ve birçok insanı yaralı. İsrail Cihad Hareketi ve Halk Kurtuluş Örgütü ateşkesi kabul etmeyeceklerini bildirdi.[68] İleriki günlerde Aşkelon, Negev ve Beerşeba’ya saldırılar devam etti ve İsrail tarafı da karşılık verdi saldırılara.
25 Ağustos'ta İslami Cihad Hareketi ateşkese uyacağını söyledi. Aynı gün 15 roket ve havan topu İsrail güneyini vurdu ve Aşkelon yakınlarındaki açık bir alanı vurdu. İsrail Gazze Şeridi’ndeki hedefleri vurarak cevap verdi. Saldırıları gerçekleştiren iki terörist İsrail güçleri tarafından vuruldu.[69] 26 Ağustos'ta yine iki roket atıldı ve bu defa Filistin Halk Kurtuluş Cephesi sorumluluğu üstlendi.[70]
Mısır’daki Protestolar
21 Ağustos 2011 tarihinde medya, Mısır hükümetinin, Eliat yakınlarındaki saldırılar sonucu İsrail askerleri tarafından öldürülen Mısırlı güvenlik görevlilerine cevap olarak İsrail’deki elçisini geri çekeceğini yazdı.[71] Daha sonra Mısır dışişleri bakanı, “bizim tarafımızda Tel Aviv’deki elçimizi çağırmak gibi bir istek hiç olmadı” dedi.[41]
Medyadaki haberlerden sonra, Kahire’deki İsrail elçiliği önünde İsrail karşıtı protestolar patlak verdi. Göstericiler binaya fişekler attılar, Filistin bayrağı açtılar ve ölümlerden dolayı İsrail elçisinin kovulmasını istediler.[5] Daha sonra Ahmed Shahhat adlı Mısırlı bir genç elindeki Mısır bayrağıyla binanın çatısına tırmandı ve İsrail bayrağını indirip Mısır bayrağını yerleştirdi. Mısırlılar için bir halk kahramanı olarak ilan edildi. Göstericiler indirilen İsrail bayrağını yaktılar.[72] Birkaç gün süren gösteriler esnasında, göstericiler, İsrail elçisini kovma, İsraildeki Mısırlı elçiyi geri çağırma, Camp David anlaşmalarını tekrar gözden geçirme ve Gazze Şeridi’nde sınırları açma çağrısında bulundular.[18][73] 26 Ağustos 2011 Cuma günü, “İsrailli elçiyi kovmak için bir milyon kişilik protesto” olarak adlandırılan protesto, İsrail elçiliğinin önünde gerçekleştirildi[74] ama Haaretz’e göre bu sadece birkaç yüz kişilik bir protestoydu.[75]
İsrail’in Mısır’a Özrü
Ekim 2011’de New York Times, İsrail’in Mısır’a beş ölüyle ilgili bir özür mektubu gönderdiğini yazdı[6].
Cumhurbaşkanı Şimon Peres: “İsrail’deki masum sivilleri öldürmeyi amaçlayan ve hayatlarımızı kötü etkilemeye çalışan bir seri terör saldırısı, terörist gruplar tarafından gerçekleştirilmek istendi”.[76]
Başbakan Benyamin Netanyahu: “Olanlar, İsrail vatandaşlarının incinmesini amaçlayan ve ülkenin egemenliğini zedelemeye çalışan girişimlerdir”.[77][77]
Savunma Bakanı Ehud Barak: “Bu birçok lokasyonda gerçekleşen oldukça ciddi bir terör saldırısıdır. Bu olanlar Mısır’ın Sina üzerindeki ve terör olaylarına karşı kontrolünün zayıflığını gösterdi”.[78] Ayrıca saldırılardan Gazzelileri sorumlu tutarak, o taraftan daimi olarak terör girişimlerinin olduğunu ve bununla İsrail’in bütün gücüyle savaşacağını belirtti.[79] Mısırlı güvenlik görevlilerin ölümlerinden dolayı duyduğu üzüntüyü belirtti ve askeri soruşturmanın yapılacağını belirtti.
Filistin tarafı
Filistin Otoritesi Baş Müzakerecisi Saeb Erekat: “İsrail Filistinli nüfusa karşı her türlü agresif girişime ve toplu cezalandırmaya hazır. Filistin otoritesi her türlü şiddete karşıdır.” Ayrıca şunu da ekledi, “İsrail bu tür saldırıları Filistin’e saldırmak için bahane olarak kullanmamalı.”
Hamas saldırılarla bir ilgisi olmadığını belirtti fakat İsrail askerlerine karşı olduğu için saldırıları övgüyle karşıladı.[80]Hamas ayrıca, üçlü bir terör saldırısından sonra, Ehud Barak’ı Gazze Şeridine saldırmamaları için uyardı. Buna rağmen komuta merkezleri boşalttı ve kıdemli elemanlarını sakladı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi: Saldırıyı hoş karşıladı fakat saldırılardan sorumlu olmadıklarını belirtti. İsrail’in suçu üzerlerine attıklarını ve içteki problemlerini bu şekilde örtbas etmeye çalıştıklarını iletti.[81]
Tevhid ve Cihad: Gazze Şeridi’ndeki El-Kaide bağlantılı bu grup, saldırıları hoş karşılayıp Yahudi devletinin daha fazlasını beklemesi gerektiğini belirtti. İnternet üzerinden saldırıları övdü.[82]
Mısır
:
Mısır Dışişleri Bakanı, sivillere karşı şiddeti kınadığını belirtti ve İsrail’in Gazze’ye karşı operasyonlarını hemen durdurmasını önerdi.[83]
Etkisi
Saldırılardan sonra İsrail, Mısır’a Sina yarımadasına asker göndermesi için izin verdi. Bu iki ülkeninde üzerinde anlaştığı İsrail-Mısır barış anlaşmasındaki Sina yarımadasının askersiz alan olması kuralını çiğneyen bir girişim oldu.[8]
Soruşturma
Haaretz’e göre, İsrail Güvenlik Kuvvetlerinin soruşturması büyük bir tedirginlik kaynağıydı. Şin Bet’in uyarılarından sonra bölgeye çok sayıda asker aktarıldı fakat alarm durumları zamanla azaldı ve saldırganlara saldırmaları gereken yeri bulmalarına olanak sağladı. Şit Bet’in uyarılarına rağmen saldırıların sabahı yolun kapatılmaması bir muhakeme hatası olarak görüldü fakat Kurmay Başkanının ve savunma bakanının teröristler hala alandayken orada bulunmaları, büyük bir güvenlik hatası olarak görüldü.[2]
^Hassan, Amro (17 Ağustos 2011). "Nearly 20 alleged gas pipeline saboteurs arrested". Los Angeles Times. Kahire. 12 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2011. Concerns over the security situation in Sinai intensified on August 2 when a group referring to itself as Al Qaeda's wing in Sinai called for the creation of an Islamic caliphate in the peninsula.